Ahmet Karayün

Tarih: 22.10.2011 14:13

Yuh sana çek çek amca!

Facebook Twitter Linked-in

Allahım sen bana sabır ihsan eyle ya rabbim… Bu çek çek amcalar yüzünden günahkar bir kul olup çıktım. Ben bildiğim bütün duaları onlar için okumaktan usandım, ama onlar arabamı çekmekten usanmadı.
 
Gün geçmiyor ki arabam çekilmesin. Bir gün araba peşinde koşmaktan ya telef olacağım, yada birilerini telef edeceğim. Geçtiğimiz haftalarda sizlere “Ayıp sana çek çek amca” başlıklı yazımda, başıma gelen bir olayı anlatmıştım. Arabamın çekilmesi sonucu düştüğüm mağduriyetten dert yanmıştım.
 
YERİNDE YELLER ESİYOR!
 
Avcılarda bir yere uğramam gerek. Cadde üzerinde sağ kaldırım kenarına park etmiş bir sürü araç gördüm. Doğal bir dürtüyle birisinin arkasına park ediverdim. Park ettim etmesine ama, ‘acaba buradan arabaları çekiyorlar mı?’ diye de içimden geçirdim. ‘Ulan 10 dakika da da çekilmez herhalde, bir sürü araba da park etmiş” deyip, işimi halletmek üzere aracımdan ayrıldım.
 
15 dakika olmadı, geri döndüm. Yine aynı terane… Bu ne lan, araba nerde? Cık cık cık… Yoksa başka sokağa mı park ettim bu mereti yahu… Yok yok, tam buraya bırakmıştım. Tabi geçen günkü acım daha geçmemişti, hemen hatırlayıverdim. “Ulan çek çek amcalar, siz yine yaptınız yapacağınızı” deyip, çoluklarına, çocuklarına, tüm akraba-i talukatlarına, yedi göbek sülalelerine duacı oldum.
 
SÖZÜN BİTTİĞİ YER!
 
“Sözün bittiği yer” adlı bir Türk filmi izlemiştim. Çocuğu hastalanan vatandaş, telaşla hastaneye gidiyor. Arabasını da o aceleyle yol kenarına park ediyor. Hastanede çocuğunun lösemi olduğunu öğrenen baba, yıkılıyor. Onu bir yıkım da dışarıda bekliyor. Maddi durumu çok kötü olan adam, çocuğunun elinden tutup hüzünle hastaneden dışarı çıkıyor. (Adam Benim gibi panikliyor) “Ulan, bizim araba nerde” diye söylenmeye başlıyor. Aman, bir de ne görsün. Arabasını bir çekicinin arkasına takmışlar sürükleyerek götürüyorlar.
 
Feryat figan bağırmaya başlıyor, arabanın peşinden koşarak. Ama nafile arabayı sürüye sürüye götürüyorlar. Film güzel filmdi. Etkilenmiştim. Ama bu filmdeki sahnenin başıma geleceğini hiç düşünmemiştim.
 
TABANLARA KUVVET
Boynum büküldü, omuzlarım düştü… Moralim bozuk bozuk, söylene söylene otoparkı bulmak üzere yola düştüm. Aaaa ne göreyim, benim dül dülü arkasına takmış çekici gidiyor. Önce bir ıslık öttürdüm... Ardından bir nara patlattım “Duuuurr” diye. Üzerimde takım elbise, kunduralarla başladım çekicinin peşinden koşmaya. Bağıra çağıra durdurdum çekiciyi… “Gözünüzün yağına yumurta kırayım… 10 dakika olmadı ben arabayı bırakalı. Ne yaptınız siz? Bırakın arabamı gideyim” dedim. Bırakırlar mı öyle ucuza. Çekici parasını vs. ödedim arabamı aldım.
 
İnsanların arabasını toplayıp gitmek nasıl bir duygu acaba? Hiç düşünmüyorlar mı acaba, hayat memat meselesi acil bir işin yada hastalığın olabileceğini… Bir asgari ücret parasını havadan bu çek çek amcalar yüzünden helak ettim. Bir gün yakalarsam hepsini mucuk mucuk.
 
Siz siz olun, acele de olsa arabanızı bir otopark bulup oraya park edin. Bu mevzunun psikolojisi ağır oluyor çünkü. Deli dumrul gibi koştura koştura araba aramak insanı pek yoruyor.

Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —