M.Mustafa Karayün
Tarih: 09.06.2011 10:55
Reklam Savaşlar
İşimiz reklam, ister istemez gördüğümüz reklamı inceliyor ve eleştiriyoruz. Elbette reklam alabilen yerel basın az olduğundan onları eleştirmek yerine helal olsun reklam almış demek durumundayız, esnafın reklam verme faaliyeti süresiz durduğundan, reklam verecek esnafı bulmak önemli bir istihbarat çalışması.
Siyasi liderlerin girdiği reklam kapışmalarına bizim bakkal Hüseyin abi, dönerci Hakan, aktar Şenol, kuru temizlemeci latif, optik Cüneyt, Kuyumcu Güray ve bilumum esnaflarımızda katılsa ne güzel olur. Televizyon da reklam yapan pek muhterem siyasi büyüklerimiz, o şöyle reklam yapmış ben ona cevap vereyim, yok öbürü böyle reklam yapmış ben daha güzelini yapayım diye diye, zaten zengin olan televizyonları hepten zengin ettiler.
Bizim küçük esnafımız da örnek alsa ya büyüklerinden. Neden “ vay beee hakan reklam vermiş ben daha büyüğünü vereyim” demiyorlar mesela. Bence bu tür çekememezlik, kıskançlık olayları çok verimli ve yararlıdır. Tamam siftah etmemiş olabilirsiniz ama unutmayın ki reklamsız olmaz. Bu gün dünya pazarına hitap eden büyük firmaların yüzde 98’i kazancının büyük bir bölümünü reklama ayırmakta. İhtiyaçları olduğundan değil, rakip firmaları kıskandırmak için bu tür faaliyetleri yürütüyorlar. Hem düşünsene iki gündür siftah yapamayan, küçücük minicik esnaf kardeşim neden siftahsız dükkan kapatıyorsun? Ya güler yüzlü hizmet anlayışın yoktur, ya malların iyi değildir, ya pahalı satıyorsundur, işte bu en önemlisi yada reklamın yoktur. İnsanlar senin en iyi malı sattığını bilmedikten sonra ne anlamı var senin dükkanında oturup vergi vermenin.
Benim tavsiyem kazancınızın en az üçte birini reklama yatırın, yatıran kazanıyor. İnanmazsan git de sor Balıkçı Kenan ağabeye…
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —