Facebook Twitter Linked-in Whatsapp

 Bir kaç arkadaş bir minibüse dolduk pınarhisar’a Tayyip Bey’i görmeye gidiyoruz. Heyecan dorukta bir burukluk var, hepimiz pınarhisara vardık hemen cezaevine ziyarette bulunmak zordu. Çünkü günlük bir ziyaretçi kotası koymuşlardı her ziyaretçi savcı beyden izin kâğıdı imzalatmak zorundaydı.

 

Savcı bey’e çıktık,  kota dolmuştu rica minnet izin kağıdını imzalattık. Cezaevine girdik bizleri yaklaşık altı yedi kişi vardık, içimden diyordum ki! herhalde geniş bir salon vardır orada göreceğiz Tayyip Beyi içeri girdik ki ne görelim yaklaşık on metre boyunda iki metre eninde küçük bir salon baş tarafta tahta bir masa yanda da uzunlamasına iğreti bir bank beklemeye başladık. Çok geçmeden geldi Tayyip Bey rengi bembeyaz durgun ama yüzünde tarif edemeyeceğim bir ifade vardı. Hoş geldiniz dedi bize, teker teker hal hatırımızı sordu bende ona yazmış olduğum bir şiirimi verdim cebine koydu teşekkür etti.

 

Ayrıldık çok geçmeden Ak Parti kurulma aşamalarında bir kaç kez telefonla görüştük her

Görüşmemizde Mehmet Bey çalışın ve dua edin öyle ettik! Bizde dualarımız demek ki kabul

Oldu. Tayyip Bey yasaklıydı öyle şimdiki gibi cesaretle Ak Parti rozetini arkadaşlar pek istekli takmıyorlardı yakalarına. Şşimdi Belediye Meclis Üyesi olan hatta Ak Parti Belediye Başkanlığı yapmış arkadaşları zor bele ikna ettim. Ak Partiye geçirdim bende bu bölgede hatta belkide Türkiye’de ilk Ak Partiye geçmiş Belediye Meclis üyesiydim.

 

Manşetler koca koca atılıyordu. Muhtar bile olamaz türünden ama ben inanıyordum. Bir gün Başbakan olacağına hatta birçok arkadaş benimle dalga geçiyorlardı işin garip tarafıda bu dalga geçen arkadaşların bazıları 2004 yerel seçimlerinde Belediye Başkan yardımcılığı yaptılar siyasetin bu tarafıda var ne yazık ki! 1994 Yerel Seçimlerinde medyanın en küçük bir şansı bile tanımadığı Sayın Başbakan İstanbul Belediyesini kazandı.  Ben hep şöyle bir şey düşünürüm Sayın Başbakanın tabiî ki gayretleri ve siyasi tecrübesi var,  birde Allahın yardımı en başta geliyor. Çünkü öyle bir durum vardı ki her olumsuz şey ona yaradı.

 

Bu gün Ak Parti’nin bu hale gelmesinde dört kişinin gayretleri sonucu olmuştur

bunlar ne yazık ki bilinmiyor!

 

1. İski skandalındaki Ergün GÖKNEL hanımına aldığı milyonluk kolye ve ikinci

    eşinden dolayı ilk eşinin konuyu gündeme getirmesi.

2. Dönemin Belediye Başkanı Nurettin SÖZEN’in İstanbul’u çöp dağına çevirmesiydi

    Millet çöpten yanıp yakılıyordu sular keza öyle akmıyordu millet zordaydı.

3. Sayın Vural SAVAŞ’ın okuduğu şiirden dolayı mahkum ettirmeside bu süreci

   Hızlandırmıştır.

4 . Ve Cem UZAN’ın Siyasete girmesiyle doğru yolun baraja takılıp parlamentoya girememeside en son şanstır Ak Parti için ve şimdi durum ortada Türkiye’deki her iki insanın birisinin Ak Partiye oy vermesi tabiî ki yapılan hizmetler ve Sayın Başbakanın dik duruşudur hak etmiştir. Buradan tebrik ediyorum bu büyük başarısını dilerim ülkeme hayırlar getirir pınarhisardayken bazı mektuplar yazmıştım cevabını yolladı hala saklarım bir mektubumda şöyle yazmıştım.

 

 

Umutlar senden yana gönüllerde sen.

Dertler bizim olsun biz çileyi çekeriz.

Önümüzü kesemez bu zifiri karanlık.

Gözümüz tan yerinde doğuşunu bekleriz.

 

Teşekkür etmişti mektubunda şimdi ne yazık ki aktif bir çalışmam yoktur zaten bizleride arayıp soran yok yani bir vatandaşın anıları olarak yazımı değerlendirin lütfen ben tekrar bütün partilere bundan sonraki siyasi hayatlarında başarılar dilerken temennim odur ki geçirmiş olduğumuz seçim süresice birbirlerine sarf ettikleri üsluplarından vaz geçip daha samimi daha içten siyaset yaparlar.

 

 

— KÖŞE YAZISI SONU —