Japon Müftü..!
İstediğiniz Kadar Söyleyin
İstediğiniz kadar tembih edin!
İstediğiniz kadar ikaz edin!
İstediğiniz kadar yazıp asın!
Çöp Atmayın
İzmarit atmayın!
Gülleri koparmayın vb.
Müeyyide olmazsa kimse söylediğinizi, tembihinizi, ikazınızı dinlemez ve dinlemiyor da zaten.
Ama, müeyyide olursa dinler.
Müeyyide para demektir! Para da canın yongası olunca işler yoluna mecburen giriyor.
Örnekler Dünyadan
Gidip gelenler anlatıyor…
Singapur’da hele yere bir tükürün, yandınız!
Almanya’da parktan bir gül koparın, sonra bakın başınıza gelene!
Japonya’da yere bir izmarit atın da görelim!
Japonların cadde ve meydanlarında çöp konteynerleri yok.
Her Japon evinden çıktığında poşetini cebinde taşıyor. Gün içinde ürettiği çöp olursa poşetine koyup akşam evine döndüğünde evinin çöp kovasına atıyor.
Cadde, sokak ve meydanlar tertemiz! Sanki "Temizlik imanın yarısıdır" emri onlara gelmiş!
Bizde Neden Olmuyor
Bizde müeyyide yok, aynen ondan.
Bizde herkes rahatlıkla yerlere tükürebilir, izmaritini atabilir.
Doğru mu? Doğru.
Çocuklar parklarda babalarının aldığı dondurma ambalajını babasının yanında soyup yere atabilir. Babası 10 metre ötesindeki çöp kovasını çocuğuna gösterip "Evladım çöpünü git oraya at, yere atma" demeyebilir. Öğretmeni okulda temiz olun diye tembih etmeyebilir. Annesi beş kardeşi göstermeyebilir.
Sitenin parkında oynayan çocuğun çişi gelince anne, eve değil de bir ağacın altına işetebilir, bir bloğun arka tarafına çöğdürebilir vb.
Doğru mu? Doğru.
Eğitim Müfredatı ve Japon Disiplini
Biz Japonlardan aşağı değiliz ama bizde müeyyide olmadığından böyle.
Zaten eğitim müfredatımızda da bu konu yok. Ama adamların müfredatında var!
Diyorlar ki: "Bizler çocuklarımıza anaokulundan itibaren üç şeyin bilincini mutlaka veririz: 1. Saygı 2. Nezaket 3. Sorumluluk."
Ne zaman temizlikten konu açılsa, bu Japon milletini arkadaşlarla sohbetimizde hep anarız. Medeni insanlar vesselam.
Cami Örneği
Sitemizin hemen yakınında büyükçe bir alana sahip cami var.
Her çeşit ağaçlar, asmalar, kamelyalar içerisinde mevcut. Güzel bir peyzaj çalışmalarıyla özenle yıllar önce yapıldığı ile kalmış ve zamanın yıpratmasına terk edilip insan eli o günden itibaren değmemiştir.
İlk yıllarda kütüphanesi bile olan bir yerdi. Şimdi çay ocağı ve müştemilatıyla bir ticarethaneden ibaret.
Yıllar geçmesine rağmen kendi haline terk edilmişliği hemen fark edilen, 4 yol ağzında bulunan ve gelip geçenin uğrak mekanı olan cami alanının gün içinde izmaritle dolu olması, yerlerin berbat ve etrafın çirkin hali, bahçelerin bakımsızlığı camiye yakışmamaktadır.
Yüzeysel bir temizlikle geçiştirilmekte ve yeşillikler sahipsiz, ilgisiz bırakılmaktadır.
Cemaatin Dileği
Bu güzelim yer, yer olmaktan çıkmakta olduğundan her duyarlı cami cemaati olan insanlar zaman zaman bir iç çekip esefle şu ifadeyi kullanmaktadır:
"Keşke müftümüz bir Japon olsa!"
Buraları hem tertemiz, hem estetik, hem de rengarenk çiçeklerle donatır; keyif alınacak ve huzur bulunacak bir yer yapar, kütüphaneyi ihya eder, insanların ilmi sohbetler edeceği kaliteli bir mekana dönüştürürdü.