Gündoğdu YILDIRIM

Tarih: 04.09.2025 09:50

Jack London

Facebook Twitter Linked-in

Jack London

BU dünyada edebiyat kadar değerli bir şey olduğuna inanmıyorum, inanmak da istemiyorum. Çok iyi biliyorum ki medeniyetin temeli edebiyat sayesinde atılmıştır. İnsanın insan olma süreci edebiyatla başlamıştır. Edebiyat; eğitir, öğretir, geliştirir. Bu temelde edebiyatçılara ne kadar değer atfetsek, göklere çıkarsak, günlerce anma törenleri yapsak azdır.

Edebiyatçılar içinde en çok Tolstoy’a değer atfetmiş, "Edebiyatçıların Tanrısı" demişimdir. Hâlâ da bu düşüncedeyim. Tabii ki her edebiyatçı çok değerlidir, bundan hiç şüphem yok. Benim kastım, bu iyiler içindeki en iyisidir. Tolstoy’un yazdığı Savaş ve Barış, sadece bir savaş romanı değil, aynı zamanda felsefi ve tarihi bir incelemedir. Anna Karenina ise aşk, ahlak ve toplumsal normları ele alan derin psikolojik bir anlatıdır. Diriliş ve İvan İlyiç’in Ölümü gibi eserleri, insanın içsel dönüşümünü ve ölüm karşısındaki tutumunu sorgular, toplumun sosyolojisini ortaya koyar; sınıfsal temelde tüm gerçeği gözler önüne serer. Kısacası eserleri; bir edebi anlatı, bir bilimsel öğretidir.

Tolstoy değil, diğer yazarlar da anlatırken öğretirler, kalemlerinin gücü kadar. Bu minvalde Tolstoy’un yanına Jack London’u da koymak gerekir. Jack London da en az Tolstoy kadar değerlidir, kalemi güçlüdür. ABD’nin aydınlık yüzüdür. Jack London’un birçok kitabını okudum ve her bir kitabına hayran kaldım. Birçok kitabı kitaplığımda olmasına karşın, Anamur kitap fuarından bulabildiğim kadar Jack London’un kitaplarından aldım. Önceden okuduğum halde Martin Eden kitabını tekrar okumaya başladım.

Jack London yazarak bilim yapıyordu. Bir yazar değil bir bilim adamıydı. Toplumun DNA’sını ortaya çıkarmış, resmen okuyucuya sunum yapıyordu. Büyülendim. İşte bu, dedim. Toplumun gerçekliği ancak bu kadar kitaba geçirilebilirdi. Jack London bunu başarmış bir yazardı. Kitaptan çok şey öğrendim. Biliyorsunuz Jack London’un birçok eseri vardır. En çok tanınan eserleri; Martin Eden, Beyaz Diş, Vahşetin Çağrısı, Deniz Kurdu, Kızıl Veba, Demir Ökçe, Adem'den Önce, Yanan Gün Işığı, Adventure, Ay Vadisi.

Jack London’un her bir eseri altın değerindedir. Jack London bu eserlerinde bir öğretmendir. Topluma öğretmenlik yapmıştır. Yazar olay anlatırken aynı zamanda da bilgi verir. Bu görevi en iyi şekilde yerine getiren yazar Jack London’dur. Bu anlamda Martin Eden kitabı bir başyapıttır. Beyaz Diş hayvanlar âleminin içsel dünyasıdır. Demir Ökçe işçi sınıfının el kitabıdır. Ademden Önce insanın, insan olma serüvenini anlatır. Ve Jack London kendi hayat hikayesinden yola çıkar. İşçiyi, işsizi, sokağı, varoşu ve ötekini… Yaşamda kim varsa Jack London’un kaleminde hayat bulur. Tüm bunlar edebiyatla harmanlanır.

İyi ki Jack London yazar olmuş, bir sürü kitap yazmış. İnanın her bir kitabı bir dünya. Hiç şüphesiz ki Jack London ile dünyanın kapılarını aralamak, dünyayı tanımak bir başka. Ne diyelim, darısı bizim gibi yazarlara…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —