İnsanı Tanımanın Yolu Kendini Bilmek
İnsanı tanımak… Hepimizin içten içe peşinde koştuğu bir merak, bir ihtiyaç. Karşımızdakini çözmeye çalışırken çoğu zaman kendimizi ikinci plana atıyoruz. Bazen bir başkasının huyunu anlamak için kendi içimize aykırı gelen şeylere katlanıyoruz; bazen birinin sevgisini görmek için kendi değerimizi görmezden geliyoruz. Kimi zaman da insanı tanıyorum zannederken aslında sadece kendimizden biraz daha uzaklaşıyoruz. Oysa büyük yanılgı tam da burada başlıyor.
Bir insanı gerçekten tanıyabilmenin ilk adımı kendini tanımaktan geçiyor. Çünkü biz dünyaya kendi gözlerimizden bakıyoruz; olayları kendi yaralarımızdan, beklentilerimizden, korkularımızdan süzüyoruz. Kendimizi bilmezsek başkasını nasıl bilebiliriz?
Kendi yarasını bilmeyen başkasının acısını yanlış okur.
Kendi değerini bilmeyen başkasının davranışını sürekli tehdit sanır.
Kendi sınırını bilmeyen başkasının adımını saldırı sanar.
Kendi karanlığını tanımayan başkasının gölgesini büyütür.
İnsanları tanırken aslında en büyük aynayı kendi içine tutarsın. Ne kadar derine inebilirsen karşındakini o kadar net görürsün.
Kendini tanıyan kişi kimsenin davranışını kişisel algılamaz.
Kendini tanıyan kişi değerini bir başkasının sözüne, ilgisine, sevgisine bağlamaz.
Kendini tanıyan kişi sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiğini bilir.
Ve en önemlisi, kendini tanıyan kişi kimseyi tanımak için kendinden vazgeçmez.
İnsanı anlamak için önce kendine dönmen gerekir. Çünkü insan insanın aynasıysa o aynayı doğru görebilmek ancak kendini bilmekle mümkündür. Kendini tanıdıkça dünyanın ve insanların nasıl değiştiğine şaşırırsın; aslında değişen onlar değil, artık görmeyi öğrendiğin sensindir.
Yazar: Gizem Yamaner
anahtar kelimeler: kendini bilmek, insanı tanımak, içsel farkındalık, kişisel gelişim, gizem yamaner, insan ilişkileri, öz farkındalık