Temel BAŞALAN

Tarih: 23.10.2025 15:04

CHP ve Yalan Rüzgarı: Siyasetsizliğin Yeni Maskesi

Facebook Twitter Linked-in

CHP ve Yalan Rüzgarı: Siyasetsizliğin Yeni Maskesi

Türk siyaseti, zaman zaman ilkesizliğin ve boşluğun oluşturduğu popülizm rüzgarlarına sahne olmuştur. Ancak bu kez karşı karşıya kaldığımız tablo, siyasi rekabetin ötesinde; milletin değerlerine, iradesine ve ortak aklına yönelmiş sistematik bir itibarsızlaştırma çabasının tezahürüdür.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel ve Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik seviyesiz ve siyasi nezaketten yoksun sözleri, bir hakaretin ötesinde; muhalefetin içine düştüğü vizyonsuzluğun dışavurumudur.

Özgür Özel ve Ali Mahir Başarır’ın söylemleri sadece kişisel bir hadsizlik değil; CHP’nin genel siyaset stratejisinin bir parçasıdır. Gerginlik siyaseti, hakaret dili ve polemik üzerinden var olma çabası, siyasette ilke, değer ve vizyon üretme kabiliyetinden yoksun bir muhalefetin en ucuz yöntemidir. Zira artık “proje” konuşamayan, “vizyon” üretemeyen, “gelecek tahayyülü” sunamayan bir partinin gündeme gelmek için başvurduğu tek yol; kutuplaşmayı derinleştirmek ve milletin gönlünde taht kurmuş bir lideri itibarsızlaştırma gayretidir.

Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’a yönelik bu nezaketsiz dil, yalnızca bir kişiye değil; ona oy vermiş milyonlara, hatta onların iradesine doğrudan bir saldırıdır. Bu, demokrasiye inançsızlığın ve milletle mesafeli bir siyaset anlayışının sonucudur. Zira Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, sadece bir lider değil; 20 yılı aşkın süredir milletimizin, mazlumların ve gönül coğrafyamızın teveccühünü kazanmış, seçim üstüne seçim kazanarak halkla kurduğu bağın meşruiyetini her defasında sandıkta yeniden tescillemiş bir devlet ve millet adamıdır.

Bu güçlü bağ rastlantısal değildir. Temelinde AK Parti’nin vizyoner belediyecilik anlayışı, yerli ve milli teknoloji hamleleri ve Türkiye’nin uluslararası arenada saygın bir aktör haline gelmesi gibi birçok neden vardır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden bu yana sürdürdüğü “hizmet siyaseti”, Türkiye’ye sadece altyapı değil; aynı zamanda stratejik akıl kazandırmıştır.

AK Parti’nin yerel yönetimlerdeki başarısı, halkın siyasetten beklediği somut faydayı en iyi kavrayan modeldir. “Çöp, çamur, çukur”la anılan şehirleri marka kentlere dönüştüren belediyecilik anlayışı, CHP’nin laf üretme siyasetini adeta gözler önüne sermektedir. Bugün dahi AK Partili belediyelerin yönettiği şehirlerde vizyon projeler hayata geçirilirken, muhalefet belediyelerinde hizmetin yerini hırsızlık ve yolsuzluk almıştır.

CHP’nin ısrarla sürdürdüğü bu ahlaki olmayan saldırgan söylem ve ilkesiz muhalefet anlayışı, aslında partisinin geçmişteki statükocu ruhunun bugünkü tezahürüdür. Eski Türkiye’nin vesayetçi, halktan kopuk ve elitist siyaset anlayışı bugün yeni bir yüzle karşımıza çıkmaktadır. Ancak isimler değişse de yöntem değişmemektedir: Milletin değerleriyle kavga, inançlara mesafe ve iktidar umudunu krizlerden beklemek CHP’nin değişmeyen özlemidir.

Bugün CHP, Türkiye’nin enerjisini emen bu siyasi anlayışın taşıyıcısı olarak ülkenin gelişmesine değil; gerilmesine hizmet etmektedir. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri de Cumhurbaşkanımıza ve milletimize karşı geliştirilen bu pervasız ve ahlaksız dildir.

Milletimiz, geçmişte olduğu gibi bugün de bu tür siyaset mühendisliklerine prim vermemektedir. Her seçimde AK Parti’ye ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a kesintisiz destek verilmesi, milletin kime inandığını ve hangi siyaseti onayladığını açıkça göstermektedir. Milletimiz; hizmeti, vizyonu, istikrarı ve devlet aklını öncelemektedir.

Siyaset; kavga değil rekabet, hakaret değil proje, öfke değil vizyon üretme sanatıdır. Sayın Cumhurbaşkanımıza yöneltilen bu seviyesiz üslup sadece siyasi bir ahlaksızlık değil; aynı zamanda çaresizliğin, tükenmişliğin ve siyasal çoraklığın bir yansımasıdır. CHP ve temsil ettiği bu yıkıcı, yalan siyaset tarzı, Türkiye’nin geleceğini inşa edemez, milletin gönlünde yer edemez. Zira millet, boş ve yalan sözlere değil; samimiyete ve hizmete oy verir.

CHP’nin yalan rüzgarı, “Doğru ayakkabılarını giyene kadar yalan dünyayı üç kere dolaşır.” sözünden hareketle dolaşsa da, hakikat er ya da geç ortaya çıkacak ve CHP’nin maskesi düşecektir.

Av. Temel Başalan
AK Parti MKYK Üyesi ve Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —