Gizem YAMANER

Tarih: 11.10.2025 13:42

Atrial Fibrillasyonun Duygusal ve Bedensel Dili

Facebook Twitter Linked-in

Atrial Fibrillasyonun Duygusal ve Bedensel Dili

Atrial fibrillasyon (AF), kalbin üst odacıkları olan atriumların hızlı ve düzensiz kasılmasıyla ortaya çıkan bir ritim bozukluğudur. 112 acil servislerinde en sık karşılaşılan ritim bozukluklarından biridir. Bu durum, kalpte kanın göllenmesine ve pıhtı oluşumuna yol açarak inme riskini artırabilir.

AF’nin en yaygın belirtileri arasında çarpıntı, nefes darlığı, halsizlik ve baş dönmesi yer alır. Nedenleri incelendiğinde ise hipertansiyon, kalp hastalıkları, ileri yaş, tiroid bozuklukları, enfeksiyonlar ve akciğer rahatsızlıkları dikkat çeker.

Ancak bedensel düzeyin ötesine geçtiğimizde, bu rahatsızlığın duygusal kökenleri de vardır. Somatizasyon, yani bastırılmış duyguların bedensel belirtilere dönüşmesi, bu tabloda önemli bir yer tutar. Bazen kalp, ifade edilemeyen acıların, söylenemeyen cümlelerin taşıyıcısı olur. Çünkü hastalık, her zaman bir “kader” değil; çoğu zaman duyguların bedenle konuşma biçimidir.

Atrial fibrillasyonun duygusal temalarında sıkça otoriteyle çatışma, emirlere boyun eğmekte zorlanma, önündeki engelleri aşamama ya da sevilen birini aniden kaybetmenin yarattığı sarsıntı yer alır.

Bir vaka örneğiyle derinleştirelim:
Çocukluğunda sürekli sessiz kalması öğretilen bir kadın, yetişkinliğinde duygularını bastırarak yaşamayı öğrenmiştir. Zamanla söyleyemedikleri, yutkunarak geçirdiği her söz, kalbinde ritmini şaşırtmaya başlar.
Atrial fibrillasyon teşhisi aldığında doktoru, “Kalbin fazla hızlı çalışıyor,” der; oysa bedeni, yıllardır susturduğu sesleri dışa vurmaya çalışmaktadır.

Belki de kalbimizin ritmini bozan şey, yaşadıklarımız değil; söyleyemediklerimizdir.
Ve bazen bedenin en derin dili, suskun kalbin çığlığıdır.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —