24 Kasımda Kenan Paşayı Da Hatırlamak Gerekmiyor Muydu?
Ben Atatürkün aklı hür, irfanı hür nesiller yetiştirme görevini verdiği öğretmenlerimizi elbette herkes gibi çok önemsiyorum. Bununla birlikte Atatürkün aklına gelmeyip, 12 Eylülden bir yıl sonra 1981 yılının 24 Kasımında Öğretmenler Gününü ilan etmeyi sağlayan darbeci generalleri sevmesem bile, bu icraatlarını sevdiğimi söylemeden geçersem vefasızlık olur mu diye hep düşünmüşümdür.
Bir de eğitim öğretim konusunda bizlerden çok ileride olan ülkelerde, mesela Japonya’da, neden bizim gibi bir 24 Kasım gününün olmadığını da hep merak etmişimdir.
Her neyse, günün önemine dönecek olursak duygularımı şöyle sıralayabilirim.
Misal, Selçuk Bayraktarı ilkokuldan üniversiteye kadar yetiştiren tüm öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Gününü büyük bir gururla kutlamak isterim.
Eşine şiddet uygulayıp onu çocuğunun gözü önünde öldüren bir insanı yetiştirmeye çalışmış ama başaramamış öğretmenlerin de 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutlamak isterim.
15 Temmuzda darbeye geçit vermemek için meydanlarda, yollarda, havaalanlarında ve köprülerde vatan için direnen, şehit olan, gazi kalan insanların öğretmenlerinin de 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutlamak isterim.
Halen ülkenin dört bir yanında görev yapan valileri, kaymakamları, savcı ve hâkimleri, komutanları, emniyet müdürlerini ve tüm kamu personelini yetiştiren öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Gününü de kutlamak isterim.
Köprü altlarında yaşayan evsizleri, uyuşturucuya düşenleri, devlete başkaldıranları, dağa çıkanları yetiştirmeye çalışmış ama başarılı olamamış bu nedenle üzülen öğretmenlerin de 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutlamak isterim.
Ben değerli öğretmenlerimizin ülkeye, topluma, ailesine ve kendisine zararı olan insanları yetiştirememiş olmakla üzüntü duyduklarını biliyorum. Ama kendileriyle gurur duyacakları bilim adamları, yazarlar, sanatçılar, tabipler, din adamları, şairler, düşünürler yetiştirdiklerini de biliyorum.
Kıymetli öğretmenlerimiz baş tacımızdır. Bir yanlarıyla gurur duyup diğer yanlarıyla üzüntü duyan, iki arada mücadele veren değerlerimizdir onlar.
Hiç şüphesiz güzel bir ülkeyi inşa eden iki ulu mimardan biridir onlar. Kaliteli anneler ve kaliteli öğretmenler.
Hatırlayın, Tekirdağda ücretli öğretmenlik yapan Ahmet Fazlı Elçi, okula gelen kitapları taşıdığı sırada kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmişti. Haberlerde, Elçinin kitapları yevmiye karşılığında taşıdığı, yaz aylarında maaş alamadığı için hamallık yaptığı söyleniyordu. Onun ve onun gibi ücretli olarak özel okullarda ve kamu okullarında çalışan, biraz üvey bırakılmış hatta ihmal edilmiş öğretmenlerin de gününü kutluyorum.
Devletin, özel okullarda kendi müfredatının uygulanmasını takip ettiğini ama özelin öğretmenlerine sosyal hakların verilip verilmediğini takip etmediğini görmek de böyle bir günde beni üzüyor. Çünkü devlet okullarıyla özel okullar arasında büyük fark var. Öğrenci birinde müşteri, diğerinde talebe. Birinde ciro esas, diğerinde başarı.
Böyle bir günde, günün hakkını verme adına biraz da bu ve benzeri aksaklıkların öne çıkması gerektiğini düşünüyorum.
Saygılarımla
Yazar Mehmet Erdil
anahtar kelimeler: 24 kasım öğretmenler günü, öğretmenlerin önemi, eğitim sorunları, ücretli öğretmenler, özel okul öğretmen hakları, mehmet erdil, öğretmen mesajı, eğitimde eşitsizlik