ZİRVEDEN YENİ UFUKLARA BAHAR GELECEK…
Dostum Rıza; Bu kış hiç bitmeyecek, hiç bitmeyecek üşümesi içimizin. Ne zaman yaklaşsak ateşe alev çekecek üzerimizden bakışlarını, sustuk çünkü çığlık çığlığa bağıracakken. Konuştuk çünkü başımızı önümüze koyup utanacakken. Bu kış bitmeyecek, bazı çocuklar büyümeyecek çünkü… Hava soğuk hava sisli…
‘’Bitti artık eski diyebileceğimiz ne varsa, ne giydiysek eskidi, ne okuduysak yavan neden söz ettiysek yalan. Yeni alışkanlıklar edinecek demlerde uzaklarda…
Rızam ‘’Allah Kerimdir. Geceye döküyorum içimi, diyerek devam etti. Hiç bildiğiniz gibi değil efendim. Sizi temin ederim gördüğünüz gibi hiç değil. En iyi becerdikleri işi yapıyorlar, yalan süslüyorlar. İyi biliyorlar karşılarındakiler hep aynı saf ve hep aynı saftalar.
Söze girdim Kardeşim, İbn-i Sina ‘’ Hiçbir göz görmek istemediği kadar, kör değildir; der. Bunun üzerine Rıza ‘’Çamuru kir sanıyor topraktan gelen insan. ‘’diyerek içini dökmeye devam etti.
Hayatı boyunca bir kişiye bile kendi menfaatinden feragat ederek yardım etmemişlerin, yaptığı kötülüklerden ötürü göğe bakmaya utanırken, portrelerini on numara yapa dursunlar. Fakat madalyonun diğer yüzünden bihaber olsaydık o zaman onlar için her şey tamamdı.
Siz günahlarınızla yükselin
Biz iyiliklerimizle kaybedelim.
Siz bir isim bulun kendinize, söz kabul edeceğiz, yeter ki annenizin sizi çağırdığı ad olmanın seçtiğiniz. Biliyoruz ki çünkü hiçbir annenin evladı olmayacak kadar kirlisiniz artık. Siz kardeşlerinizin arasına şer sokanlarsınız. Giydiniz elbiseye iyi bakın, üstünüzde leke var.
İnsan eşrefi mahlûkattır. En azından onlar adına da olsa alçaklığın bir sınırı vardır diye bir umudumuz olur dedim. Düştükleri çirkefliği düşününce buda az şey değil hani. Sahi hangi şafağa layık olur ki soluğuyla havayı kirletenler.
Ne zaman iftiracı ve karartma ustası oldunuz?
Ne zaman benzediniz eski jakobenlere?
İnsan olmaktan ne zaman vazgeçtiniz?
Ama unuttukları yüzleri dışında ne varsa ayan beyan.
Kar yağıyor efendim, hala kar yağıyor.
Hava nasıl soğudu böyle, sis nasıl sokuldu bütün kuytuluklara.. Rıza’ nın gönlü dile gelmişti, sözcükler nar taneleri gibi dökülüyordu yüreğinden
-Yeter dedim.
-Hayra Anahtar olalım. Şerlerine kilit olsun.
-İnşirah süresi; ‘’Allah’ a bırak; Bırak ki göğsüne genişlik, inşirah gelsin.’’ ayetini hatırlattım.
Hz. Mevlana ‘’Bir insan ancak, değerini bilenlerin yanında kıymetlidir.’’derken. Bir Genel Başkan Mevlana’nın sözünü hatırlatır gibi yola çıkmıştı ve bu ulvi yolculukta her bir ferdimiz bizim için çok kıymetlidir. Diyordu.
Genel Başkanımız zirveden yeni ufuklara hareketini başlatırken; yeni yüzlere, yeni umutlara, adaletin, doğruluğun, iyiliğin, zulme karşı durmanın, mazluma el uzatmanın timsali bir yol hedef göstermişti. Ve ‘’Bütün yaşamımızı halin gereğini uydurarak değil Hakk’a uydurarak organize etmek zorundayız, diyerek yeni bir vizyon geliştirdi. Neydi o vizyon;
-Değişime ve gelişime açık yapı
-Düne, bugüne ve yarına ilişkin anlamlandırma
-Türkiye’de milletin özünden ne’şet eden örgütlenme
-En büyük, en diri, en nitelikli ve en sağlam organizasyon
İşte Sayın Genel Başkanda bu ulvi dava uğrunda büyük yolculuğa çıkmış ve attığı her adımın iki cihanda karşılığı olduğu bilinciyle, yitirecek bir insanımız yok diyerek, kucağını en geniş açıyla açıyor ve bütün mensuplarını bağrına basıyordu. Çünkü o bir dava adamıydı.
İşte bu ahvalde;
Eğitime çocuklara yapıştıkları koltuk kadar değer vermeyenlerin, vatan millet Sakarya edebiyatı yapmaları hepimizin midesini bulandırmıyor mu? öğlen ve ikindi namazına müteakip akşam namazından hemen önce yenilen kul hakkının hesabı önlerine konulacaktır. Bir Yakup gibi dilimde mevlamın kelamı: Yeni ufuklara, yeni umutlara. ELHAMDULİLLAH
Ferdi Altın kardeşim, sevgi ve mutluluk insanı pozitif enerjiyle yüklü ağlarken bile insanı gülümseten dosdoğru bir adam. Bu aralar Allah ona bir imtihan vermiş. Yine de bizlere mutluluk ve umut aşılamaya devam ediyor. Gülçin – Ferdi ailesinin öyle büyük bir evreni var ki, kuşattıkları sevginin alanı hepimize yansır. Bizde nasibimize düşeni alırız. Gülçin hanıma söz verdim. Onlar bu sıkıntılı günlerinden kurtulacak. Bende hayatın orta yerine, sıkacağım iki mermiyi denizin dibine sıkacağım. Sözüm söz. Selam ve dua ile…
Nezir hoca; acayip felaket bir adam. Hepimizi değişik üretimlerde bulunmaya teşvik ediyor. Yazdırıyor. Çizdiriyor. Düşündürüyor. Eğitiyor. Bölgede insana ivme kazandırıyor. İnsanların düşünce açılarını değiştiriyor. Düşüne biliyor musunuz? Adam fikir fabrikası kurmuş; bence yüzyılın projesi. Her yerde herkese her şeye bir değer katıyor...
Bir Tavsiye
Gazeteci- Yazar Ahmet Karayün ;’’Gizli Miras’’ ve ‘’Dokuz’’ romanlarından sonra ‘’Çakal Kayası’’ okurların beğenisine sundu. Eserinde: doğduğu topraklarda büyük 12 Eylül hikayesini kaleme alan yazar, günümüze ışık tutuyor. Bu millet uyansın istiyor. Velhasıl ‘’ Kahpe içerden olunca kapı kilit tutmaz diyor. Halk içinde bozgunculuk yapan hainleri deşifre ediyor. Önemle
Okumanızı tavsiye ediyorum.
Beylikdüzünde güzel şeyler oluyor
Bir Vakıf temeli atılmak için, Beylikdüzünde yaşayan 81 ilin temsilcileri bir araya geldi. Vakfın ismi ne olsun dendi. Nezir hoca; Bizim Beylikdüzü olsun dedi ve öyle oldu. Nur topu bir evlad doğacak hayır ve hasenat işleri yapacak. Adını Nezir hoca koydu. Hayırlara İnşallah…
