22.04.2020 14:40:25

Hatice Kübra BİLİŞ

Yavaş Düşünmek Bizi Tembelleştirmez!

Merhaba Sevgili Okurlar, bu hafta kitabımdan bir parçaya yer vermek istiyorum. Kitabım #evdekalkitapoku kampanyası nedeniyle indirimde alıp okumanızı tavsiye ederim . Zihnimizin ne kadar çabuk düşüncelerle dolmasına izin verirsek, sonrasında daha hızlı eylem yapmaya ve sonuç olarak daha çok hata yapmaya meyilli oluruz. Daha çok telaş bizi yalnızca yavaşlatır ve sonuç olarak bize zaman kaybettirir. Oysa yavaş düşünmek bizi tembelleştirmez, aksine daha yavaş ve kontrollü düşünmek kararlarımızı daha hızlı ve güvenle verebilmemizi sağlar... Sabır, olumsuzluk etkisini gösterinceye kadar ki tahammül seviyesi olarak tanımlanmıştır.

Peki, sizin için bu seviye nedir? Bir dakika, bir saat veya yıl mı? Bu, kesinlikle kendimize sormamız gereken bir sorudur. Yani bir kimsenin yeteri kadar sabrı olduğunu söyleyebileceğimiz bir nokta var mıdır? Sabır, ruhun yüceliğini ortaya çıkarır. (M. Rasim Mutlu) Hayatınızın her aşamasında başarılara imza atmış, iş yaşamınızda güzel bir kariyer edinmiş, çevrenizdeki insanlarla iyi ilişkiler kurmuş olabilirsiniz; ancak ebeveyn olmak bambaşka bir serüven ve yaşamın hiçbir deneyimine benzemiyor.

Kime çekmiş anlamadım ki tuhaf tuhaf huylar...'

'Ne söylersem söyleyeyim beni hiç dinlemiyor, dinlediği zamanlarda da söylediklerimin tam tersi davranış sergiliyor.'

'Güzel söylüyorum olmuyor, ceza veriyorum yine olmuyor; hatta dövdüğüm bile oluyor ama...'

'Kurallara uymuyor. Dikkatsiz, inatçı ve sorumsuz davranıyor.'

'Evde merkeze kendini koydu. O ne derse o olsun istiyor.'

'İstediği her şey anında olmalı. Olmazsa evdeki her şeye zarar verebilecek güce sahip.'

'Burnunun dikine gidiyor, söz dinlemiyor.'

'Bizim ailede böyle şeyler hiç olmadı, olmaz. Saygısız davranışlarıyla bizi çileden çıkarıyor.'

'Ailece bir şeyler yapmak istediğimizde bizi dinlemiyor, sürekli 'ben konuşayım' istiyor.'

'Okulda lider statüsü kazanmak için yapmadığı kalmıyormuş, öğretmenleri aileyi sorguluyor ama bizim ailede böyle şeyler hiç yaşanmaz ki...'

Bu dönemde isteklerini ağlayarak yaptırabileceğini düşünen ve hele ki anne ve babaların dikkatsiz davranışları sonucu istediklerini ağlayarak yaptırabileceğini öğrenen, pekiştiren çocuklar, eşyalara zarar verebilir, eline geçen her şeyi fırlatabilir, kendilerini yerden yere atabilirler. Bu gibi durumlarda anne ve babalar (bakım veren her kimse) sakin ve sabırlı davranmaya özen göstermelidirler.

Anne ve babalar, olumsuz nitelendirilen davranışların aslında çocuğun normal gelişim süreci ile ilişkili olduğunu akıllarından çıkarmamalı ve her türlü konuda birbirlerine destek olmalıdırlar. Çocuğun sergilemiş olduğu davranışlara aşırı tepki ve tahammülsüzlük gösteren anne ve babalar, bu yaklaşımlarıyla çocuğun negatif tavırlarını kuvvetlendirecektir.

Bu dönemde sakin ve net kalmayı becerebilmek ve çocuğun sakinleşmesini beklemek en temel esastır. Bu dönemde yine her türlü sözel ve fiziksel cezadan uzak durmalı, kararlı olmalı, çocukla ailece 'kaliteli zaman' geçirmenin yolları aranmalıdır. Sabır, etkili ebeveyn olmanın en önemli anahtarıdır. Etkili ebeveynlik ise uzun vadede çocuğun menfaatine olana karar verip onu uygulamaktır. Sabır, gelecekteki yansımalarımız olacak çocuklarımızı büyütürken güçlendirilmesi gereken bir erdemdir.

'Sabır' ebeveynlerin çocuklarıyla sağlıklı ilişki kurabilmeleri için mutlaka sahip olması gereken anahtar özellik. Çocukla Çocuk Olmak” ebeveynlikte o kadar kilit bir cümle ki… Tüm ilişkimizin kalitesini ve uyumunu belirleyebilecek kadar önemli bir cümle. Ebeveynlikte hem pozitif kullanımı, hem de negatif kullanımı mümkün. Pozitif kullanımında ' Aaa ne kadar güzel çocukla çocuk, büyükle büyük oluyor çok uyumlu'negatif kullanımındada ' Aaa şuna bak çocukla çocuk olup yaptıklarına alınıyor ' Bizim için pozitif kullanım kısmı çok önemli.

Anne, baba ve çocuk bakımından sorumlu herkes (bu bir kreşte görevli öğretmenden, müdüre, mutfak sorumlusundan güvenlik görevlisine kadar herkesi kapsar), çocuğun gelişim dönem ve görevlerini iyi bilmeli, öğrenmeli, hatta beynine kazımalıdır. Tüm bunları en iyi şekilde bilen bir kişi, çocuğun tutarlı veya tutarsız davranışları sonucu kendinden emin bir tavırla 'şu yaşlardaki bir çocuk, şu şu şu şekilde davranabilir. Şöyle yaparsa böyle davranmalı, böyle yaparsa şu şekilde cevap vermeli.' diyebilir.

Anne, baba ve çocuğa bakım verenler, çocuğun davranışlarına karşı nasıl tepki verdiklerinin farkında olmalıdırlar. Altı çizilesi kavram 'farkındalık' gerek çocuğa, gerekse aileye büyük fayda sağlayacaktır.

Çocuklara aşırı otoriter ya da esnek davranmaktan kaçınmalı, çocuğun davranışları üzerine nasıl bir yol izlenebileceğine dair anne ve baba, ortak kararlar alarak davranışlarında tutarlı, disiplinli, planlı, net ve kararlı olmaya özen gösterilmelidir. (Bir gün esnek, bir gün katı olan ebeveynler, çocukları asla kandıramaz. Unutmayın onlar çok zeki. 'Pozitif “çocukla çocuk olma” onlarla olan ilişkimizde ne kadar fazla olursa, zaten çatışma ve uyumsuzluklar o kadar azalıyor. Sıfırlamıyor ama ciddi ciddi azalıyor. Bir cafeye oturduğumda anne ve çocukların arasında duyduğum ve gördüğüm sert fiziksel hareketlerin dışında genelde duyduğum bazı sözler:

“Bak artık birazdan çok fena olacak”.

“Söz dinlemezsen baban çok kızacak”.

“Öf bıktım valla, ne halin varsa gör ben gidiyorum”.

“Bezdirdin beni, ne biçim çocuksun sen” gibi gibi…

Yani, ebeveynlikteki bir keskin uç, aşırı esnek, aşırı toleranslı, aşırı çocuk merkezli olmaksa, diğer keskin uç da bu şekilde istemeden de olsa özgüven ve ilişkiyi zedeleyici olmak. Tabii ki hiçbirimiz ebeveyn olarak bu keskin uç noktalara gelmek istemiyoruz, sonuçta canımızdan çok sevdiğimiz çocuklarımız onlar. Annelikte Sabır ama Nasıl? Adlı kitabımdan


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.