Zekeriya Şahin
8.07.2025 11:56:12
Bunlarda utanacak yüz yok.. İkinci Dünya ülkelerinin Yönetim merkezleri dahi Çankaya köşkünden daha büyük... Artık devletler büyüdü,... Bunlara kalsa, devletimiz Çadırdan yönetilecek.. Fakat Türkiye Cumhuriyeti bir çadır Devleti değildir... Bunlar beton yemişler, kafaları da beton olmuş, Nato mermer, nato kafa..

Ş çiçek
8.07.2025 12:21:17
Sarayı reis giderken alıp gidecek zannediyorlar veya artı kendi görüşlerinden birinin c başkanı olamayacağını düşünüyorlar ustad mesele saray meselesi değil mesele dava inanç meselesi daha anlamadınız amaç fakrlı

OSMAN DOĞRUER
8.07.2025 12:45:11
Onların derdi saray maray değil genelmerkezlerine baksınlar. Bir parti merkezinden ziyade tamda saraya benziyor. Onların tek derdi var. Kendileri tepeden tırnağa İslam ve Müslüman düşmanı oldukları için uzun süredir bu sınıfın yönetiminden şikayetçiler..

Kuddusi
9.07.2025 17:40:18
Sayın yazar, iki gün önce Kuzey Irak'ta 12 vatan evladını şehit verdik, bu olay ile ilgili bir fikrin yok mu ?

Tarih: 08.07.2025 10:39 Güncelleme: 08.07.2025 10:39

Mehmet ERDİL


 

ÜLKEYİ ÇADIRDAN YÖNETMEK!

 

İktidarın yetkili isimleri, memleketi bundan sonra bir çadırdan yönetmeye karar verdik deseler!

 

Acaba malum güruh mutlu olacak mı diye pek çok düşünmüşümdür!

 

Yazılı basından, sözlü basından, tv den, vekil olanı olmayanı, cahili, profesörü, kahvedeki, sokaktaki, gazetecisi vs. hepsi ağız birliği yapmışcasına ve yıllarca ve hiç usanmadan ve pes etmeden;

 

Saray aşağı!

saray yukarı!

 

Saray da saray!

 

Kaçak saray!

Maçak saray! Deyip durdular!

 

Gına geldi!

 

-Yahu arkadaş!

-Devletimiz bir apartman binasından mı yönetilsin!

-Kızılay meydanına bir çadır kurup ordan mı yönetilsin,

-Çubuk ovasında kurulan bir oba dan mı yönetilsin!

-Kahraman Kazan köyünün muhtar odasından mı yönetilsin!

Nereden yönetilsin!

 

Saray da saray!

Saray aşağı saray yukarı!

 

Sarayı dillerinde pelesenk yaptılar, bu yukarıda yazılı olan seçeneklerden  hangisini buyururlar acaba!

 

Bunların hangisinden hoşlanırlar!

Hangisi onları keser!

Hangisiyle tatmin olurlar!

Hangisiyle ikna olurlar!

 

Hangisinde karar kılalım!

 

Söyleseler de bilsek!

Dertlerinin ne olduğunu anlayabilsek!

 

İnsan birazcık araştırsa elin gavurunun, ülkesini nerelerden yönettiğini görür ve saray demekten belki hicap duyarlar diyorum ama o araştırmayı bile yapma zahmetinde bulunmazlar biliyorum;

 

Bir kaç örnek vereyim de görsünler sarayları!

 

Fransa hükümeti, ülkesini Elysee sarayından yönetiyor ama Fransanın muhalefeti, hiçbir zaman saray da saray demiyor!

 

İtalya, Quirinali sarayından yönetiliyor ama hiçbir İtalyan vatandaşı sarayına laf etmiyor ettirmiyor!

 

İspanya, Moncloa sarayı ve Kraliyet sarayından idare ediliyor ama hiçbir İspanya ahalisi hükümete; -Niye sarayda oturuyorsunuz! demiyor.

 

İngiltere, Westminster sarayından yönetiliyor ama bir İngiliz vatandaşının haddi mi ki, hükümeti bu sarayla vursun ve aşağılamaya çalışsın!

 

Rusya, Kremlin ve Beyaz saray denilen yerden yönetilirken bir Rus yurttaşı çıkıpta bu sarayın günlük masrafı ne kadardır! diye sorma aptallığında bulunmuyor, aklına bile getirmiyor!

 

Avusturya, Hofburg sarayından yönetilirken hiçbir Avusturyalı bu sarayı israf olarak görüp yermiyor, dalga geçmiyor!

 

Ülkemiz ise, adı saray bile değilken, ismi Türkiye cumhurbaşkanlığı külliyesi olan yerden yönetiliyor ama muhalif militanlar buraya saray da saray demekten bir türlü vaz geçmiyorlar!

 

Saraydaki adam!

Sarayın polisleri!

Sarayın şunları!

Sarayın bunları! 

Klozetleri bile altından diye ellerinden gelen ve gelmeyen tüm aşağılayıcı argümanları kullanmaktan çekinmediler!

 

Ne diyelim!

Gün gelir belki utanırlar!

 


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.