Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi!

1993 yılında Perestroika hareketleri sonucu Rusya’nın dağılması bağımsız devletlerin kurulması sonrasında T.C devletinin ilgili birimleri tarafından planlı ekonomiden pazar ekonomisine geçişle ilgili dersler vermek, programlar hazırlamak.. vs gibi birtakım görevlerle en stabil ülke ve dil olarak da en yakın ülke olan Azerbaycan’da görevlendirildim..!

1993 yılında belki de bilinen son yüzyılda Azerbaycan’da ilk defa 20 santime yakın kar yağışı altında Bakü‘ye indiğimizde; Ermenistan Azerbaycan Savaşı ve Karabağ’dan göçen kaçkınlar, bölgede sıkıyönetim, açlık, kıtlık, susuzluk ve elektrik ve doğal gazın tam verilemediği zor ve sıkıntılı bir dönemde iki devlet bir millet olan Azerbaycanlı gardaşlarımıza hizmet ve yardım için oradaydık..!

Ermeniler Kür nehrine zehir attıkları şüphesiyle suyun tedarikinin zor olduğu için Karabağ Karataş’ın oyulup, içine gece koyduğumuz kirli suları sabah taşın içinden geçirip iki litrelik kavanozlarda bir günlük su ihtiyacımızı karşılayıp, yardım tırları ile gelen 1 kg ayçiçek yağı ve Bakü’nün ekmek fabrikalarındaki yağlı kara ekmeği yiyerek… durmak yok deyip kardeşlerimizin çilesini paylaşmaya, 40 yıllık ömrümüzün bir yıllık zekatını vermek üzere gittiğimiz ata topraklarındaki hayatı ve çekilen çileleri Karabağ’dan topraklarından gönderilen kaçkınları gördüğümüzde zor görevimizdeki zahmeti rahmete çevirmek için Allah’tan “bizi bir 40 yıl daha yaşat ki bize ömrümüzün gelecek kısmının zekatını peşin verelim” diyerek bir yıl daha o topraklarda kaldık!!

Kafkasya -Azerbaycan ata topraklarımız ve soydaşlarımız.!

Daha sonra önceki yazılarımızda paylaştığım olağanüstü kozmik boyuttaki metafizik gelişmeler sonucunda gemileri yakarak eşim sağlık bakanlığından bilgi görgü artırma noktasında görevlendirilip, dört yıl sağlık bakanlığından dört yıl da Fatih Belediyesi sağlık işleri müdürlüğü kararının İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onaylaması ile sekiz yıl bölgede resmi olarak 15 yılda bilfiil bölgede çok büyük işler başardığımızı ve ömrümüzün zekatını verip, ahirette bizi kurtaracak eserler bıraktığımızı düşünüyorum..

Önceki yazılarımda detaylarını yazdığım için bu yazımda sadece Allah rahmet eylesin Azerbaycan’ın kurucu cumhurbaşkanı Ebulfeyz Elçi beyle olan istişarelerimiz ve çok özel görüşmelerimiz yanında daha sonra Azerbaycan’da stabilliği sağlayan büyük bir devlet adamı cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’le yaptığım birleşmiş milletler temsilcisi olarak görevlerim ve ikili görüşmelerim benim için çok önemlidir!

Haydar Aliyev Türkiye Azerbaycan Üniversitesi kurulmasını istiyordu!

Haydar Aliyev’in üniversitelerle ilgili planlı ekonomiden pazar ekonomisine geçişle ilgili birleşmiş milletlerin taleplerinin hepsini o dönem karşılamıştır!

 Son isteği de “Türkiye Azerbaycan Üniversitesi’nin kurulması” dileğini bugün İlham Aliyev’in gerçekleştireceği kanaati ile bu satırları yazıyorum..!

TDT-Türk Devletleri Teşkilatının kurulduğu gerçeği yanında maalesef bağımsızlığını kazanan ülkelerin o yıllarında o bölgede görev yapan insanlardan bugün istifade edilmemektedir!

Geçmişini bilmeyen geleceğini inşa edemez!

 Azerbaycan’da 1993’ten bugüne kadar ve Karabağ zaferi ne kadar olan hadiseleri bilmeyen bugünkü T.C devletinin görevlileri maalesef iki devlete de olumsuzluklar yaşatmaktadır!

Bunun neticesinde de pek çok yanlışlıklar eksiklikler ve anlaşmazlıklar ve geciken ekonomik işbirlikleri ve yaşanan dil kültür ve inanç noktasındaki faaliyetler hem TDT hem de Azerbaycan’da atılacak adımları yavaşlatmaktadır..!

Azerbaycan’ın adını bile doğru söyleyemeyen kalemden ve kelâmdan eksik insanlar!

Türkiye’de sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan dışında ben bugüne kadar AZERBAYCAN’ın adını doğru söyleyeni duymadım!

 Belki istisnaları vardır ama maalesef bu ülkede başbakanlar, hâlâ büyükelçi, Sayın cumhurbaşkanının dış ilişkiler sorumluları, sözde Kafkasya uzmanı..? ve istisnasız bütün gazeteciler, televizyonların haber spikerleri stratejiler.. vs. AZERBAYCAN’ın adını AZARBEYCAN.. AZARBAYCAN.. AZERBEYCAN… diye söyleyerek bütün dünya nezdinde olduğu gibi Azerbaycan’da da Türkiye hakkında çok kötü olumsuz fikirlere sebep olunmaktadır..!

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan!

70 yıllık ömrümüz 40 yıllık devlet memurluğu hayatımızda yurtiçi ve yurtdışı görevlerinde hakikaten mağdurların ve mazlumların umudu olarak beklenen TÜRK’ün Umut’u oldunuz!

Türkiye’de ikinci Türkiye 100 yılında Türkiye’nin ilk müttefiki iki devlet bir millet olan “Azerbaycan”ın adını bile söyleyemeyen liyakatsız Türkiye’ye acı hatıralar yaşattıran birtakım hile ve desiselerle yanınıza yaklaşmış başbakan, başbakan yardımcısı ve bakanlardan kısaca Türkiye ikinci yüzyılın da ayağımıza takılabilecek “Çürük yumurta ve çakıl taşlarından” Türkiye’yi kurtarın!

Cumhurbaşkanlığı genelgesi yayımlayınız!

Yayımlayacağınız bir cumhurbaşkanlığı genelgesi veya iletişim başkanlığı marifetiyle bir genelge yayımlayarak bundan sonra başta TRT olmak üzere bütün medya platformlarında, hiçbir devlet kurum ve kuruluşta devlet adlarını telaffuz edemeyen kişilere yetki, görev, konuşma verilmemesi, bu konuda hassasiyet…vs. noktasında bir genelge yayınlamanızı önemle Türkiye’nin hem dünya hem Azerbaycan devlet ve halkları üzerindeki olumsuz etkilerini yok etmek üzere yayınlanmasını arz ediyorum..!

Tarihini ve geçmişini bilmeyen kendini ne bilir.. Diyen şairimiz gibi Türkiye Azerbaycan Üniversitesi’nin kurulması 1993 -2005 yılında kurulan dört Türk üniversitesi ve 15’e yakın Azerbaycan devlet üniversitelerindeki çalışmalarımızdaki yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır..!

İnşallah Rabbim 15 yıllık Azerbaycan üniversiteler sorumlusu olarak kurduğumuz üniversiteler bölümler ve yetiştirdiğimiz talebelerle kadrolarla Azerbaycan Türkiye Üniversitesi’nin kuruluşunda destek oluruz, tecrübelerimizi paylaşırız.

Ahmet Maranki İletişim: maranki@maranki.com