Şeytanın ninnisiyle uyu ’yanı; Kırk Bin Evliya uyandıramaz.
Şiddet Yaratılışa Aykırıdır
Laf sadece laf! Yaptığımız tek şey bu sanırım… Peki çözüm?
Varama yok gibi... Neden mi; çünkü nemelazımcılığın dayanılmaz rehavetine kapılıyoruz da ondan…
Komşuda çıkan yangının; civardaki evlere, dolayısıyla senin de evine sirayet edebileceği kuvvetle muhtemel iken, bu konjonktüre göre bir saptama içinde olmamanın akli bir izahı var mıdır?
Her gün şiddete uğrayan onca kadın haberleriyle sarsılıyor ’uz milletçe… Tek ortak tepkimiz bu olsa gerek…
Milli bir sarsıntıyla gündem doldurmak(!)
Peki, bu durum kadına yapılan şiddete bir engel teşkil ediyor mu; etmiyor…
Kadın ve Erkek; beşeriyete şekil veren iki ana unsur.. .Biri olmadan, diğerinin olabilme imkânı bulunamayan iki kıymetli varlık… Zürriyet ’in iki baş aktörü… Yaratılışın dengesi, olmasa olmazları. Adına ne derseniz deyin; bu böyle… Bir İlahi yasa… Değişmez ve değiştirilemez… Beğenirsiniz veya beğenmez siniz size kalmış… Gözünü kapayan; kendine karanlığı muhatap alır… Keyif sizin…
Hayat denilen senaryoda Habil ve Kabil tipleme ’sini canlandırmaktan imtina etmeyip, Allah’ın buyruklarına rağmen; birbirlerini yok etmeye sevdalanan, mahşerde hesaba çekileceklerini unutan iki Mecnun’un düçar kalacakları azabı bir tahayyül edin hele…
Elde; hiçbir canlıya can verecek gücümüz, kudretimiz bulanamaz iken; onlara ölüm gibi bir cezayı reva görebilme hakkını kendimizde nasıl görebiliyoruz, düşünmek lazım…
Allah katında hiç bir
Canlı yoktur ki, kıymetli olmasın…
Bir sivrisineğin kanadını dahi yapabilecek istidada sahip değil iken; şiddet gibi gayr-ı insani bir eylemin faili olabilmek hangi vicdana sığar, doğrusu anlamış değilim…
Yer ve gök dile gelse; ” Ey insanlar bu ayıp hepinizin! Diye feryat eder…
Günü gelince, Allah hesabını soracak tüm bu yapılanların şüphesiz… Sırf katiller mi; bizde bu hesaptan payımızı alacağız bunda kimsenin kuşkusu olmasın.
Zalime sessiz kalmak, dolaylı olarak zalimin yanında yer almak, onun yanında saf tutmaktır…
Ve Allah zalimleri sevmez… Allah’ın sevmediğine; kulun da tepki göstermesi gerekmiyor mu?
Rahman’ı bırakıp; Şeytandan yana davranış sergilemek ..! Mideniz kaldırır mı bilemiyorum…
Peki, bu insanlık dışı olayları önlemek bu denli zor mudur? Hiç te bile!.. Zor diye bir şey yoktur. Sadece varlığı hep his edilen bir duyarsızlık mevcut o kadar…
Böyle şiddete meyilli yaratıklar sert ve caydırıcı yasalarla bertaraf edilemez mi? Bal gibi de edilir…
Bu konuda bir şeylerin, geçte olsa yapılması gerekiyor.
Yeter artık! Daha fazla masumların canı yanmasın buna her canlı dahil...
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.