Duygu Canko

Tarih: 14.03.2014 15:00

Sahada Çirkinleşilmemeli

Facebook Twitter Linked-in

 Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” derdi Babaannem… Allah nur içinde yatırsın onu. Çoğu zaman, söylediği sözler kulaklarımda çınlar. Vefatından kısa süre sonra Kuzenim Nilüfer rüyasında görmüş… Kulağına eğilip, “Kızım, burada her şeyi kaydetmişler” demiş. Doğrudur… Orada her şeyi kayıt altına alır ilahi kudret. Yani, bu dünyada yaptığınız her şeyden ama her şeyden
orada hesap sorulacaksınız.

Peki, buraya nereden mi geldim? ‘Mart kapıdan baktırdı, afiş, pankart yırttırdı” da oradan geldim. “Mart ayı, dert ayıdır” ya hani… Bu Mart, dertli olanlar çok. İşim gereği, çoğunlukla sahadayım ve gözlemleme fırsatım çok oluyor. Bir afiş çirkinliğidir gidiyor sahada. Afişleri, yırtma, parça pinçik etme, karalama, küfürler hakaretler yazma gırla gidiyor. Bunlar kaydediliyor elbette. Fakir fukaranın, garip gurabanın hakkını yiyor bu afiş yırtanlar. Milli servetimizi parçalıyor. Bunların bedelini burada değil, orada ödeyeceklerinden kuşkum yok.

Sahada böylesine çirkinleşmek kime oy kazandıracak, ne faydası olacak merak ediyorum. Bugün afişleri yırtanlar, yarın vatandaşın haklarını
rahatlıkla gasp edebilir. Malum, teknoloji çağındayız ve manipülasyon, halkı yanıltma, algı yönetme, hedef saptırma gibi bir çok psikolojik çalışma yapılabiliyor. Enformasyon o kadar hızlı ve çeşitli bir hal aldı ki insanlar neye inanacaklarını şaşırdılar. Facebook, Twitter, kişisel blog sayfaları, bazı haber sitelerinden kolaylıkla yayılan yalan haberler, hızla insanlara ulaşabiliyor. Teyit etmeden hiçbir habere inanamayacağımız bir çağda
yaşıyoruz.

Artık, yayınlanan belgelere bile inanılmıyor. Çünkü teknolojik imkânlar her türlü belge üzerinde tahrifat yapmayı mümkün kılıyor. Bu noktada Allah’ın kayıtları, bütün insani teknolojileri alt edebilecek bir teknolojidir. Onun şaşmaz ilahi adaleti insanları yanıltarak, kandırarak onların hakkını yiyen, çalan herkesten hesap soracaktır kuşkusuz. Herkes medeni olmaktan, demokrat olmaktan söz ediyor ama faşistçe davranmaktan da hiç geri durmuyor. Polisiye roman okuyanlar iyi bilir, genelde katil cinayet mahallinde en önde duran kişiler, o olaya en çok üzülen kişiler çıkar.

Adında Barış, Demokrasi, Özgürlük olan birçok parti tam da karşıt duruş sergilerler ve buna rağmen her söylemleri barış, özgürlük, eşitlik, demokrasi
oluverir. Sahada çirkin siyaset yapılmamalı. Bu ülkenin milli serveti bir hiç uğruna heba edilmemeli. Eşit şartlarda rekabet edilebilmeli. Fitne, fesat ve tahrik unsurlarından vazgeçilmeli. Artık insanlarımız her şeyin farkında ve kaba saba, yalan yanlış davranışlardan hoşlanmıyor. Falanca partinin afişinin üstüne afiş yapıştıran filanca partinin yaptığını yanlış buluyor ve sandıkta ona göre hareket ediyor.

Yaptığınız bu hareketler sandıkta karşınıza eksi oy olarak çıkacaktır. Güneş balçıkla sıvanamaz… Yapılan yanlışlar nasıl gün yüzüne çıkıyorsa, yapılan iyi işler de millet nezdinde fark ediliyor. Karalama yerine, proje üretmek, iftira yerine icraat yapmak gerek. İnsanlar, kuru gürültüden, boş sözden bıktı usandı. Karalamaya ayıracağınız vaktinizi, çirkin şeyler üretmeye harcadığınız enerjinizi, bu millete nasıl hizmet ederim noktasında harcasanız çok daha iyi olacak. Seçmenler filancaya ne afili laf ettiğinize değil, kendisine ne hizmet kazandıracağınıza bakıyor artık. Hiçbir siyasi partinin ve parti mensubunun sahada çirkinleşmediği, çirkefleşmediği seçimlerde buluşmak umuduyla.

Sevgiyle kalın.

Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —