Sabah eşimin kahvaltı hazır sesi ile uyandım. Lavoba'da yüzümü yıkayarak traş olup dişlerimi fırçalayıp sofraya geldiğimde mükellef bir masa ile karşılaştım. Eşim ve çocuklar masadaki yerlerini almışlar gülen gözlerle bana bakıyorlardı hep beraber eksiksiz sofrada kahvaltımızı yaparak çocuklar okullarına ben işime, eşim her zamanki gibi evinin işlerine. Evden dışarıya çıktığımda adeta şaşırdım yollar tertemiz trafik çok rahat herkesin birbirlerine saygı ile yol vermesi, yolarda yürüyen insanların birbirlerine saygı ile selam vermesi, adeta şaşırmak elde değil gibiydi. Hava güneşli, esen meltem rüzgarları insanları rahatlatmakta.
Huzur bozucu hiç bir şey yokmuş gibi, arabanın radyosundaki müzik ve üzücü hiç bir haberin olmayışı bilakis işçi ve memura rahatlatıcı zam haberi. İnsanların mutluluk çığlıklarını atışlarını duyar gibiydim . İş yerime vardığımda kapı girişinden odama kadar yürüyüp vardığımda tertemiz misler gibi bir temizlik kokusu yayılmakta idi. Odadaki bütün mesai arkadaşlarımın gülen bakışları ile vatandaşın dertleriyle adeta yarışmaktaydılar.
Bende neşe ile işime başlıyorum. Sanki yaşanmış bütün dertler unutulmuşçasına savaş çığlıkları atanlar yok olmuşlar iyilik melekleri gök yüzünden mutluluklar yağdırmakta. Gazete satırlarında hiç bir üzücü haber yok gibi. Okullarda talebeler sevgi, saygı eşliğinde öğretmenlerinin sunduklarını dikkatlice dinlemekteler.
Gözlerimi adeta hayretle ovalıyorum hayal mi görüyorum acaba. Televizyona gözüm takılıyor üzücü hiç bir haber yok, her şey süt liman misali. Haber saatinde meclis toplantısı iktidarı, muhalefeti birbirlerine saygılı ve sevgi ile dinledikleri aldıkları kararlarla vatandaşlarının huzur ve güvenli yaşamaları için yarışırcasına uğraş verdiklerini görüyorum. Tahakkümcü zihniyet, can almalar, bitmek bilmeyen anarşi sanki hiç yaşanmamış gibi. Silahlar, öldürücü gazlar, yok edici bombalar atılmamışçasına.
Maalesef bu güzel huzur rüyasından eşimin sesiyle irkilerek uyandım. Bir anda olsa rüyada bu hayal dünyasında dolaşmak huzur verici. Halbuki şimdiki yaşamıma döndüğümde Çocuklar büyümüşler işleriyle mücadele etmekteler. Bizlerde Her zamanki gibi dertler kervanı ile yaşama devam ediyoruz. Sabah gazeteye göz attığımda Suriyeli sığınmacılar bir Türk düğününü basarak sopalarla darp yapmaları, Bütün olaylara ve hakikatlere birden bire beni döndürdü ve bir hikaye geldi aklıma, Bir Hikaye geldi aklıma; dilenciye hıyar vermişler, dilenci hıyara şöyle bir bakmış bu hıyar eğri demiş. Yorumu siz okurlarıma bırakıyorum.
Bu gördüğüm hayaller hakikatte neden olmasın? ehil , saygılı, sevecen yönetenler bu vatanı demokrasi ile yürekten inanıp yönetmeye gönül verseler, Sözde değil! özde Allaha sevgi ile yaklaşacaklarını hatırlasalar.
Saygılarımla.
Haftanın Şiiri;
Gamlı hazan.
Uzak kalsın.
Sen Bahar'dan
Haber ver.
Savaş çığlıkları.
Kulaklar duymasın.
Sen huzurdan .
Haber ver.
Birlik, beraberlik.
Güzellik var iken.
Olmaz deme.
Vakit geç değil.
Yurtta sulh
Cihanda sulh.
Atamızın sözüdür.
Bu sözü.
Öğüt bil.
