Tarih: 22.10.2011 14:22 Güncelleme: 22.10.2011 14:22

Ahmet Karayün

Bir çok firmada bir promosyon çılgınlığıdır gidiyor. Haliyle, kazanma hırsı olan bir milletiz… Hemen atlıyoruz bu tür kampanyalara, çekilişlere... Nedense, o kadar ısrarla denememe rağmen hiçbir kampanyadan bir şey kazanma şansım olmadı. Belki de, “O senin uğursuzluğun be kardeşim” diye geçireceksiniz içinizden… Ama kazın ayağı öyle değil.
 
Kapağın varsa, yıldız sensin!
 
Yedigün’ün televizyonlarda bangır bangır reklam yaptığı, “Yedigün Yıldızları” reklam kampanyasını görünce, tiyatro ve sinema oyunculuğu yaptığım için katılmaya karar verdim. Daha önce oynadığım tiyatro oyunlarından birkaç görüntü ayarladım ve yeni bir iki görüntü çekip yolladım. Her şey buraya kadar iyi ve hoştu…
 
 Amma velakin, oylama hususuna gelince işler karıştı. Yedigün alıp, kapağının içindeki kodu girmeden oylama yapılamıyor. Haliyle ne kadar kapak, o kadar oy. Ne kadar oy, o kadar satış. İyi bir satış stratejisi, arkadaşları tebrik etmek isterim doğrusu.
 
Fakat; bana ters. Şimdide 2. sezonu başlamış… Bir duyuru maili aldığım için, aklıma geldi ve bu konuyu yazmak istedim. İlk yarışmada birinci olan arkadaşların profiline bakıyorum, ziyaret eden 600 kişi, oyu 100 binlere ulaşmış. Nerden buldularsa o kadar kapağı…Onları da tebrik etmek gerek. Azim isteyen bir iş çünkü. Çöpleri dolaşsan, bu kadar kapağı bir araya getirip, o puanları elde etmen çok zor.
 
Açılmayan Susam:)
 
Haramidere CarrefourSA’ya sık sık alışverişe giderim. Nitekim alışveriş yapmak üzere gittiğim bir gün “yoğun kalabalık” dikkatimi çekti. Baktım bir cihaz koymuşlar, millet başında kuyruğa girip, alışveriş sonrası kazandıkları jetonları makineye atarak, 5, 10 ve 20 YTL kazanma şansını deniyor. Makinenin ismi de “Açıl susam, açıl” Ama açabilene aşk olsun.
 
Alışverişimi yaptım, baktım ki 36 jeton kazanmışım. Hemen jetonlarımı kucakladığım gibi “Açıl susam, açıl” makinesinde kuyruğa girdim. “Ulan, 36 tane jetondan 2 tanesine çıksa yeter” diyorum içimden. Önümdeki insanlar da hemen hemen benim kadar jeton kazanmıştı. Sırada beklerken onların jeton atışlarını izledim. “TEKRAR DENE” tuşundan başka hiçbir tuş yanmadı. Bende ki 36 jetonu da salladım makineye.
 
Yaklaşık her bir vatandaşın 15-20 dakikası orada jeton atmakla geçiyor. Milli servete yazık… O kadar zaman ne demek? O gün alışverişe giden 10 bin vatandaşın, 20’şer dakikası gitse, büyük kayıp. Bu 20 dakikayı bu vatandaşlar kitap okumaya ayırsalar, Türkiye kalkınmada patlama yaşar.
 
O zaman zarfında o kadar makinenin başında hiçbir susam açılmadı. Bir kişiye 5 YTL dahi çıkmadı. Hem de her kişinin yaklaşık 30 jeton atmasına rağmen. Milyonda kaç veriyor anlayamadım… Bu insanların zamanını çalmaktan başka bir şey değildir sanırım.
 
 Ben düştüm bunlara, siz düşmeyin. Zamanınızı daha verimli değerlendirin. Kültürel ve sanatsal etkinlik içinde olmanız inanın size çok daha fazla kazandırır. En azından ben, artık öyle yapıyorum.
 
Susamları açmanız ve yıldız olmanız dileğiyle; hoşça kalın.

TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.