Muhalif Danışmanlar
Ben iktidar partisinin cumhurbaşkanı olsam benim partimle ilgisi ve bağı olmayan tamamen halkın içinde yaşayan muhalif partilere gönül vermiş vatandaşlardan oluşan danışmanlar ordusu kurarım.
Kendi partimden olup halkla içiçe yaşamayan insanların bana verecekleri bilgiler ve uyarıların halkın gerçek arzu ve isteklerini bana yansıttıkları düşünülemez. Onlar, bana hoş görünmek için tarafsız eleştirilerini yapamazlar.
Benim danışmanlarım bana hoş görünmekten ziyade benim yanlışlarımı halkın beklentilerini korkusuzca bana anlatabilmelidirler. Bende ona göre kendime çekidüzen vermeliyim.
Şimdiye kadar maalesef muhalefet grubundan danışman seçen cumhurbaşkanı, başbakan olduğunu sanmıyorum. Hep kendilerini alkışlayacak övecek yandaş danışmanlar seçmişlerdir. Bunlar tarafsız eleştiri yapmaktan uzak kişilerdir. Hal böyle olunca da doğruyu bulmak zorlaşacaktır.
Bir örnek vermek istiyorum:
Uluslararası TEKFEN firmasına 1970 li yıllarda ODTÜ' yü dereceyle bitiren birisini şirketin ve sahibinin ortadoğu bölgesi danışmanı olarak görevlendirirler. Bu danışman şirketin patronununda katıldığı Kahire'de yapılan bir toplantıya katılır. Türk danışman toplantı ile ilgili raporunu yazar ve patrona gönderir. Bunun üzerine patron danışmanını Hollanda'ya acilen çağırır. "Ben seni bana methiyeler yazsın diye işe almadım. Bana methiye yazma beni eleştir" diye sert çıkar. İstanbul'a geri gönderir. Danışman Moskova'da yapılan bir toplantıya daha katılır. Bu toplantıda toplantıya katılan üst düzey yöneticileri ve patronunu acımasızca eleştiren bir rapor yazar. Ve rapor nedeniyle işine son verileceğini düşünürken yine Hollanda'ya çağrılır. Patron, danışmana teşekkür ederek 10 bin dolar ödül verir. Ve bu danışman 25 yıl boyunca patronunu, şirketini ve üst düzey yöneticilerini eleştirerek emekli olur.
Methiyeler yazan hiç bir danışman doğru yolu bulmaya yardımcı olamaz.