19.01.2015 10:25:29

Mehmet Doksanbir

 Globalizmin kıskacında modern seküler ve kapitalist dünyada değişmeyen tek şey piyon, vezir ve şah denklemi.

İnsanlık tarihinde değişmeyen temek odlulardan birisi de krallıklardır. Dünya de belki krallıkla yönetilen çok fazla ülke kalmadı anca, modern dünyada krallıklar devlet yönetimi olarak değil de insan yönetimi olarak değerlendirildiğinde her kafanın içerisinde bir krallık olduğu gerçeğini inkâr edemeyiz. Demokrasi, cumhuriyet, hukuk gibi birçok olgu krallıkları yok etse de, insan kendine yeni krallıklar kurmakta gecikmemiştir. Dün klasik krallıklar bizi sömürürdü, malımıza el koyardı, bizi kullanırdı, onlar ne derse o olurdu, yapmayana yaptırım uygulanırdı; peki bu gün?

Devlet rejimi olarak krallıklar yok olsa da, insan rejimi, insan kontrolü ideolojisi olarak krallıklar halen varlığını kafamızda sürdürmektedir. Evet, hala sömürülüyoruz, hala malımıza el konuluyor, hala bizi kullanıyorlar, hala onlar ne derse o oluyor ve hala yaptırımlar uygulanıyor. Modern karalıklar, eski antik, klasik, gücü ahlaksız kullanan yönetici krallık sistemlerinden çok daha berbat bir yerde duruyor. Bizi bizden biri olarak, farkında olmadan, uyutarak, sevindirerek tüketiyor. Farkında değiliz ancak her birimiz, tecavüzcüsüne âşık uyuyan güzelleriz.

Günümüzdeki krallıklar modern, seküler, kapitalist, ruhsuz, somutçu. Öyleler ki, eğlendirerek tüketiyorlar, güle oynaya tükeniyoruz. Globalizmin kehaneti, kapitalizmin büyüsü ve emperyalizmin vahşeti birleşince, piyonlara yaşam alanı kalmıyor; vezirler tedirgin; şah ise kendisini yaratan bize bakıp kahkaha atıyor. Dünyanın sistemi değişmedi; piyon, vezir ve şah. Şahlar dünyayı yönlendiren, tüketen, ürettiğini iddia eden ancak sadece kendi varlığını korumak için üreten, üretildiğinin tüketilmediğinde hanedanının yerle bir olacağının farkında ve bunun için de vezirlerini kullanan modern krallar; şirketler, markalar, patentler. Vezirler ise, kapı kulu, bekçi itler. Tüketim çarkını çevirenler, isnada sahte ihtiyaçlar oluşturanlar, şahlar devrilmesin diye ayağımıza kadar gelenler, şahların kuklaları, varlığını şahlara borçlu olanlar, taşeronlar, ülkenizdeki, şehrinizdeki, sokağınızdaki, marketler, avm’ler, mağazalar. Piyon mu? Aynaya bakmanız yeterli!!??

Çok ağır olduğunu düşünmeyin; cebinizdeki telefon ile aylık maaşınız oranına bakın, çocuğunuzun cebindeki telefona bakın, televizyonunuza bakın, evinizde olan eşyaların, sahip olduğunuz şeylerin ne kadar ihtiyacınız olduğunu sorgulayın, almak istediğiniz şeylerin ne kadarının reklam etkisinde olmadığını tartın, özellikle kendi zevkinizi kendiniz mi oluşturuyorsunuz düşünün, kılık-kıyafetinizi kendiniz mi belirliyorsunuz, mesela eşinize hediye aldığınız zamanlar, bunlar sizin kontrolünüz de mi???...

Ey insan kendini ne kadar yönetebiliyorsun? Yoksa seni kafanı işkâl etmiş modern krallık mı yönetiyor? Yaptıklarımızın ve yapmadıklarımızın nedenini sorgulama zamanımız gelmedi mi? Moda, marka, lüks, kapitalizmin gayri meşru çocuğu reklamın yarattığı sahte ihtiyaçlar, nelerden mutlu oluyorsunuz? Mutluluğunuz artık nelere bağlı? Kimlerin elinde? Evet, Allah’ın dediği gibi; “İnsan kendi eliyle kendini tehlikeye attı.”

Seküleriz; dünyacı. Somutçuyuz, ölüm ve ötesi kaygısı olmayan. Tüketiciyiz, kendini tüketici. Ruh hastasıyız, mutluluklarımız bir sonraki reklama kadar sürüyor. Piyonuz, vezir emrinde şaha hizmet den piyonlarız. Unutmayalım önce piyonlar gider, şah gücünü bizden alıyor, vezir aslında bizim hizmetçimiz ancak global modern krallık sistemi kendi lehine çevirmiş ve sistemin olmazsa olmaz elamanı insan küçük bir hamle için, çıkar için yok edilmesinin kimse tarafından tınlanılmadığı, kendine efendiler atamış, kendini kendi elleri ile ziyana uğratmış basit piyon derekesine tekmelenmiş…

Halinden memnun musun?

Mehmet Doksanbir


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.