Mustafa KAPLAN

Materyalizme Karşı İnsan Onuru Ve Mücadele

Allah, insanı yaratırken ona eşref-i mahluk unvanını bahşetmiştir. Bu unvan yalnızca bir şeref değil, aynı zamanda sorumluluk, bilinç ve iradeyi ifade eder. İnsan, bu yüce makam sayesinde evrendeki maddî ve manevî düzenin farkına varır, nefsini terbiye eder ve yüksek değerlere yönelir.

Ancak materyalizm, bu eşref-i mahlukiyet makamını hedef alır. Onların temel amacı insana yalnızca madde gözüyle bakmak, ruhunu ve değerlerini yok saymaktır. Böylece insan, yüceliğini kaybeder ve sadece biyolojik bir varlık gibi algılanır.

İnsanı esfel-i safiline indirmek, materyalistlerin en büyük arzusudur. İnsan yalnızca maddeye indirgenirse, maneviyat, ahlâk ve değerler yok olur. Ruhsuz ve bilinçsiz varlıklar yaratmak da aynı ideolojinin hedefidir. İnsan robotlaştırılır, arzuları ve düşünceleri yönlendirilir. Hakikati perdelemek için ise tesadüf, evrim ve farklı materyalist söylemler kullanılır; böylece insanın Allah’a bağlılığı görünmez hâle getirilir.

Kur’an’da bu hakikate dikkat çekilir:
“Biz insanı şerefli kıldık; onu karada ve denizde gezdirecek ve bize olan sorumluluğunu yükledik.” (İsrâ, 70)
Bu ayet, insanın eşref-i mahlukiyetini her zaman hatırlaması gerektiğini gösterir. Materyalizmin oyunları karşısında insanın en güçlü silahı, Allah’a yönelişi ve iradesini korumasıdır.

Tarih boyunca zalim ideolojiler, insanın özgürlüğünü ve iradesini yok sayarak toplumları kontrol altına almak istemiştir. Bu da materyalist fikirlerin ne kadar büyük bir tehlike olduğunu gözler önüne serer. Felsefî açıdan da insan yalnızca biyolojik bir varlık değildir. Çünkü eğer öyle olsaydı, aşk, merhamet, adalet gibi değerler anlam kazanmazdı. Oysa insan, ruh ve bilinç ile donatılmıştır.

Bu nedenle materyalizme karşı mücadele, bireysel bir tercih değil, insanlığın ortak sorumluluğudur. Aksi halde ahlâkî değerler erir, toplum robotlaşır, çıkarcılık ve bencillik hâkim olur, hakikati arayan kalpler kaybolur.

Materyalistler oyunlarını sahneleyebilir; evrim, tesadüf ve madde ideolojilerini yayabilir. Fakat insanın iradesi, ruhu ve Allah’a yönelişi, her zaman materyalizmin ötesinde bir güçtür. İnsan, yüceliğini hatırladığı sürece robotlaştırılamaz. Bilincini ve ahlâkî sorumluluğunu fark ettiği sürece esfel-i safiline indirilemez. Ve Allah’a bağlı kaldığı sürece materyalistlerin her hilesi boşa çıkacaktır.