Kiracılık…
Barınma, hem insanlar hem de doğadaki tüm canlılar için zorunlu ihtiyaçlardandır. İnsanlar, parası varsa konut satın alır. Başkasının sahip olduğu konutta para karşılığı oturana kiracı denir. Ev sahibi olanlar kendi dertlerini anlatmak istiyorsa kendileri yazar. Ben ise kiracılık konusunu ele almak istiyorum.
Ülkemizde kiracı olup da sorun yaşamayan neredeyse yok gibidir. Konut kiralanırken taraflar karşılıklı sözler verir. Ancak esas olan söz değil, yazıdır. Nitekim "söz uçar, yazı kalır."
Kiracı olanın en büyük korkusu, ansızın evden çıkarılma endişesidir. Ev sahibinden bu konuda söz alınır. Son yıllarda, kira sözleşmesi de imzalanarak bir nevi teminat sağlanmaya çalışılır.
Gelgelelim, ev sahipleri “ev benim” mantığıyla hareket ettiğinden, sözleşmeleri pek takmazlar. Başlarda çok kibardırlar. Ancak talep ettikleri zamların makul olmasını isterseniz, durum bir anda değişir. Başlangıçtaki kibarlık yerini her türlü kabalığa ve gözdağına bırakır.
Ev sahiplerinin kiracıyı çıkarma gerekçeleri genelde aynıdır: Ev satılıktır, kendisi oturacaktır, çocuğu evlenecekmiş… Ne hikmetse bu bahaneler hep bir ya da iki yıl içinde ortaya çıkar! Asıl neden, sizin eski kiracı olarak ödediğiniz kira bedelinin piyasanın çok altında kalmasıdır. Eski kiracıyı çıkartınca, evin yeni kira bedeli ciddi şekilde artacaktır. Bu nedenle, kira artışı teklif etmek çoğu zaman çözüm olabilir.
Eğer afaki kira artışını kabul etmezseniz ve “kontratım var, çıkmak istemiyorum” derseniz, bu sizin hakkınızdır. Ancak ev sahibi bu durumda “mülk benim, tahliye kararı çıkartırım” diyerek tehdit eder.
Baktı ki kiracı çıkmıyor, bu kez başka taktikler uygular. Sahte alıcılar bulur, evin satılacağını söyleyerek, “yeter ki çıkın, nakliye ücretinizi hatta ilk kirayı da bizden” derler. Güya size iyilik yaparlar!
Kirasını ödediğiniz bir konut sizin yaşam alanınızdır. Siz hâlâ oturuyorken, başkalarının gelip evi görme isteği gerçekten anlaşılmaz bir durumdur. Biri bana bunun mantığını anlatabilir mi?
Kiracıları koruyan bazı yasalar vardır. Ancak ev sahipleri “benim malım” düşüncesiyle hareket ettiğinden, kiracılarına baskı yapar. Çoğu kiracı da uğraşmak istemediğinden ya çıkar ya da çıkmak zorunda kalır.
Son yıllarda artan kira fiyatlarını ve taşınma bedellerini düşündüğümüzde, kiracılar kolay kolay ev değiştirmek istemiyor. Çünkü taşınsa bile benzer sorunları tekrar yaşama ihtimali yüksek. Bu yüzden “taşınma çilesi” yerine “ev sahibi çilesi” tercih ediliyor.
Aklıma gelen bazı çözüm önerileri var. Örneğin, kiraladığınız evden siz istemedikçe beş yıl boyunca çıkarılamasanız çok iyi olurdu. Beş yıl dolunca bir beş yıl daha uzatabilseniz daha da iyi olur. Ev sahibi çocuğunu evlendirip başka eve oturtsun. Evini yıllar içerisinde kiracısına satsın. Devlet, kiracılara kira desteği versin…
Yurt dışında insanlar gerçekten “kira öder gibi” ev sahibi olabiliyor. Yıllarca sabit ödeme yaparak sonunda oturdukları eve sahip oluyorlar. Bir anlamda evi devletten kiralamış gibi oluyorsunuz. Evin bedeli kadar kira ödendiğinde ev sizin oluyor.
Bizim ülkemizde de neden olmasın? Biz bunu gerçekten hak ediyoruz.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.