Son yıllarda gıdaklamak moda oldu insanlar arasında.
Tövbe, tövbe ...
Tövbe dediniz de ''tavuk götü tövbe tutmaz'' derler birde.
Yahu, yüce Allah'ın bizleri insan yarattığına göre, durduk yerde hayvanlığa özenmek de niye, değil mi efendim?
İşte tam da bu noktada ders almamız gereken bir hikayeyi yazmadan geçemeyeceğim.
Yazacağım bu hikaye, bir kartal yumurtası bulduktan sonra onu bir tavuk kümesine koyan genç bir Kızılderili’nin hikayesi.
KENDİNİ TAVUK SANAN KARTAL
Kartalcık yumurtadan çıkar çıkmaz civcivlere katılır. Tabii muhteşem renkleri, iri ve güçlü kanatlarıyla diğerlerinden farklıdır, ama tavuklardan biri olduğuna inanarak büyür. O da diğer kardeşleri gibi; pislikleri eşeler, tohumları gagalar, gıdaklar ve yine onlar gibi, birkaç santim zıplayıp yeni bir şey gagalamak için kanatlarını döver. Çünkü tavuklar böyle yapıyordur.
Bir gün gökyüzüne bakar ve inanılmaz yeteneğiyle pike yapan muhteşem bir kuş görür. ”Ne güzel bir kuş! Nedir bu? “ diye sorar.
Tavuklardan biri; “O bir kartal. Bütün kuşların reisi. Sakın aklına bile getirme, onun gibi asla uçamazsın.” der.
Kartalcık mı?
Hayatı boyunca bir tavuk olduğunu düşünerek ölür.
***
Ya, işte böyle sevgili benden olan canlılar..
“Yenildiğine inanırsan, hele de uzun süre inanırsan sonunda yenilgi bir gerçek olur.” demiş; Norman Vincent PEALE
Bende diyorum ki; ''hayvanca dürtülerimize yenilip de hiç bir zaman insan olduğumuzu unutmayalım Kİ insanlar, insanlar içinde insanlara hasret ölmesinler.''
Yani!
''Nefis denen şey, terbiyesiz olmaz!''
Tüm hakları http://blog.milliyet.com.tr/sabiharana saklıdır.
Ben Sabiha Rana ''Melekler Yüreğinizden Öpsün''