Geçtiğimiz hafta inovasyonun kelime anlamı ile başlayıp, sistemli ve sürdürülebilir
inovasyon çalışmalarını nasıl sağlayabileceğimiz üzerinde durmuştuk. Bu hafta ise
inovasyonun temel yaşam döngüsüne, türlerine göre uygulama örneklerine, önemine ve
sağladığı faydalara bakacağız.
TKY altyapısı olan kurumların malumudur Planla Uygula Kontrol et Önlem al döngüsü.
İnovasyon çalışmalarında da tipik PUKÖ döngüsüne benzer bir döngü vardır. Bunlar:
1. Fırsatların Yakalanması: İşimize yarayacak, kârlılık oranımızı ve rekabet gücümüzü
Arttıracak fikirlerin tespit edilmesidir. Bu fikirleri başta çalışanlarınız olmak üzere;
Müşterilerinizden, çözüm ortaklarınızdan, tedarikçilerinizden, rakiplerinizden, sizinle aynı
Sektörde faaliyet gösteren yurtdışındaki işletmelerin faaliyetlerinden, internet üzerinden
velhasıl pazardaki esnaftan veya sokakta kendilerince sohbet eden gençlerden bile
edinebilirsiniz. Sahi yerin bile kulağı varmış değil mi?
2. Stratejik Seçimin Yapılması: Stratejinin özü seçim yapmaktır. Ve eğer bir şeyi
seçmişseniz bir başkasından vazgeçmişsiniz demektir. Seçtiğiniz, seçmediğinizden hem
kârlı hem daha uygulanabilir hem de sürdürülebilir olmalı. İşte, tüm mesele bu!
3. Gerekli Bilginin Edinilmesi: Stratejik seçiminizi nasıl hayata geçirebileceğinize dair
araştırma sürecidir. Stratejik seçim yapılmışsa bilgi edinmek kolaylaşacaktır. Örneğin;
stratejik seçiminiz helva yapmak olsun. Neyse, gerisini siz yaparsınız zaten.
4. Test ve Çözümün Geliştirilmesi: Helvanızı yaptınız. Şimdi sıra damak tadına
güvendiğiniz kişilere tattırmaya geldi. Bu aşamadan sonra aldığınız dönütlere göre çeşitli
geliştirme çalışmaları yapabilirsiniz. Bu aşamada dikkat edilmesi gereken en önemli
husus; ürünün, hizmetin veya sürecin koruma altına alınması ve sürecin kısa tutulmasıdır.
5. Ticarileştirme: Test ve geliştirme sürecinden sonra ürünün, hizmetin veya sürecin pazara
sürülmesi aşamasıdır.
6. Öğrenme: PUKÖ döngüsündeki önlem al aşamasına benzer bir süreçtir. Ürünün pazara
sürülmesinden sonra ortaya çıkan verilerin değerlendirilmesi ve gerekli müdahalelerin
yapılması, elde edilen yeni bilgilerin bir sonraki inovasyon çalışmalarında bütün
aşamalara yansıtılması aşamasıdır. Bilgisayar yazılımcıları iyi bilirler; 1 ve 0 kudrettir !
Köşe yazısı formatını bozmamak için inovasyon türlerini ve türlere göre örnek
uygulamaları birlikte ele alacağız.
A. Ürün İnovasyonu: Bu tip bir çalışmada herhangi bir kurum farklı, yeni, değisik bir ürün
geliştirebilir veya en bir önceki yazıda da belirttiğimiz gibi var olan ürünleri daha iyi, daha
kaliteli, daha üstün özelliklerle farklılaştırarak pazara sunabilir. Örnek: Görüntülü telefon,
LCD televizyon gibi, su tutmayan ve kolay buruşmayan kumaş.
B. Hizmet İnovasyonu: Hizmet inovasyonundaki amaç sunulmakta olan hizmetlerin daha
çok müşteri çekecek şekilde değiştirilmesi ve farklılaştırılmasıdır. Örnek: İnteraktif
bankacılık, röntgen filmlerinin bilgisayarlara aktarılması veya uzaktan erişime açılması.
C. Pazarlama İnovasyonu: İnovatif ürünün, hizmetin vs. pazara sunulurken daha
çok satılması amacıyla geliştirilir veya üretilir. Hizmetlerde farklı, değişik ve yeni
tasarımların, ambalajların ya da pazarlama yöntemlerinin geliştirilip kullanılması
pazarlama inovasyonudur. Örnek: Diş macununu Sünger Bop’lu, Ben10’li, ambalajlarda
sunma, sanal satış ortamı oluşturma(shbndn.cm, gttgdyr.cm gibi).
D. Organizasyonel İnovasyon: İşletmelerin rekabet güçlerini korumak ve geliştirmek
için kendi çalışma düzenlerinde, yönetim tarzlarında yaptıkları yeni, farklı yöntem ve
teknikler bulma veya geliştirme çalışmalarını içerir. Aynı işi siz 1 saatte ve %3 hatayla
yapıyorsanız; bu karşın rakibiniz 1,5 saatte ve %4 hatayla yapıyorsa bu durum sizin
organizasyonel farklılığınızın ve rekabet gücünüzün göstergesi sayılır. Organizasyonel
inovasyona örnek: Toplam Kalite Yönetimi, 6 Sigma, Kaizen modelleri.
Şimdi inovasyonun önemine ve faydalarına değinelim. Türlerine göre örneklere
baktığımızda bu tip faaliyetleri yapan firmaların kârlılıkta, büyümede diğer rakiplerini
geçtiklerini görmekteyiz. Örneğin; Apple son ürünü iphone ile Nokia’yı bile pes ettirdi.
Neden, Nokia’nın ürünleri kalitesiz diye mi? Elbette hayır. Pazarda farklı ve fark edilir
olana karşı bir talep vardı ve bu fırsatı Apple daha iyi gördü. Ben konuya sadece işletmeler
bazında değil; ülkeler bazında bakmak gerekir diye düşünmekteyim. Esasen bu yazıyı kaleme
almamın en önemli nedeni de bu. Yoksa kendi ülkemde Ali inovasyon yapsın kazansın
da Veli kazanmasın meselesi değildir. Sonuçta Veli’nin de bir ailesi var ve bu aile bizim
ailemiz. Dava ulusal refahı yakalayabilmek olmalıdır. Elbette dünya insanını da gözetmek,
kollamak, korumak zorundayız ve bütün kalbimle inanıyorum ki, bizim milletimiz elindeki
imkânı nispetinde bu işi çok iyi yapmaktadır. Binaenaleyh ülkemizde inovasyon yapan şirket
sayısının çoğalması daha fazla imkâna kavuşmamız, küresel pazarda rekabet gücümüzü
arttırmamız, ülkemizdeki işsizlik oranını azaltmamız, inovasyonla doğru orantılı olarak
marka-patent sayısını artmamız ve bu sayede daha fazla ihracat yapmamız ve son olarak hem
kendi insanımıza hem de dünya insanına daha fazla katkı sunmamız anlamına gelmektedir.
Dileyen şirket bazında, dileyen de küresel bazda meseleyi ele alabilir elbette.
Ufkunuzun ve yolunuzun açık olmasını diliyorum.
