Yaşadığı şehirde, ilçede olsun kasaba veyahut köyde iyi yöneticilerin idaresinde kanunlara, çevre düzenine, komşuluk'ta karşılıklı sevgi ve saygısını yaşam için sağlık, çilekeşlikten uzak emeği'nin karşılığını alabilmek, sosyal haklarının yerine getirilmesi, çocuklarının ve ailenin atisi'nin huzur içerisinde çözüleceğine inanması!
Uzun geçen hayat meşakkatlarinin sonunda, huzurlu bir emekliliğe kavuşmak onun dileği değilmidir? Yaşadığı yer onun Vatanıdır. Mutlu yaşam sürdürmesi en doğal hakkıdır. Bilhassa yönetenlerden sosyal hakları, yaşam için alacağı çalışma karşılığı huzursuz etmeyecek şekilde olması, isteklerinin yerine getirilmesi, güvenliğini perçinleştirir.
Bizleri kanunlara göre reylerimizle seçilmiş parti hükümetleri yönlendirir. Refah, güzel yönetim, sosyal adaleti sürdürür halkına verdiği seçim sözlerini, vaatlerini yerine getirmiş olur. Halk memnundur, hükümette memnundur. Çünkü problem zaten çözülmüş demektir. Birde işin ters tarafı bu güzelliği yapmayan yöneticiler zaman, zaman eksikliği dile getiren vatandaşlarının sözlü ve cebri durumları ile karşı, karşıya getirir.
Işin çığrından çıkmaması için, her iki tarafta şapkalarını ortaya koymaları, eksikliğin nedenini aramalarıdır. Kendini haklı görmek kim olur ise olsun düşünce eksikliğidir. Hata kimde ise olgunluk içerisinde kabullenmeli, yanlışın düzeltilmesine yardımcı olmalıdır'ki bozulmuş gidiş düzelebilsin.
Büyük milletmeclisi'nin başkan kürsüsünün üzerinde Adalet Mülkün Temelidir yazar. Sorarım; yürürlüktemidir, değilmidir? Yönetenler yapılan haksızlıklara ne gibi duygularla yaklaşmalıdırlar. Gazeteciler çaşitli mesleklerden binlerce kişi hala tutuklu davalar devam etmektedir. Aileleri perişanlık içlerinde açlık içerisinde yaşamlarının ne olacağını kara, kara düşünmektedirler.
Bunlar yetmiyormuş gibi Suriye sınırındaki kamplardaki durumlar ortada. Her gün huzursuzluklar sürmektedir. Devlete maddi, manevi dert yüklemektedir. Misafir umduğunu değil, bulduğunu kabul eder.
Anarşi her gün Şehit kanlarını akıtmakta, aileler göz yaşlarıyla yas tutmakta. Bunun üzerine tüyü ekilmiş gibi huzursuzluklara zemin hazırlayanlara ne demeli? Birlik beraberlik günleri, boşu boşuna harcanmakta. Partiler arası, sen, ben kavgaları ne zaman bitecek. Mağlum parti başkanı yandaşlarını kepenk kapamaları okullara gitmemeyi yönlendirmektedir.
PKK okulları yakmakta, maddi, manevi zararlar vermektedir. Bunlar gözler önündeyken PKK yönlendirdiği partiyle öpüşüp koklaşırken, haksız yere PKK yandaşları tarafından yargılanamasına sebep çoğu komutanlar tutukludur. En değerli bayramını kutlamak için yürüyüş yapan vatandaşların ellerindeki bayraklarla şeref yürüyüşü yaparken kolluk kuvvetler tarafından yüzlerine biber gazı sılmakta. Bunun hesabının kim ve kimler yükleyecektir.
Bir yanlışlık var. Gelin beyler hepimiz birlik olup, bizi birbirimize düşürmeye çalışan hain güçlerin oyununu bozalım. Bütün partiler el ele, gönül gönüle birleşip bu çıkmaz sokaktan kurtulalım. Bu vatanda yaşayan her yurttaşın en büyük arzusu bu değilmidir?
Saygılarımla.
Haftanın Şiiri;
Hepsi bir ruyamıydı.
Sizle geçen günlerim.
Birbirimizden kopardı.
İstemeden kaderim.
Şimdi kim dolduracak.
Bu bizdeki boşluğu.
Sağ yanlız, sol yanlız.
Bumu yaşam oyunu.
Sizden bize hatıra.
Güzel acı anılar.
Huzur kalmadı çevrede.
Şimdi neden, yanlızlıklar.
Şimdi kim dolduracak.
Bu bizdeki boşluğu.
Sağ yanlız, sol yanlız.
Bumu yaşam oyunu.
Bestekar Şair
İbrahim ÖZORAL
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.