Mustafa KAPLAN

İKİ SOKAK ÖTEDEKİ EVİN HAYALETİ

Bölüm 13

 Adliyede mübaşirlik yapan bir akrabaları , bunların hapis yatmamaları karşılığında hakime yüklüce bir para vermelerini önermiş... Eğer isterlerse tanıdığı paragöz bir hakimin olduğunu, bu konuda kendilerine aracı olabileceğini söylemiş...Bu öneriyi makul gören  amcası, ertesi gün bir yerlerden çok miktarda para bulup, ağzı fermuarlı siyah meşin bir çantanın içine koyduktan sonra Feridunun eline vermiş...

Aracı olan akrabaları, hakimin; evinde onları beklediğini,   akşamleyin gidip parayı kendisine tesli etmelerini haber vermiş... 

Akşam hakimin evine amcasının oğlu Kadirle giden Feridun,hakimin evinin kapısını çalıp içeri girmiş;Kadir'de onu evin dışında beklemiş...

Hakim içerde bulunan bir şahsın emniyet müdürü olduğunu,ona da bu paradan pay vereceğini söyleyip,Feridundan çantayı aldıktan sonra,her ne yapacaklarsa  sessiz sedasız haletmelerini tembihlemiş... 

Mersin'de ,kiraladıkları eve  Feridunla ,Kadir'in geldiğini gören Ayşe,'Biliyorum beni öldürmeye geldiniz...Bari abdest alıp,bir kaç rekat namaz kılayım 'diye rica edince ,Feridun tamam sen namazını kıl,biz bekleriz demiş...

Zavallı abdest alıp,namaza durunca ,abisi önüne geçip,'sen bizim namusumuzu kirlettin,birde namaz kılıyorsun' diyerek alnının tam ortasına nişan alıp;tetiğe basmış...

Önce sarsılmış garibim,ne olduğunu anlamadan...İki elini yana açarak; başlamış etrafında dönmeye...'Abi'diyormuş,' Sanki kafamın içinde yüzlerce akrep uğultu çıkarıp dolanıyor...'

Kadir; kızcağızın henüz  ölmediğini görünce,paniğe kapılarak. onu yatağa yatırıp,yüzüne yastığı bastırıp,boğmuş...

Olaydan sonra,o evde bazı geceler ışıkların yandığı ve akabinde kollarını iki yana açmış,  etrafında dönen bir kadının göründüğü söylenir...

 Şimdi o evi ne alan var,ne kiralayan...Evin sahibi de oradan ayrılıp;Tarsusa yerleştı.'

İmam'Peki Zehra teyze..! Merhume'nin şu an mezarı nerededir,biliyor musun?,'

Zehra teyze, ' Nasıl bileyim oğlum,kim bilir kızı nereye gömdüler,kefensiz,namazsız...İşte bunlar böyle zalim böyle insafsız insanlar...Sormadan, soruştumadan onu dinlemeyip , günahına girdiler...'

İmam üzüntü içerisinde'İnna lillahi ve inna ileyhi raciun.Gerçekten son derece acı ve üzüntü verici.Allah böyle şeyleri kimseye yaşatmasın..!'

Ahmet 'Peki babasının tüm bu olanlara bir tepkisi olmadı mı?' diyerek lafa karıştı...'Hiç mi kızını sormadı.?'

Hatice teyze 'Ayol mezarda mı soracak o toplumun yüz karası herif

Ahmet 'Nasıl yani,bu olanlar olurken o ölmüş müydü?'

Öldü ya..!Birgün koğuşta yatarken ,azgın delinin biri ,bu uykuda iken kafasına sert bir şeyle vurup,öldürmüş...Ee etme bulma dünyası...

İmam'Peki ya sonra Zehra teyze,sonrasını da anlat hele..!

'Anlatacağım oğlum sabredin biraz.'

 İlahi adalet er veya geç illa ki tecelli eder... Siz bir masumun ahını alırsanız,sizden aheste aheste çıkar...

Onun ölümünde tüm parmağı olanlar çeşitli şekillerde can verip öldüler.

 Mesela hakim..! Çocukları İzmir'de tatildeyken, onları almak için özel arabasına binip gidiyor...

Manisa yakınlarında, son sürat giderken arabasının tekeri yerinden çıkıp, fırlıyor...Araba çizdiği zikzaklardan sonra, bariyerlere çarpıp takla atıyor...Olay yerine giden bir trafik ekibi,merkeze e beş karayolunda ölümlü bir kaza olayını anons geçerler...

Bu arada bir hatırlatmada bulunayım. Hatice, Zehra teyze'nin göbek adıdır...