Zeliha ÇERİKAN TORUN

Tarih: 10.05.2023 19:58

Hıdırellez Niyetleri..!

Facebook Twitter Linked-in

Hıdırellez Niyetleri..!

Bizim bahçemizde gül ağacı yoktu, hatta bizim bahçemizde neredeyse ağaç yoktu ama bahçemiz vardı önemli olan belki de buydu. Yan bahçenin çocukları hep bahçelerinin güzelliği ile övünürdü, e haklılardı da. Ama bizim bahçenin kapısının orada da bir asma vardı ki tüm çocuklar o yapraklarla oyun oynardı böyle de bir gerçek vardı. Bazen az olan, tek olan daha kafi gelir ya hani insana işte öyle bir şey anlatmaya çalıştığım…

Her Hıdırellez günü halamlara giderdik, onların bahçesinde gül ağacı vardı. Esasında gül ağacı bahaneydi maksat halamları görmekti, fakat gül ağacının dibine de mutlaka inilirdi. Babaannem önce bize minik minik taşlar toplatır, sonra da gül ağaçlarının dibine ev, araba çizin derdi taşlarla.

Ben ev, araba değil de çöp adam çizerdim. Zannımca çöpten insanların karşıma çokça çıkma sebebi bizzat kendimim. Olsun, pişman değilim. Hayat zaten bir sınav değil mi? Önemli olan çöpü kokmadan yerine yollayabilmek diye düşünüyorum. Geri dönüşümüne ise ben karışmıyorum. Dönüştükleri halleriyle kendileri düşünsün yeni ikametlerini ve tabi ki orada ki yeni bulaşlarını.

Neyse konumuza dönelim, ne demiştik taştan evler, arabalar demiştik ben çizmediğimi söylemiştim çöpten adamlardan bahsetmiştim. Gel gelelim çöpten de olsa çizdiğimiz insanlar o yaşlarda sizin yaşınıza hitap ettiği için sevimli geliyor gözlerinize ve yüreğinize. Hoş şu an dahi bir kağıda çizdiğinizde istemsizce gülümseyebiliyorsunuz yaşınız olmuş 40 hadi abartmayayım 39:) Ne umuyorsak yani değil mi ama? Taştan yaptığınız insanlardan hayır mı gelecekti sanki? Aslında konu tam olarak bu da değil, yani taş değil. Konu gül ağacının dibi. Gülün dikeniydi, kokusuydu, güzelliğiydi falan derken ağaca astığınız dilekleriniz, efendim işte paralarınız, dibine yazdığınız, çizdiğiniz, oyaladığınız hayaller konumuz …

Hayaller, ah hayallerimiz … 

Gerçeğe ne kadar yakın ve de ne kadar erişkeniz …

Hayallerimizin gerçekliği, emeğimiz ve duamızda gizli bunu bilmiyoruz…

Belki bir hayrımızda gizli, belki bir gülüşümüzde … 

Belki kırmadığımız bir kalpte gizlidir o çok istediğimiz dileğimiz bilemeyiz, bilemezsiniz …

İnsan bilmediğinin kölesidir derler, o bilmediğiniz şeylerden ötürü bilenlere düşman olunması da gene kişinin kendi şansının kırıklığıdır … 

İnsan kırarak, inciterek bir hayalin güzelliğine erişemezsiniz …

Oldu dediğiniz şey bir bakarsınız solmuş…

Bundan sebep bilinmeliymiş ki; önemli olan gül ağacının dibi değilmiş, bahçenizde gül ağacının   olması da değilmiş önemli olan kalbinizde yer alan güller, çiçekler, yeşerttiğiniz ağaçlar,                    oraya ektiğiniz niyetler ve niyetleri suladığınız iyiliklermiş …

Önemli olan bahçenizin yüreğinizde yer alması imiş …

Saygı ve sevgimle…

 

 

 

 

 

 

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —