Bugün, 10 Kasım 2025 Pazartesi
Her Hayat Bir Roman 16.Bölüm
Çantası çalınan Armatörün torunu karakola gider şikâyette bulunur emniyetten 'bu kaldırımcı' derler. Genç kadına resimler gösterirler hiç biri değildir. Demek oluyor ki bu kadın kendini yakalatmamış. İstanbul’da çok büyük olaylar tehlikeler Armatörün torununu bekliyordur. İstanbul genç kadına hayatı öğretecektir anlaşılan. İyilik yaparken bile düşünmesi gerektiğini anlamıştır. Ne çantası ne parası nede evrakları bulunamamıştır. Annesi 'hiç peşine düşme kızım karakollarda başına iş gelir boş ver' der. Neyse dostlar Armatörün torunu çalışmaya devam eder işyerine bir eleman alacaktır. Bir gün cüce işten anlayan bir kadın gelir. Kadın dükkâna girer tanışırlar iyi birine benziyordur. 'Ben sizinle de çalışırım' der. Diğer işyerlerine de anlaşmalı giden kadın 'size de gelirim' der. Armatörün torunu kabul eder. İş oldukça gelecektir. Ara ara işyerine uğrayan cüce kadın bir gün ağlayarak gelir. Armatörün torunu 'ne oldu sana niye ağlıyorsun gel otur konuşalım yapabileceğim bir şey var mı?' diye sorar. Cüce kadın Karadeniz’i bir nal urla birliktedir adam cüce kadına geçmişte nalbur dükkânında tecavüz etmiş seninle evleniriz demiş ve cüce kadını sürekli oyalamıştır. Cüce kadın nalburcunun işyerine konuşmak için gider adamda cüce kadını kovar' artık bitti benim ailem seninle evlenmeme izin vermez seninde ağzından bir tek kelime çıkarsa duyarsam seni öldürürüm 'der. Cüce kadın adamın nalbur dükkânının önündeki aracının bütün camlarını aşağıya indirir. Nalburcu adam buna razıdır çünkü tecavüz ettiği ve evleneceğim dediği cüce kadını kandırmıştır. Canı sıkkın olan cüce kadın' akşam bara gidelim' der Armatörün torununa. Armatörün torunu hayatında hiç bara gitmemiştir. Merakta etmiyor sayılmaz hani. Armatörün torunu 'Peki akşam iş çıkışında gidelim' der.
Akşam cüce kadının bildiği bir bara giderler. Cüce kadın bar sahibini tanımaktadır. Adamlarla samimiyetinden bellidir. Oturup sohbet ederler cüce kadının derdini dinleyen Armatörün torunu ara ara kadınların barda tuvalet bahanesiyle yukarı kata çıktıklarını görür. Lakin yukarıya çıkan bir daha aşağıya inmemektedir. Dikkatini çeken bir durumdur. Cüce kadına 'lavabo ne tarafta' diye sorar cüce kadın 'yukarıda' der. 'Peki, yukarıda başka çıkış var mı?' cüce kadın 'yok yok çıkış buradan' der. 'Hımm tamam peki ben bir lavaboya gidip geliyorum der. Armatörün torunu şüphelenmiştir barda bir şeyler oluyor diye düşünür. Yukarı lavaboya çıkar tuvalete girer tam çıkmışken bir odadan sesler duyar. Kadın ve erkek sesleri gelir sevişiyorlardır. Garsonlardan biri Armatörün torunun yanına gelir gel biraz oturalım der. Armatörün torunu ne diye oturacağız anlamadım der. Genç garson 'muhabbet ederiz' der. Armatörün torunu garsonun niyetini anlar ve teşekkür ederek aşağıya iner sinirli bir şekilde cüce kadına 'kalk hemen gidiyoruz' der. Cüce kadın ne olduğunu anlamamıştır. Ne oldu 'biraz daha oturalım' der. Armatörün torunu ısrar eder. Cüce kadın ayarlamaya çalıştığı eczacının telefon numarasını alır ve çıkarlar. Armatörün torunu 'biz buraya adam ayarlamaya mı yoksa başka işlere mi geldik sen ne yapmaya çalışıyorsun' der. Cüce kadın alışkın olduğu için durumlara pek aldırış etmez. Armatörün torunu 'bir daha bana bar mar deme' der. Cüce kadın hafta sonları Armatörün torununa yalvarır 'ne olur gel bana arkadaş ol benim birini bulup evlenmem lazım başıma gelenleri ailem duyarsa beni öldürür' der.
Armatörün torunu cüce kızın durumuna üzülür 'peki' der. Hafta sonları Beyoğlu'ndaki barlara giderler. Sabahlara kadar süren eğlenceler cüce kadın evleneceği adamı aramaktadır. Bir gece yine cüce kadının tanıdığı bir barda başka masadan erkekler bakmaktadırlar masaya iş atan gençler tanışmak isterler. Cüce kadın ara buluculuk yapar kabul eder. Adamın biri Armatörün torunundan yüz bulamayan gençlerden biri bağırır 'sen önce kadın olmayı becer' der. Ne yazık ki Armatörün torunu kadınlığını çoktan unutmuştur. Hiçbir erkeğe erkek diye bakmıyordur. Gururu incinen aldatılan kadının kimseye güveni de kalmamıştır. Ara ara kendi kendine telkin veren kadın 'sadece kendine güven senden sana fayda var' der. Erkeklerle araya mesafe koyar sert davranır erkekler Armatörün torunundan çekinir yaklaşamazlar.
Cüce kadın ya ben eskiyeceğim ya da bu ayaklar aradığım adamı bulacağım der. Eee koca öyle kolay bulunmuyor sevgili okurlarım.
Çok uzun saatler işyerinde çalışan Armatörün torununun tek düşüncesi çocuklarını yanına almaktır. Artık o bir kadından ziyade hayatla mücadelesine tek başına devam eden güçlü bir kadın olmuştu. Daha doğrusu kendindeki gücü her yaşadığı olayda daha da fark eden ve çok şeyler başarabileceğini hisseden bir kadın olmuştur. Korkmuyor muydu sizce? Elbette korkuyordu lakin başarmak zorundaydı çünkü hayatta o tek başına kalmıştı. İstanbul’un gerçek yüzüyle de karşılaşan Armatörün torunu bakalım neler yaşayacak başarabilecek mi? Hep birlikte görelim.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
