Tarih: 18.05.2025 09:50

Mustafa KAPLAN


 

 HEDEFİNDEKİ ATATÜRK

Nahl süresi 32 ayet:  Onlar ki, tertemiz bir hayat yaşarlarken melekler gelip incitmeden canlarını alırlar; bir taraftan da kendilerini: “Selam olsun size! Yaptığınız güzel amellere karşılık girin cennete!” diye müjdelerler.

Dolmabahçe Sarayı'nda 10 Kasım saat dokuzu beş geçe; hayata gözlerini yuman Atatürk'ün, vefat etmeden önce sağ tarafına dönüp, "aleykümselam" dediğini hepimiz biliyoruz. 

 Manevi şahsına yöneltikleri onca hakaret ve kötü söylemlerin sahiplerine "acaba hangi dine mensupsunuz? " diye sormak lazım. Vefat eden birinin gıyabında hakaret ve menfi  söylemlerin Kur'an ve İslamda yeri olmadığını her müslüman bilir sanırım. Kur'an;  " gıybet en büyük günahlardandır. " der. Hatta , hakkında gıybeti yapılanın etini yemek kadar  haram olduğu  yazılıdır . 

Bir millett'in  kurtuluşunda  etkin rol oynamış, bu yolda gecesini gündüzüne katmış bir mücadele adamını, bir lideri karalamaya çalışmak ve ona her fırsatta düşmanlığını aleni veya değil ilan etmek nasıl bir ruh halidir? 

Düşmanların bile adını saygıyla andığı bu büyük liderin; kendi millettinden bir  takım insanların sözsel veya düşünsel saldırılarına maruz kalması cidden üzüntü verici! 

Efendim, Atatürk bazı  kişileri astırmış.

 Yeni savaştan çıkmış ,çiçeği burnunda bir ülkenin, korunup kollanması için ne yapacaktı peki? Ona;  ve hayata geçirmek istediği devrimlerine karşı gelenlere çay  kahve mi ikram edecekti..! 

Osmanlı Padişahları ; devlet bekası için kendi çocuklarını, öz kardeşlerini katl etmediler mi? 

İşte size bu kardeş katli ilgili tarihi bir argüman:

 ''Ve her kimseye evlâtlarımdan saltanat müyesser ola, Nizâm-ı Âlem için karındaşların katl eylemek münasiptir. Ekser ûlema dahi tecviz etmiştir. Anunla âmil olalar.''Fatih Sultan Mehmet. 

Bazıları; Atatürk hakkında sadece spekülasyonlara dayalı bir kin ve nefret içindedirler. Özellikle Şeriat çığırtkanlığını  yapanların savundukları inancın tam tersine davranışlar sergileyip, cahillik lerini ortaya koymaktadırlar ... 

Oysa; Şeriat'ta aynel yakîn; ilmel yakîn düsturu vardır. Yani burada duyumsal değil; bir şeyi bizzat gözle görmek geçerlidir. Atatürk'e mal edilen menfi her olayın arkasında ona duyulan düşmanca hisler  vardır. 

Peygamber'e ve eşlerine iftira atanlar; Atatürk'e de pekala iftira atmaktan hicap duymazlar. Oysa hakiki müminlerin ağzından kötü söylemler duymak vaki değildir;  hele ki bu vefat etmiş biri ise... 

Atatürk'e en çok ta İskilipli Atıf Hoca üzerinden eleştiriler yoğunluk kazanmaktadır. 

Peki bu zatı idama götüren sebepler neydi, bir kaçını burada beyan edelim: Teali İslam Cemiyeti Başkanı (Reisi Evvel) İskilipli Atıf Hoca'yı idama götüren beyanat lardan bir kaçı:

"Mustafa Kemal ve Kuvvayı Milliye maskaraları Yunan askerlerinin önünden kaçıyor. Zavallı saf ve gafil halktan topladıkları askerlere 'siz burada onlarla savaşın, biz de arkalarını çevirelim' diyerek sıvışıyorlar. Yazık ki halkımız Talat, Enver, Cemal, Mustafa Kemal gibi beş on eşkıyanın vücudunu ortadan kaldırmak için gereken fedakarlığı yapmıyor. İngilizleri kızdırdınız, üzerimize Yunanlıları musallat ettiler. Şimdi usulca oturup yenilginin sonuçlarına katlanmak yerine Yunanlılarla harbe tutuşuyorlar. Bu eşkıyaları ve asileri en kısa zamanda bertaraf etmek hepimize farzdır.

Harp yıllarında sizleri cephe cephe sürükleyen ve din kardeşlerinizin suçsuz yere ölmelerine sebep olanlar arasında Mustafa Kemal, Ali Fuat, Bekir Sami gibi zalimler de vardı. Siz bu zalimlerin cinayetlerine daha ne kadar göz yumacaksınız? Elinize aldığınız bu fetva Allah'ın emridir, Padişah fermanıdır. Sizler bu katil canavarları daha fazla yaşatmamakla mükellef ve görevlisiniz. Bunların vücutlarını külliyen ortadan kaldırmak Müslümanlık için farz olmuştur.

Kaynak: Ali Berham ŞAHBUDAK…22.09.2019

İskilipli bunlarla da yetinmeyip, bir takım eylemlerde bulunmaya devam etmiştir...İttihat ve Terakki'nin ilan ettiği 2.Meşruttiyete karşı Beyazıt Meydanı'nda isyan edenlerin arasında boy gösterip, halkı alenen kışkırtıcı beyanlarla isyana teşvik etmiş, bilahare , Mahmut Şevket Paşa'nın katlinde dahli bulunduğu iddiasıyla Sinop'a sürülmüştür. 

Kimisi de harf inkılabını bahane ederek, Atatürk'e saldırılarında müdavim  rol üstlenmişlerdir...Neymiş," bu inkılap bizi bir gece'de cahil bıraktı " diye. 

  Atatürk'ün; Türkçe mealini  yazdırdığı Kuran-ı, müslümanlar rahatlıkla anlasınlar diyerek  bu konuda uğraş vermesinde ne gibi bir kötülük vardır anlamak zor. 

Yüce Allah ; bir ayetinde demiyor mu, " BİZ KUR'AN-I KOLAY ANLAŞILSIN DİYE İNDİRDİK. " Atatürk'ün  yaptığı da tam böyle bir şey değil midir?

 


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.