14.12.2023 09:23:00

Ulaş Salih Özdemir

 

HACZEDİLEN TABUT
Bir yerde okumuştum.
“Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz.
Nasıl ölürseniz, öyle dirilirsiniz.”
Deneyimlemedim lakin Osmanlı'nın son padişahı Vahdettin bu durumu deneyimledi.
Nasıl mı? Tarih bazen tekerrür eder mi ?
Ayni şekilde ve aynı aktörlerle olmasa da benzer şekillerde gerçekleşir.
Bir kere ya da bir kaç kere tekerrür etmesi daha sonradan aynısının yaşanmasına engel değildir.


HACİZLİ TABUT
Vahdettin, San Remeo’da zor ve maalesef küçük düşüren bir Osmanlı
padişahına yakışmayan ekonomik şartlarda vefat etmiştir.
Lakin vefat ederek ruhu rahat etmiş olsa da bedeninin esareti maalesef ki
bitmemiştir.


BORÇLULAR KAPIDA
Vahideddin’in öldüğünü duyunca kapıya üşüşenlerin başında villaya
gönderdikleri malların parasını aylardan beri alamamış olan bakkal Steiner
ile manav Morini vardı. Steiner ile Morini’nin alacakları da dahil olmak
üzere bütün esnafa borç 60 bin liretti. Onların hemen arkasından icra
memurları göründü. 


Yerlerdeki İstanbul’dan getirilmiş halılardan bütün öteki eşyalara ve ev
halkının şahsî mallarına kadar Manolya Villasında ne varsa her şey haciz
kapsamına kondu ve odalar mühürlendi. Hatta tarihte eşine hiç
rastlanmamış veya rastlanamayacak bir hadise yaşandı; Vahideddin’nin
cenazesi villanın giriş katındaki büyük salona indirildi. Ve o salondaki
eşyalarla beraber cenaze de haczedildi…
Otopsi ameliyatı görmüş olan cenaze, önce kurşundan bir tabuta
yerleştirilip lehimlendi. Sonra da bu kurşundan yapılan tabut, ceviz bir
tabutun içine yerleştirildi ve bir buçuk ay boyunca villanın giriş katındaki
salonda kaldı. 
İtalyanlar, borçların tamamının ödenmesine kadar cenazesinin defnine izin
vermiyorlardı.

BİR AY REHİN KALAN CENAZE
Borçların temizlenmesi tam bir ay sürdü.16 Mayıs 1926 günü vefat
eden Vahideddin’in tabutu, bakkal, manav ve diğer esnafa olan borçların
ödenmesinden sonra 15 Haziran 1926’da Şam’a nakil için
hazırlandı. Cenaze tam bir ay sonra tren istasyonuna götürüldü. Trieste’ye
taşınacak, oradan da Beyrut’a giden bir gemiye konacaktı.
Cenazeyi karşılayanların ortak tepkisi kokudan burunlarını tıkamak
olmuştu.


Beyrut’tan Şam’a nakledilen cenazeyi Şam İstasyonunda Suriye
Cumhurbaşkanı ve Osmanlı Hanedanının eski damatlarından Ahmet Nami
Bey, askerî bir törenle karşıladı.
Şam’da cenazesi defin edildi.
Hatta ve hatta bugün bu kabrin bulunduğu yerden yol geçtiği için
mezarının başka yere taşındığını bilinmektedir.


YOL HİPNOZUNDAN , HAYAT HİPNOZUNA BİR BAKIŞ
Yol hipnozu, çoğu sürücünün bilmediği ve farkında olmadığı fiziksel durumdur.
Yola çıkıldıktan 2.5 saat sonra YOL HİPNOZU başlar.
Hipnoz olan sürücünün gözleri açıktır, ancak gözün gördüğünü beyin kaydetmez, analiz etmez.
Yol kenarında duran araca veya önde giden giden TIR'a arkadan çarpma kazalarının bir numara sebebi
YOL HİPNOZU’dur.


YOL HİPNOZU olan sürücü, çarpma anına kadar son 15 dakika hiçbir şey hatırlamaz.
Kaç km hızla gittiğini, önündeki aracın hızını analiz edemez, genellikle çarpışma 140 km ve üzeridir.
YOL HİPNOZU'ndan kurtulmak için 2 veya 2.5 saatte bir 15 ya da 30 dakika durmak, hava almak,
yürümek, çay kahve içmek gerekir.


YOL HİPNOZU uzun yolda, 4. saatten itibaren zirve yapar. Film tamamen kopmuş olur. Yolda giderken
belli yer ve araçları not edip hatırlama yapmak gerekir. Son 15 dakika hiçbir şey hatırlamıyorsan,
kendini ve yolcuları ölüme götürüyorsun demektir.


YOL HİPNOZU gece daha çok olur ve yolcular da uyuyor ise, durum çok vahimdir. Sürücü her 2.5
saatte durmalı, dinlenmeli.. 5-6 dakika yürümeli ve zihni sürekli açık olmalıdır. Gözler açık fakat zihin
kapalı ise, kaza kaçınılmazdır. (Alıntıdır.)


HAYAT HİPNOZUNDA
Biraz böyle değil midir?”
Bir süre sonra koşuşturmacaların içinde yanından geçtiklerini...

Geride bıraktıklarını...
Öteleyip sonra yaparım dediklerini...
Eşinden, çocuklarından, annenden babandan ve sevdigin dostlarından çaldığın zamanları...
Hırslarının sonucu yaptigin haksızlıkları ve buna nefsinin söylettiği savunma reflekslerini..
Değerlerini yitirirken ama böyle olmak zorundayım sektör böyle söylemlerini...
Dün haksız bulduğun davranışları, etkili ve yetkili bir yere geldikten sonra katmer katmer fazlasını
yapman. İşte hayat hipnozunun vahim sonucu.
Hayat akıp gidiyor ve bizler malesef hipnoz olmuş birer canavarlar gibi hayatı ve kendimizi tüketiyoruz...
Bu kadar...


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.