Tarih: 22.10.2011 14:40 Güncelleme: 22.10.2011 14:40

Ahmet Karayün

Yaz geldi, hoş geldi… Bol bol festivalle geldi. Yoğurt festivali, Domates Festivali ve hatta Kaşar festivali bile yapılıyor bu ülkede… Ne kadar zengin kültürlü bir ülkeyiz değil mi ?
 
Soğanından girin, sarımsağından çıkın. Aklınıza gelmeyecek ürünlerin festivalleri düzenleniyor yurdumuzda. Geçtiğimiz gün bir gazetede “Kaşar Festivali” ile ilgili yapılan haberi görünce bu yazıyı yazmaya karar verdim ve yurdum insanının düzenlediği festivalleri araştırdım.
 
İşte festivallerden bazıları
 
-         Bal Kültür Ve Turizm Festivali (Ordu)
-         Karpuz Ve Tütün Festivali Yağlı Güreşler (Uşak)
-         Kültür Sanat Ve Ceviz Festivali (Karaman)
-         Kültür Ve Sarımsak Festivali (Kastamonu)
-         Soğan, Kültür Ve Sanat Festivali (Yozgat)
-         Tereyağı Kültür Ve Sanat Festivali (Trabzon)
-         Ayva Festivali (Kocaeli)
-         Biber Ve Tarhana Festivali (Kahramanmaraş)
-         Erik Ve Bamya Festivali (İzmir)
-         Geleneksel Üzüm Ve Yaprak Festivali (Tokat)
-         Geleneksel Kar Ve Kızak Festivali (Kastamonu)
-         Kültür Sanat Ve Barbunya Festivali (İzmir)
-         Kuru Peygamber Üzümü Festivali (Adıyaman)
-         Leblebi Ve Kömür Festivali (Kütahya)
-         Pertek Peynir Ve Pekmez Festivali (Tunceli)
-         Turşu Ve Sebze Festivali (Yozgat)
 
Yukarıda saydığım festivaller sadece bir kaçı. Bu tür yüzlerce festival var. Çileğinden tutun, Karpuzuna, Kirazına, Hıyarına kadar…
 
BU FESTİVAL DE BENDEN
 
Bende de bir festival fikri sunmak istiyorum. Benimkisi gayet yararlı bir festival; “Geleneksel Dedikodu Festivali”. Bu festivalin ne gibi yararları olabilir demeyin. İçeriği şöyle olacak; Festival süreci içinde herkes toplandığı şenlik alanında alabildiğince dedikodusunu yapacak. Festival sona erdiği gün yapılan törende “Bir daha ki festivale kadar kesinlikle dedikodu yapmayacağı” konusunda yemin edip, gerekirse Kur’ana el basıp ayrılacak. Böylelikle 7’den 70’e herkesin illallah ettiği dedikodu illeti birkaç gün yapılıp, bir yıl boyunca yapılmayarak herkes huzur içinde yaşamış olur.
 
BAHANE BUNLAR BAHANE…
 
“Gönül ne kahve ister, ne kahvehane… Gönül sohbet ister kahvehane bahane” diye bir söz vardır ya. Aslına bakarsanız festival mestival bahane. Vatandaş eğlenmeye, gülmeye, oynamaya muhtaç. Bu açlıkları ancak festivallerle, konserlerle giderebiliyor. Bu nedenle, ismi ne olursa olsun festivallerin ucu aynı kapıya çıkıyor.
 
Bende bir gün “Geleneksel Dedikodu Festivali”ni düzenlersem sizleri de beklerim. Bol bol yer, içer, eğleniriz. Dedikodumuzu da yapar, bir yıllığına kepenkleri indiririz. Böylelikle ne insanları kırmış, dökmüş, kızıştırmış oluruz, nede vicdanımızı. Aslına bakarsanız, yapmamız gereken tek şey var. Gelmiş geçmiş en büyük ve değerli hoşgörü timsali Hz. Mevlana Celaleddin Rumi’nin şu öğüdünü tutmak:
 
Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol,
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol,
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol,
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol,
Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol,
Hoşgörülülükte deniz gibi ol,
Ya olduğun gibi görün,
ya da göründüğün gibi ol.
 
                                                                  Herkesin olduğu gibi göründüğü bir dünya diliyorum. Sevgiyle kalın…
 

TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.