27.09.2022 14:22:00

Prof. Dr. Ahmet MARANKİ

Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!!!

 

Peygamber Efendimiz’in belini iki büklüm eden ve saçlarını ağartan ama bizim dikkatimizi bile çekmeyen Hûd 112. âyet-i kerimesi, bugün bizim de kimsenin belini doğrultamadığının dertlerinden, sıkıntılarından, geçim derdinden saçlarımızı ağartması gerekmez mi..?! Hadi gelin bir tefekkür edelim. Zira başta Siyer-i Nebî olma üzere peygamberler sayısız ibretle doludur..!

“Efendimiz (as) bir sabah namazından sonra selâm verip “Ebu Bekir nerededir?” diye sordu. Ebu Bekir (r.a) cemaatin arka saflarından “Buradayım efendim…” dedi. Efendimiz buyurdu ki; “Biraz yanıma gelir misin..? Anlat bakalım, Bir şeyler oldu galiba..?”

Ebu Bekir (r.a) dedi ki; “Efendim, tam birinci rekâta tekbir aldınız, ben de uydum; Fatiha’yı Şerîf’in sonuna doğru abdestime bir şüphe geldi, hemen abdestimi yenilemek üzere namazdan çıktım. Çıktığımda altından bir kap gördüm. İçi su doluydu lâkin üzerinde bir mendil örtülüydü. Hemen o su ile alel acele abdest aldım, o mendille kurulandım ve hemen geldim. Daha Siz zammı sureye devam ederken yetiştim Ya Resulullah..!”

Efendimiz dedi ki; “Ya Eba Bekr! Bunun için sizi çağırdım. Çünkü ben tam Fatiha’yı ve zammı sureyi okuyup rükûa gidecektim ki dizlerim tutuldu! Bir türlü gidemedim ve âyetleri uzattım..! Sana müjdeler olsun Ya Eba Bekr! Senin, yetişmen için namazdan çıktığında altın kaptaki suyu getiren Cebrail aleyhisselâmdı! O mendili koyan, Mikâil aleyhisselâmdı. Bana da gelip; “Ebu Bekr namaza yetişecek, namazı biraz uzat..!” diyen İsrafil aleyhisselâmdı. Bunun için seni çağırdım..!”

İşte Allah yolunda olan peygamberlerin onun yolunda olduğunu iddia edenlerin arkadaşları böyle olmalıdır!!!

AŞK İLE RABBİNE KOŞANIN YARDIMINA 

CÜMLE MELEKLER YETİŞİR!

Bu şuurla soralım, bizim yol arkadaşlarımız kim ve nereye koşuyoruz..?! Bugün pek çok meselede sıkıntılarımız varsa bunun sebebi, hedefe giden liderlerin yol arkadaşlarında mı..?! Öyle ya, halkının ümmetinin lideri olan peygamberler gibi bugünkü liderlerin de yanında, liderin rüyasına girip ona istikamet gösteren yol arkadaşları var mı..?! Liderlerimize Ebubekirler, Aliler, Osmanlar, Ömerler yarenlik etseydi; ufuklarını açan, adaletle hükmetmelerini sağlayan kararlar aldırmazlar mıydı..?! Evet, âlemlerin özü-sırrı-muhtevasına haiz, en deruni ve kıymetli ilimlerin erbâbı Hazreti Ali’ler olsaydı, Allah’ın peygamberleri ve melekleri de onların yardımına koşarlardı..!? Rabbim böyle dost ve yol arkadaşlarını hepimize nasip etsin!

DOSTLARIMIZI UZAKLAŞTIRIP 

DÜŞMAN ETMEYELİM!

Düşmanlar yakınlaşsa da dost olmaz!! Ama uzaklaştırılan dostlarımız bir gün düşman safında birleşir! İşte o zaman yıkılmamız mukadder olur!!? Tarih; Abbasi, Emevi, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde bunun sayısız örnekleriyle doludur..? Zira bugün de, Türkiye’de menfaat üzere dönen siyaset canavarının etrafında toplanmış kitlelerden, bu milletin reyleriyle seçilmiş cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, milletvekili, belediye başkanı olmuş pek çok kişinin bugün başka saflarda olduğunu görüyoruz..!?

“Size iki şey bırakıyorum. Onlara temessük etseniz, necat bulursunuz. Biri: Kitabullah, biri: Âl-i Beytim. Çünki Sünnet-i Seniyenin membaı ve muhafızı ve her cihetle iltizam etmesiyle mükellef olan Âl-i Beyt’tir!”

Kur’an kâfi olsa da, onu yaşayan ve yaşatan Âl-i Beyt’te muhafaza edilmelidir ve etrafında toplanmalıdır! % 30 kadar menfi görüş olsa da müspet ittifak etmekte fayda vardır!!? Bugünkü siyasette “dünya konjonktürü” diye devlet kaynaklı dayatmalara karşı çıkıp dini talepleri gündeme getirmenin yolunun siyaset olmadığı bir gerçektir!

İslam tarihinde ve Mecelle’de görülmüştür ki, bütün yönetim sistemlerinde sadece Allah rızası ve âhiret merkezli “dünyevilikten uzak!” yönetimler, peygamber dönemi hariç hiç vuku bulmamıştır!! Manevi dünya bu şuurla, hariçten gelebilecek müdahale ve dayatmalara karşı korunabilir!

Bugün İslam toplumunun, İslâmi ve milli partilerden şikâyetçi olmasının en büyük sebebi İslami ölçülerden uzaklaşılmasıdır! İslâm güneş gibidir, üflemekle sönmez! Gündüz gibidir, gözü kapamakla gece olmaz! Gözünü kapayan, sadece kendine gece olur..! “İslam’ın kâinat hakikatleri”ne sahip çıkmak tabii ki devletin görevidir. Bunun yanında her ferdin, emredildiği gibi dosdoğru olması zaruridir elzemdir kat’idir!!!

“Siyaseti dinsizliklerine-bozuk nesep ve meşreplerine alet edenler”e karşı bizim siyasete ve millet-devletimize sahip çıkma mecburiyetimiz vardır! Allah için yola koyulan halisane duygularla İslâm’a hizmet noktasındaki faaliyetleri; ticaret ve siyasetin kaygan zeminlerinde heba etmeyeceğiz!? Helâl haram hassasiyetleri törpülenen İslâmi cemaatlerin müflis holdinglere veya itibarsız siyasi organizasyonları dönüşerek kendilerini tüketmesine mâni olacağız!

Allah’ın ipine sarılıp, emrolunduğumuz gibi dosdoğru olmak elzemdir zaruridir! Geç kalmayanlara tövbe kapısı da açıktır..! Vesselâm.

 

Prof. Dr. Ahmet Maranki İletişim: maranki@maranki.com


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.