Demokrasiye İnen Yumruk
İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Sayın Buğra Kavuncuya karşı işlenen o menfur saldırıyı hepiniz duymuşsunuzdur.
Asla tasvip edilmeyen bu olayın vuku bulması; bizim demokrasi gibi mükemmel ve gayet insani boyutu olan bir sistemi pek idrak etmediğimizi göstermiş oldu.
Ülkenin zararına olacak şeyler dışında; herkesin her konuda görüş belirtebileceği, siyasi veya bununla ilgili platformlarda plan ve projelerini dile getirebileceğine imkân tanıyan bu sistemin, böyle etik olmayan eylem ve söylemlerle sekteye uğratılması veya gölgelenmesi hiç kimseye çıkar sağlamaz.
Rayına oturtulmuş, kurulu bir sistemi böyle olumsuzluklarla kurcalamak veya siyasal kimliğini bu gibi şeylerde kullanmak bu sistemin işleyişine halel getirmekten öte gitmez.
Bu sistem; bağrında her türlü farklılığı her türlü zıt düşünceyi, her türlü rengi, her türlü zenginliği ihtiva edecek temeller üzerine inşa edilmiştir.
Bunun çatısı altında, herkes kanunlar çerçevesinde hür iradelerini ortaya dökecek tasarrufa sahiptir. Bunun aksine bir davranış; bu güzelim sistemin işlevine bir aksamayı, bir dinginliği söz konusu yapar ki, bu pekte iyi sonuç vermez.
Bir tezin sebep-i varlığı; bir antitezdir. Bize ışık saçan elektriğin artı eksi kutuplardan var olmadığını iddia edebilir misiniz?
Aynı görüşte bir kaç kişinin farklı bir düşünceyi ortaya koyması mümkün mü peki? Bu yönde seyreden konjonktür nasıl bir fayda sağlar sormak lazım. Siyah olmasa, beyazın anlaşılması mümkün mü sizce?
Bulutlar içindeki zıt kutupların çarpışması, nasıl yağmur gibi bir rahmeti biz insanların üzerine gönderip yeryüzünü şenlendiriyorsa; demokrasi içinde de mevcut ne tür tenakuzi yapılanmalar mevcutsa, tümü de toplumsal çıkarlar için adeta yağmur gibi rahmet niteliğindedir. Tabi böyle olabilmesi, karşılıklı tahammül ve karşılıklı hoşgörü ile sağlanabilir ancak.
Bir enstrümanla icra edilen bir müzik, hep aynı düzeyde ve tek bir notayla ifade edilmesi, dinleyenlere ne gibi bir kulak zevki verir, ona göre düşünün!
Kendi ülkelerinin çıkarları için her bireyin, halisane duygu ve düşüncelerini beyan etmesi bir kazanım değil midir aslında. Asl olan bundan müspet pay almaya bakmaktır daha doğrusu.
Siyasilerin dediği gibi: 'Bu ülke bir gemidir, onun selameti, içinde bulunan herkesi ilgilendirir .' Gereksiz sataşmalar, lüzumsuz davranışlar; o geminin, bu hayat denilen denizde yalpalayıp, size sorunlu bir gezintiyi sunmaktan başka vereceği pek bir şeyi yoktur.
İnşallah bundan sonra herkes bu hassas konularda daha temkinli hareket edip, böyle hoş olmayan olaylara tevessül etmez!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.