Tarih: 17.11.2014 11:51 Güncelleme: 17.11.2014 11:51

YEREL HABERİM

 'Onlar, zarar vermeyeceklerinden emin oldukları için dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak içinde düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Ama uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu.                   
   Yukarıdaki ifadeler Emevîlere yönelik Abbasî devriminde önemli rolü olan, devrimin askeri kanat sorumlusu Horasanlı Eba Müslim’in; Emevîlerin niçin ve nasıl devrildiklerine dair tespitleriyle ilgilidir. 
   
Son zamanlarda özellikle Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olmasından itibaren CHP’de olup bitenleri görünce aklıma yukarda alıntısını yaptığımız Eba Müslim’e ait ifadeler geldi. Kemal Kılıçdaroğlu Güniz sokağın sakini, merkez sağ siyasetin duayeni malum zatın kılavuzluğunda tıpkı Emevilerin yaptığı hatayı yapmaktadır. CHP’nin esas çekirdeğini oluşturan solcu, Kemalist ve laikçileri çantada keklik sayıp onları uzaklaştırırken merkez sağ ve muhafazakâr kesimden birilerini partisine alıyor. Aklı sıra bu şekilde merkez sağdan da oy alarak CHP’yi iktidara taşıyacağını zannediyor. Fakat durum hiç de onun zannettiği gibi gerçekleşmeyecek.

Ne Mansur Yavaş, ne Ekmeleddin İhsanoğlu ne de Mehmet Bekaroğlu veya daha önce partisine aldığı İhsan Özkes ve Sinan Aygün bunların hiçbiri ulusalcı, Kemalist ve laikçi bir anlayışı benimsemeyeceklerdir. Merkez sağda partisine transfer ettiği bu şahısların halkta bir karşılığı da yok. Bunlar CHP’ye bir oy kazandırmayacaklardır. Fakat sol ve Kemalist kesimi yakında İşçi Partisi’ne ve HDP’ye kaptıracağı kesin. Son Cumhurbaşkanlığı seçiminde oylarının bir kısmını HDP’nin adayı Selahattin Demirtaş’a kaptırdığı açıkça görüldü. Muhafazakâr görünümlü Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday göstermekle muhafazakâr kesimden hiç oy koparamadığı da açıkça görülmüştür. 
     
Hele son CHP olağanüstü kurultayında Kılıçdaroğlunun; Kemalizm’in önemli iki şiarı: Rakı sofraları ve gardrop devrimleri aleyhine sözler söylemesi kanaatimce bardağı taşıran son damla olmuştur. Kemalizm üretim üzerinden değil, Tüketim üzerinden bir çağdaşlaşma (batılılaşma)projesi olduğu için, rakı sofralarını ve gardrop devrimlerini ortadan kaldırınca geride Kemalizm diye bir şey kalmaz. Kılıçdaroğlunun bu ifadeleri Kemalizm ve Kemalistlerle arasındaki köprüleri yıktığının ifadesidir ve mesaj yerine ulaşmıştır. 
   
 Durum onu gösteriyor ki sol Kemalist kesim öyle çantada keklik gibi durmayacak. CHP’ye sağdan, muhafazakâr kesimden gelen üyeler ve adaylar da CHP’nin ümitsiz bir vaka olduğunu ve CHP’ye artı bir değer katmadıklarını göreceklerdir. Bu gidişle CHP barajın altına düşüp boğulursa şaşmamak lazım. Türkiye’deki halk CHP mevtasının helvasını yemeye hazır olsun. Ben şahsen helvanın bol fıstıklısını severim. 

TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.