BÜYÜKBABANIN İSYANI!
On iki yaşına gelmiş ve okul yüzü görmemiş torunlarını okula kaydetmek için çalmadıkları kapı kalmamış!
Sonuç yok..!
Babaanne bir taraftan,
Büyükbaba diğer taraftan çırpınıp durdular!
Önceki gün okulun ilk günüydü,
Türkiye'nin her okulunda açılışlar vardı!
Beylik konuşmalar havada uçuşuyordu!
"Çocuklar bizim geleceğimizdiiiiir"
Büyükbaba, torununun geleceği için yorgun düşmüştü!
Gözleriyle; -Başaramadık evlat! Der gibi boş boş bakıyordu.
Kim bilir daha nice hiç okul yüzü görmemiş çocuklar böyle idiler! Neredeler ve ne yapıyorlardı, bilen yok, takip eden yoktu!
Oysa devletin ilgilileri, okul çağı olan 6 yaşına gelmiş bir çocuğu okula yazdırmamış olan ebeveyne hemen müdahale edip sormalı değil mi!
-Nerede bu çocuk..?
Benim torunu 6 yıl soran olmamış..! Derken ağlamaklıydı!
-Oğlum öldükten sonra gelin çocukları aldı gitti, evlendi! çocukları göremedik, şimdi getirdi bıraktı bağrımıza bastık, evladımızı koklar gibi sarıldık, çocuklar bizimle yaşayacaklardı, okula gitmemişlerdi, yaşları birinin 12 diğerinin 10 du!
-Hemen okula koştuk!
-İkametgah için nüfusa koştuk!
-El aman dedik Milli eğitime koştuk!
-Medet ya dedik Kaymakam'a koştuk!
-olmadı!
-Okula yazdıramadık!
Başaramadık!
-Bu nasıl iş ti!
-Çocuk ortada,
-Annesi yanında,
-Biz dedesi ninesi burada!
-Türk!üz, yerliyiz, İstanbul'dayız…
-Karşımda Suriyeli bir komşumun dört çocuğu dördü birden okula giderken, ben öz yurdumda garip kaldım bu işi anlayamadım!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.