19.03.2014 18:25:12

İbrahim Özoral

İnsanoğlu doğumundan itibaren, Allahından yaşam içerisindeki istekleri bitmeden sürer. Öyle an gelir istekler şekil ve yön değiştirir. İsteyeceği bir şey kalmadığı halde o bitmeyen hırs onu frenlemeden yönlendirir. Birde her isteği şansı yüzünden sonuçlanırsa, bitmek bilmeyen hırsı bir türlü durmaz.
Yanındaki şak şakçıları ve yalakalı olup ta çevresini sarmışsa yapılmayacak çeşitli fikirler de hatırlatıldın mı, ok yönden çıkıp çeşitli hedefler arar durur. Demokrasiye inansa bile bir türlü doğruya dönemez. Hiçbir lidere nasip olmayan seçimlerde oy oranı yükselmiş tek başına iktidar olmuş biri zaaflarının esiri olursa, o güzelim sevgiyi, saygıyı gün güne bencil yanlış kararlar yüzünden kazandıklarını yavaş yavaş kaybetmeye başlar.
Çünkü o kendine inanmıştır. Yanlışları bilse bile, göre göre doğruyu bir türlü bulamaz. Çevresindeki danışmanları istese de ona doğruyu hatırlatmaz. Daha doğrusu cüret edemez, çünkü o kendini mutlak hâkim her bilgide eksiksiz görmektedir. Zaman içerisinde adeta bu hisse alışmıştır, yanlışları göremez dediğim dedik, öttürdüğüm düdük sesi kulağına hoş gelir.
Bu uzun iktidar olduğu seneler halkın saygısı ve sevgisi ile ondan bir gün olgunlaşması dileğiyle beklemiştir. Fakat öyle hatalar yapmaya başlamıştır ki tedirgin olan halk yanlışlara boyun eğmemeye itilmiştir. Hele birde yaptığı yanlışları birbirine katlanırsa ne kadar uysal gözükse de halka yanlışları dile getirme cesaretini hatırlamıştır.
Basının büyük bir kısmı suskun! Asker kışlasına kapanmış, adalet var mı,  yok mu belirsiz. Fakat Türk Halkının sabrı asaletindedir bunun farkına bir türlü varamamıştır.
Taşacağı belli değilken Taksim’de bir ağaç kesimi o halkı tetiklemiş yeter sözünü söylemeye adeta itmiştir. Yapılan haksız ve özgürlüğü yok etme çabaları ve inat o gün bardağı taşıran son damla olmuştur. Halk yapılan yanlışların karşısına çıkmış fakat inat ve kibir içerindeki yöneticiler kolluk güçlerine verdikleri emirleri ile yapılmayacak eziyeti Gazla, Suyla, cebri hareketlerle halkı yıldırmaya çalışsallarda bu sefer sert kayaya çarpmışlardır.
Şimdiye kadar yapılmayan direnişte halk birleşmiş yanlışlıkların olamayacağını, kabullenmeyeceklerini göstermişlerdir. Şimdi sorarım uzun senelerdir yapılan yanlışlıklar bir bir hatırlanırsa ve gözler önüne sinema şeridi gibi getirilirse halkın birlik beraberliği onlara yeter beyler durun demiştir.
Şimdi yönetenler yaptıkları hataları anlayıp onu iktidara taşıyanların gönlünü alıp yanlışlardan, hatalardan dönmeleri. Hırsla kalkanların zararla çıkacaklarını akıllarından eksik etmemeleri dileğiyle.
                                                                                                                                             Saygılarımla.
 
 Haftanın Şiiri;
 
Her şey bir rüyamıydı.
Seninle geçen günlerde.
Bizi  senden koparan.
Yapılan hatalarda.
 
Şimdi kim dolduracak.
Bu bizdeki boşluğu.
Ben yalnız, sen yalnız.
Buymuş siyasetin oyunu.
 
Senden bize kalanlar.
Güzel, acı anılar.
Üzüntülü bir dünya.
Ve şimdi yalnızlıklar.
 
Şimdi kim dolduracak.
Bu bizdeki boşluğu.
Etme bulma dünyası.
Yalnız kalma korkusu.

TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.