Bop/Büyük Orta Doğu Projesinin Bize Hatırlattıkları...
POP,İsrail eksenli uluslararası siyonizmin-ABD eliyle Ortadoğu'da uygulamaya koyduğu ve amacının ise;ABD,dolayısıyla da İsrail'in güdümünde olabilecek bir uydu devleti(Irak,Suriye,Türkiye,İran Ve Azerbaycan'dan koparacağı bir toprak parçası üstünde Büyük Ve Birleşik bir (KÜRDİSTAN) devletini kurmaktır...
Sanıyorum ki bu nedenle de,bir kaç yıl önce-Batının emperyalist devletleri tarafından-ORTA/DOĞU-Arap halklarına demokrasiyi getirmek bahanesiyle başlatılan-Arap Baharı başında o zamanki Ak parti Genel Başkanı/Başbakan Sayın R.Tayyip ERDOĞAN'A rol ve misyonuyla beraber verilen-BOP/Eşbaşkınlığı görevinden, daha sonra milletimiz tarafından asla kabul edilmez bu riskleri de fark edilerek imtina edilmiş ve bilahare-tamamen vazgeçilmiştir..
Zaten...
Bence,o günden bugüne başımıza gelen her türlü menfi olay ve kaza/belalarla elan devletimizle aziz milletimize örülmek istenen şu bütün menfur kast kumpaslarıyla kirli çoraplarını da,bugünkü Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'IN bu kati ve kararlı vazgeçiş tutumu ile onun yerine elan ikame ve idame etmeye çalıştıkları yeni plan ve programlarıyla geliştirdikleri yeni söylem,duruş ve eylem bütünlüğünde aramak gerekiyor,ki bu da;Ülkemizle Milletimizin vazgeçilmez bir beka sorunudur artık...
O zaman da...
Bu oyunu hemen bozmak gerekmez mi?
Bence gerekir ve öyle sanıyorum ki, bunun da anahtarı; ne ABD ve AB'nin yozlaşarak çürüyüp/kokmuş eski dostluğunda yoktur artık, ne de Rusya ya da İran'ın yeni dostluklarında falan değildir
O halde nerde bu oyunu bozacak tılsımlı anahtar?
Aslında bu anahtarı,aklı başında olan,bir an için içindeki kuşku ve korkularından arınarak-sağduyu ile düşünen herkesin de bileceği ve bulacağı bir anahtardır bu;Bir zamanlar K.Iraktaki Türkmen ve Kürt kardeşlerimizle başlattığımız tarihi diyalogla inşa ettiğimiz kardeşlik bağını her şeye rağmen(PKK ya da PYD gibi unsurlarının menfi tutum ve varlığına rağmen) K.Suriye'deki Türkmen Ve Kürt kardeşlerimizle de bu bağı inşa etmek ve onları ihya etmek üzere yeni bir diyalog başlatmaktır.(Daha önceki yıllarda,Üst düzey Liderlerini Ülkemize davet ederek her türlü insani yardım ve desteği yaparak-dostluklarını kazandığımız gibi...)
Öyleyse…
Bırakalım şu yıllarca dost dediğimiz ABD Ve AB kodamanlarını (Bizi ve Onları yani dışımızdaki kardeşlerimizi sürekli kandırıp bizar eden emperyalist gücünü) kendi işimize bakalım;Eğer kendimize inanıyor,güveniyorsak, eğer caydırıcı bir güç olarak ve kendimizden de eminsek önce kendimizi akıl ve izanın doğru ve emin yoluna çekerek-kendimize dönmeliyiz, sonra da çevremize dost elimizi de uzatarak-hasretle uzanmalıyız...
Çok mu zor..??
Elbette kolay da değil,ancak unutulmamalıdır ki;Dostluklar sevgi, saygı,güven ve emniyetten,düşmanlıklar da hırs'tan,kinden,nefret ve insanları öteleyip-Onu yok saymaktan doğar..
Unutulmamalı ki!
Suriye Ve Irak'ın kuzeyi(36.Paralelin üstü)bizim misak-ı milli'mizdir,ve halkları ise (Türk,Kürt,Arap,Ermeni fark etmez)bizim kavmi,tarihi ve kültürel kardeşlerimizdir; Şu geçici dünya da bir ve beraberce mutlu ve müreffeh yaşamak varken,bu sanal ve suni ayrılık/gayrılıklar nedendir Ve daha nereye kadar böylesine kavgalı ve gürültülü bir iklimde sürecek?
Ne diyelim...
Karar Sizindir; Akıl Ve iz'anındır ve de vicdan'ındır..
Allah yardımcımız olsun; Akıl ve iz'andan Ve vicdandan ayırmasın...
SON/SÖZ;
İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!demiş;Şeyhim Edebali..
Bunu milletçe başarabileceğimize inanıyor,inanmak istiyorum..
Allah bu devlete ve millete zeval vermesin..
Sevgilerimle..
