Osman Eroğlu
7.07.2025 09:46:40
Üstadım; aziz dostum çok akıllı olmak, en akıllı olmak tek başına yeterli olmaz; en layık (liyakat); en ahlaklı, en dürüst, en erdemli olmayı da en akıllı olmanın beraberinde aramak gerekir. Bunu da bulmak için toplumun ahlakının, dürüstlük ve edeminin oranını, kalitesinin yükseltilmesi gerekir. Zira seçilenler de bu toplumun içinde bulunan birileridir, gökten inen değil, başka toplumlardan gelen değildir. Yani; “Süt ne ise, kaymağı da odur diye güzel bir söz var. Bizler (sütün) yani toplumun kalitesini ahlakını, erdemini, kültürünü yükseltmeye çalışmalıyız. O zaman akıllı olan; doğru, dürüst ve iyiler tercih edilip, sorumluluk alacak ve iş başına gelebilecektir. Selam ve dua ile…

Ş çiçek
7.07.2025 09:55:45
Herşey güzel olacak propagandasına yalanına inanarak oy veren bir toplumdan akıllı birine oy vermelerini beklemek tekeden süt beklemek gibi bir şey bence

Kuddusi
7.07.2025 10:59:38
Sayın yazar; yazılarını tekrar etmeye başladın, halbuki o kadar gündem var ki, sen ne nalına ne mıhına hesabı gidiyorsun.

Tarih: 07.07.2025 08:38 Güncelleme: 07.07.2025 08:38

Mehmet ERDİL

 

 

BİZİ EN AKILLILAR YÖNETMİYOR!

 

Kim istemez ki;


 

Apartman yöneticimiz, apartmanımızın en akıllı sakini olsun!

Mahalle muhtarımız, mahallemizin en akıllısı olsun!

Belediye Başkanımız, ilçemizin en akıllısı olsun!

Belediye meclis üyeleri, ilçemizin en akıllıları olsun!

Vilayetimizin Belediye Başkanı, ilimizin en akıllısı olsun. Vs.

 

Doğrusu bu!

Yani bilinçli seçmen böyle düşünür!

Gelişmeyi ve kalkınmayı sağlayacak olan kişiler bunlardır!

 

Ama uygulamada hiçbir zaman bu böyle değildir!

Yani yöneticilerimizin hepsi akıllı ama en akıllı değillerdir!

 

Enine bir bakın,

Boyuna bir bakın.

Ve düşünün!

 

Apartman yöneticiniz, öyle mi,

Mahalle yöneticiniz muhtar, öyle mi,

İlçe yöneticiniz Belediye Başkanı, öyle mi,

İlçe meclis üyeleriniz, öyle mi,

İl yöneticiniz B. Şehir Belediye Başkanı, öyle mi?

 

Değiller tabi!

 

Aslında bunun böyle olmasında onların hiç birinde, kabahat yok!

Kabahat sizin!

Yani seçmenin!

 

Onları siz seçtiniz!

 

Haklarında bilginiz yoktu!

Hatta çoğunu tanımıyordunuz bile!

 

Hanginiz, oy verdiğiniz bölge milletvekillerinin ellisinden üçünün ismini biliyor?

 

Hanginiz, belediye meclis üyelerinden iki kişinin ismini veya ne iş yaptığını biliyor!

 

Eğer derseniz ki, onları biz seçmedik!

Parti büyükleri seçti! Önümüze koydular biz de tercih edince "seçen" biz olmuş olduk!

Kabak bizim başımızda patladı,

Fatura bize çıktı!

 

Yani, gerçek seçici biz "seçmenler" değiliz! Derseniz;

Bu izahınız doğru olur!

 

Sizinki sadece tercihtir!

 

Tercihiniz "seçmek" oldu!

Partinizin seçtiklerini onaylamış oldunuz! O kadar.

 

Demokrasimiz şimdilik buraya kadar!

İleri demokrasiye doğru ilerliyoruz!

 

Herkesin, "Bizi en akıllılar yönetsin" fikrine katılıyorum.

Bu tamamen doğaldır! Ve doğrudur! Ve haklı istektir!

 

Ama bu sistemde seçmenin "en akıllıları" seçme hakkı yoktur!

Önünüze ne konulursa o!

Akıllı çıkarsa bahtınıza!

 

Seçilenlerden birinin tam teşekküllü hastaneden rapor alma şartlarını henüz duymadık!

 

Bu konuda Y.Ö.K ün söz hakkı da yok ki, dese ki;

En yüksek puan alan tıbbiyeliler en akıllı larınızdır!

 

Buda bir fikirdir ama doğru mudur bilemem!

Bilimi siyasete karıştırmamak gerek!

 

En akıllılar bizi yönetsin derken, yapacağı işin en akıllısı olsun demektir özetle aslında muradı milletin!

 

Yoksa Doktorlarımızdan sıra kimseye gelmezdi!

 


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.