Tarih: 10.12.2020 09:21 Güncelleme: 10.12.2020 09:21

Mehmet ERDİL

Bir memleket yolculuğu 1

 

Biz bu yolculuğa çoktandır karar verdik

Babamın ısrarıyla İstanbul dan çıkıverdik

Dedi oğlum son kez göreyim oturup da ağlayayım

Bir kayı’nın gövdesine sırt verip yaslanayım

 

Pilot hızıyla sürüyordum arabayı

Bir an evvel istiyordum Çaykaraya kavuşmayı

Afacanın kavalı teyip de çalıyordu

Bitmeyen yollar altımızdan kayıyordu

 

Bir hazan mevsimiydi çıktığımızda yola

Peşimizden döktü ablam dolu bir bakır kova

Kuruldu ön koltuğa babam bir de güzel yaslandı

On saat boyunca konuştu da hiç susmadı

 

Çaykara levhası gözükünce uzaktan

Vakit seherdi geçiyorduk biz boğazdan

Upuzun yolumuz uzadıkça uzuyordu

Solumuzdaki hırçın dere bizi takip ediyordu

 

Peştemallı kadınlar gördük yol boyu tek tük

Sırtlarında sepetler hem ağır hem büyük

Babam sustu da seyre daldı pencereden

Derin bir iç çekti bakınca peşlerinden

 

Kim bilir belki de hayal ediyordu rahmetli annemi

Çevirdi başını sağa da güya belli etmedi

Çıkardı cebinden değdirdi göz çukurlarına

Kenarları oyalı anneciğimin mendilini.

 

Annem munisdi kıyamazdı bizlere

Değmezdi bir fiske eli hiçbir yerimize

Hep tatlı sözler duyardık o mukaddes kadından

Kaçardık köşe bucak asabi babamızdan.

 

Sarıldığında sinesinde ateşten yanardık.

O limanda ömür boyu bıraksalar uyanmazdık.

Bakınca yüzümüze ta içimize işlerdi yeşil gözleri

Günde kaç defa öpüp te koklardı da sayamazdık.

Sonra tarif etti babam dar bir sokakta park ettik

Bir evin kapısını çalıp da içeri girdik

Gözleri mahmur mahmur sevinerek koşuştular

Her taraftan babama dayı deyip de sarıldılar

 

Baka kaldım bir an hayretle etrafıma

Tanımadığım bu candan akrabalarıma

Babam, oğlum dedi beni işaretle,

Yüzler bana döndü bir büyük samimiyetle.

 

Gelin, dört döndü hazırladı bir hışımla

Yalnız bir kuymak koydu sofranın ortasına.

Geçmişe döndüm ta çocukluğuma,

Ilık bir şey hissettim sağ yanağımda.

 

Kerpiçtendi evimiz biz de kalabalıktık.

İdare lambası altında anca loş bir aydınlık.

Bir kalaylı tasta tam yedi tahta kaşık

Öyle günlerdi ki yarı tok yarı açtık.

 

Şimdi köyümüze doğru yöneldik.

Sohbet uzun sürdü zamanı öğle ettik.

Birinci fidesle sardık tırmanışa.

Uçurumlar başladı bakamadım aşağa.

 

Dolana dolana gidiyordum,

Belli etmiyordum ama korkuyordum.

ikide bir babama,

geldik mi diye soruyordum.


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.