26.08.2022 12:25:00

Prof. Dr. Ali ALAŞ

Konya Bilim Merkezi'nde "Enerji Okulu" Projesi

Sanayi devriminden bu tarafa hayatımızın her alanında kullanılan petrol, kömür, doğal gaz gibi fosil yakıtların tüketiminde sürekli olarak artışlar kaydedilmiş ve atmosferin kompozisyonu insan eliyle değiştirilmiştir. Atmosferdeki CO₂ konsantrasyonu 1958 yılında % 0.031 iken, 2014 yılında % 0.040’a yükselmiştir. NASA’nın düzenli olarak yaptığı ölçüm sonuçlarına göre 2022 Haziran ayında CO₂ konsantrasyonu yaklaşık 419 ppm’dir (1ppm milyarda bir birim demektir). Atmosfere salınan CO₂'in yanı sıra metan (CH4), Nitroz oksitler ve diğer sera gazlarının emisyonlarında da ciddi artışlar görülmektedir.  Sera gazlarının emisyonlarındaki artışlar sebebiyle küresel ısınma meydana gelmekte ve küresel iklim değişikliği ortaya çıkmaktadır. 


Rabbimizin yeraltında depoladığı fosil yakıtlar sınırsız değildir. İnsanoğlunun tabiat üzerinde yaptığı tahribatın minimize edilmesi için yenilenebilir çevreci enerji kaynaklarını geliştirip, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin azaltılması elzemdir.


Günümüzde bir ülkenin enerji alanında kendi kendine yetebilmesi bağımsızlıkla eşdeğer sayılmaktadır. Rusya ve Ukrayna arasında yapılan savaşta doğal gaz sevkiyatı kısıtlanan Avrupa ülkelerinde üretim durma noktasına gelmiştir. Türkiye son yıllarda yenilenebilir enerji kaynakları alanında çok önemli yatırımlara imza atmaktadır. Bilhassa güneş ve rüzgâr enerjisi alanında yapılan yatırımlar dikkati çekmektedir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’nin elektrik kurulu gücü 2022 Mart sonu itibarıyla 100 bin 334 MW’a, rüzgâr enerjisi kurulu gücü ise 10 bin 861 MW’a ulaşmıştır. Rüzgâr enerjisinin elektrik kurulu gücündeki payı da yüzde 10,8 olmuştur. Diğer taraftan Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücü ise 8 bin 29 MW’a ulaşmıştır.


Tam olarak değerlendiremediğimiz yenilenebilir enerji kaynaklarından birisi de biyokütle enerjisidir. Biyokütle Enerjisi Potansiyel Atlası (BEPA) verilerine göre atıklarımızın toplam ekonomik enerji eşdeğeri 3,9 MTEP/yıl civarındadır (MTEP = Milyon Ton Eşdeğer Petrol eşdeğeri).  Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre Biyokütle kaynaklı elektrik enerjisi üretimi 2004 yılında 28 MW ilen 2020 yılı sonunda 1485 MW’a ulaşmıştır. Bir başka ifade ile biyokütle enerjisine dayalı kurulu güç Aralık 2020 sonu itibariyle toplam elektrik üretimi içerisindeki payı % 1,80’e ulaşmıştır.

İklim değişikliği ve yenilenebilir enerji kaynakları konusunda bireysel farkındalık oluşturulması oldukça önemlidir. Bu bağlamda geçtiğimiz hafta 15-20 Ağustos 2022 tarihleri arasında Konya Bilim Merkezi (KBM) personeli tarafından “Enerji Okulu” isimli TÜBİTAK 4004 projesi gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda Konya il merkezinde bulunan MEB’e bağlı 24 farklı resmi ve özel liseden, İstanbul ve İzmir’den de birer tane liseden 10. sınıfa geçmiş, enerji konusuna ilgi duyan 101 tane başarılı öğrenci katılım sağlamıştır.  


Projenin gerçekleştirildiği Konya Bilim Merkezi’nin en önemli özelliklerinden birisi de Türkiye’nin ilk ve tek LEED sertifikalı bilim merkezi olmasıdır. Tüm dünyada kabul gören Leed Sertifikası, enerjide ve çevresel tasarımda liderlik anlamına gelen çevre dostu bina sertifikasyon sistemidir.
 
Tam gün devam eden proje etkinlikleri çerçevesinde katılımcı öğrenciler yenilenebilir enerji konusunda teorik bilgiler edinmenin yanı sıra, okullarında imkânsızlıklar sebebiyle yapamadıkları çeşitli uygulamaları ve deneyleri Konya Bilim Merkezi’nin atölye ve laboratuvarlarında alanında uzman ve yetkin eğitmenler ve rehberler eşliğinde çeşitli eğitsel oyunlar, mobil uygulamalar, slotcar yarışı, STEAM etkinlikleri, enerji kullanımı ve tüketimi, bulut odası, KBM’deki sergilerde yer alan Enerji Düzeneklerinin incelenmesi gibi etkinlikleri uygulamalı olarak gerçekleştirme fırsatını yakalamışlardır.

Bu bağlamda öğrenciler; Yenilenebilir ve Yenilenemez Enerji Kaynakları konusundaki bilgilerini pekiştirmişlerdir. Nükleer Enerji hakkında bilgi sahibi olmuşlardır. Hidroelektrik santrallerin çalışma mantığını kavramışlardır. Stirling motoru tanımışlardır. Rüzgâr tribünlerinin çalışma mekanizmasını kavrayıp, modeller oluşturmuşlardır. Güneş enerjisi panellerinin çalışma prensiplerini öğrenip, uygulamışlardır. Saha gezileri ile katı atıklardan enerji üretiminin nasıl gerçekleştirildiğini kavramışlardır. Ayrıca Selçuk Üniversitesi Yenilenebilir ve Temiz Enerji Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Necmettin Erbakan Üniversitesi BİTAM laboratuvarlarına ziyaretler yaparak temiz ve yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili yapılan, deneysel ve uygulamalı çalışmaları yerinde inceleyip, gözlemleme fırsatı bulmuşlardır. 


Gençler, ülkemizin geleceğinin sigortası ve teminatıdır. “Enerji Okulu” isimli TÜBİTAK 4004 projesine katılan öğrencilerde interaktif öğrenme ortamlarında temiz enerji kaynakları konusunda farkındalık oluşmuş ve kariyer bilinçleri konusunda ufukları zenginleşmiştir. Proje sonunda katılımcı öğrencilere sertifika verilmiştir. Öğrenciler böyle bir imkânı kendilerine sunan TÜBİTAK’a, Konya Büyükşehir Belediyesine, Konya Bilim Merkezi yetkililerine ve özveri ile projede görev alan personele ayrı ayrı teşekkür etmişlerdir. Yeni yapılacak projelere de katılmayı sabırsızlıkla beklediklerini belirtmişlerdir.

Prof. Dr. Ali ALAŞ


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.