Ahmet Minguzzi davasında mahkemenin iki kişiye beraat kararı vermesi, sadece bir hukuki sonuç değil; bu ülkenin adalet sistemine dair ciddi bir uyarıdır. Aynı dosyada iki kişinin beraat etmesi, halkın vicdanında büyük soru işaretleri yaratıyor. Akıllara tek bir soru geliyor: Adalet, talimatla mı yürütülür, yoksa vicdanla mı? Görünüşe göre bazı kararlar, hukukun sesiyle değil, gücün sesiyle şekilleniyor.
Üst makamların bu kararı bozacağına dair bir umut var. Ancak adaletin er ya da geç gelmesi gerektiğini bilmek yetmiyor. Toplumun ve medyanın baskısı olmadan, hukukun gerçekten işleyeceğine dair güven kalmıyor. Bu dava, sadece iki kişinin kaderiyle ilgili değil; sistemin vicdan sınavıdır. Eğer susarsak, adaletin yerini talimat alır, suçlular ödüllendirilir, mağdurlar ise cezalandırılır.
Gerçekten de adalet, cesur olanın değil, haklının yanında durur. Ve unutulmamalıdır ki; halkın gözü her zaman açık, vicdanı her zaman uyanıktır. Bu karar, sadece iki kişiye değil, bütün topluma bir mesaj gönderiyor: Susarsanız, adalet güçlünün yanında olur. Ama sesimizi yükseltirsek, talimatla verilen bu tür kararlar da üst makamlar nezdinde sorgulanır.
Bu dava, adaletin terazisinin hâlâ kırılgan olduğunu gösteriyor. Ama hatırlatmak gerekir ki; gerçek adalet, talimatla değil, sadece ve sadece vicdanla var olur.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.