Hazan mevsiminde kuruyan, etrafa savrulan dalların, yaprakların toprakla buluşması ile başlayan, yağmur, kar, fırtına ve dondurucu soğukların yok ettiği sanılan tabiatın yeniden uyanışa, dirilişe, başkaldırışa yelken açtığı tefekkürün zirve yaptığı mevsimin adıdır Bahar. Mahşerde dirilişin, tekrar hayata döndürülüşün, ruhun uyandırılışının dünyadaki temsilidir. Yüreklerde kıpırdanmaya, duyguları uyandırmaya, ruhlarda mutluluk pırıltılarına sebebiyet veren Bahar, kimilerine göre sevdanın kimilerine göre yeniden doğuşun mevsimidir.
Bahara ulaştığımız şu günlerde baharın tüm güzelliklerini doyasıya seyredebilmek, bu güzelliklerin içinde günün gündemin tüm yorgunluğunu atabilmek isteriz. Laleler, erguvanlar, leylaklar, akasya ve iğde ağaçlarının, rengârenk görüntüsü ile gözümüz temaşa ederken, aynı zamanda mis gibi kokuyu içimize çekebilmek için atarız kendimizi parklara, bahçelere, yeşil alanlara. Olmadı çevrenin doyumsuz güzelliğini kâh bir göl kenarında, kâh bir meyve bahçesinde ya da bir köy yerinde doyasıya yaşamak isteriz, onun özlemiyle yanıp tutuşuruz. Börtü böceklerin uyandığı tohumların toprakla buluştuğu çiçeklerin tefekkür vasıtası olmak için tüm güzelliği ile kendini sergilediği şu günlerde baharı bahar tadında yaşayabilmek gerekir.
Sadece bahar mı? Her biri başka güzellikte, yürekte bıraktığı titreşimleri birbirinden farklı dört mevsim ilkbahar, yaz, sonbahar, kış. Hepsi apayrı güzel. Her mevsimini kendine has özel endemik bitkiler ve canlılar çeşitliliği ile dünyanın sayılı ülkelerinden birisiyiz. Mevsimlerin her biri farklı çağrışımlar uyandırır ruhlarda. Sonbahar hazan ve hüzün, kış dinginliğin, bahar dirilişin, yaz ise dinlenmenin, tatilin mevsimidir. Her mevsim yazarlara şairlere sayısız ilham kaynağı sağlar. Ve bizim güzel ülkemizde coğrafi konum itibariyle bu dört mevsimi her bölgede yaşayabildiğiniz gibi, bir günde dört mevsimi yaşayabilmeniz bile mümkün.
Baharın gelişi ile birlikte çeşitli yörelerde geçmişten günümüze kadar gelmiş çeşitli geleneksel kutlamalar yapılır. Bunlardan biri de Hızır ile İlyas Peygamberlerin bir araya geldikleri düşünülen 6 Mayısta kutlanılan hıdrellezdir. Hıdrellez inanışa göre iki peygamberin su kenarında buluşulduğu düşünüldüğü için o gün kırlara, bayırlara çıkılır. İslamiyet öncesinden beri geleneksel hale geldiği farz edilen bu kutlamalar bazı yörelerde halkın büyük çoğunluğunun kırlarda piknik yaparak kurban keserek kutladığı bir gündür. Hatta bazı yörelerde nişanlı gençlere özel bugüne mahsus büyük organizasyonlarla pikniklerde eğlenceler tertip edilir. Gençler ikinci bir nişan günü gibi geçen birçok geleneksel ritüelin gerçekleştirildiği bu törenin gerçekleşmesi için o gün bir aksilik olmaması, yağmur yağmaması için dua ederler. Günler boyu hazırlıklar yapılır. Kurbanlar alınır, piknik malzemeleri hazırlanır, çerezler, meyveler günler öncesinden ayarlanır. Tüm yakınlar çağrılır arabalarla yörenin en popüler piknik alanına gidilir. Akşama kadar eğlenilir yenilir içilir o güne özel takılar hediyeler verilir karşılıklı böylece nişanlı gençler için bir adet daha yerine getirilmiş olur.
6 Mayıs öncesindeki gece de çeşitli ibadetler yapılır gül ağacının dibine dilekler yazılır konur. Ya da olmadı resimler yapılır dileği içeren hatta taşlarla dilek her ne ise onun maketi yapılmaya çalışılır. Gül ağacının dibine bereket parası olması için paralar bırakılır. Sabah erkenden gül ağacının dibinden alınan o paralar işaret konularak tüm yıl boyunca cüzdanda gezdirilir. Bu gelenekler halen Anadolu’nun birçok ilinde süregelmektedir. Böylesine doyumsuz güzelliğe ve kültüre sahip ülkemizde her ne kadar kentleşme ile birlikte geleneksel kültürden vazgeçilse de bazı yörelerde kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze kadar bu tür kutlamalar yapılmaktadır.
Böylesine güzel bir ülkede baharın çağrıştırdığı doyumsuz güzellikleri, baharın ruhlarda sağladığı huzuru, mutluluğu, barışı, saflığı; gönüllerde bunca hazan ve hüzün yaşanırken anlatmanın zorluğunu hissederek baharı bahar tadında yaşayın demek kolay olmasa gerek.
Doyumsuz güzelliklere sahip güzel ülkemizde he zaman huzur, sükûnet ve kardeşlik içerisinde dört mevsimin tüm güzelliklerini doyasıya yaşayarak ömür sürdürmek en büyük dileğimiz. Buna kimse engel olamayacaktır.