Aşkın ateşi
Urfa kalasından atıldım,
Mancınıkla ateşe.
Havada gider iken,
Rastladım bir şaire.
Oradan buradan muhabbet,
Çok tatlı geçti sohbet,
Destur aldım ayrıldım,
Nabiye ben hayran kaldım,
Vardım yoluma revan oldum,
Uçmaktan çok yoruldum,
Gittikçe uzaklaşıyordu ateş,
Yaklaşıyordu hızla güneş.
Bu yolculukta zaman durdu,
Mesafeler kayboldu,
Bir şehire bakakaldım,
İnip biraz konakladım,
Tanış oldum üçlerle,
Halka oldum yedilerle,
Kırklara oldum misafir,
Kollarını açtı bana pir,
Çıktım tekkenin asmasına,
Salkım salkım yedim üzüm,
Vardım nemrut tepesine,
Ayaz yedi elim yüzüm.
Urfa kalasından atılalı,
Çok oldu yol alalı,
Halâ menzile varamadım,
Halil gibi yanamadım,
Ne çok günler yaşadım,
Oysa daha yeni atılmıştım,
İşte mancınığın başındakiler,
Duyuluyordu halâ sesler,
Bu sırra aklım ermedi,
Mevlana ağzımı dikti,
Lâl oldum o gün bugün,
Mevlanın hikmetini,
Durdum düşündüm her gün.
Bana bir şey sorma anlatamam.
Dilim dönmez konuşamam.
Sonunda düştüm ateşe,
Meleklerde bin bir neşe.
Alıp götürdüler beni,
Aynada gördüm kendimi.
Bir güzeldim Allahım,
Eridi tüm günahım,
Bir rüyaydı uyandım.
Bir rüya kadar yaşadım.
Yolculuk ne zamandır bilemem,
Her omuzda gidemem.
Ey dost orada ol o gün,
Gözüm seni aramasın.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.