Tarih: 27.02.2025 10:19

Bülent TIRTIR

Akademik Sihirbazlık Mı, Yoksa Bürokraside Hokus Pokus Mu?

Türk siyasetinde skandallar eksik olmaz ama bazıları var ki, insanın aklına "Acaba Hogwarts’ta mı okudu?" sorusunu getiriyor. Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diploması tam da böyle bir mesele. İBB Başkanı’nın eğitim geçmişi, sıradan bir vatandaşın değil, neredeyse Harry Potter’ın bile kıskanacağı bir gizem perdesiyle örtülü. Kimi diyor ki "O dönemde böyle bir geçiş mümkün değildi", kimi diyor ki "Belgeler ortada." Ama ortada gerçekten ne var? Biraz yakından bakalım.

Diploma mı, Yoksa Bürokratik Akrobasi mi?

İmamoğlu’nun eğitim geçmişine dair temel iddia, 1990 yılında Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne yatay geçiş yaptığı yönünde. Peki, bu dönemde Girne Amerikan Üniversitesi Türkiye’de tanınıyor muydu? Cevap: Hayır. Ama ne gam! Bürokratik yollar öylesine esnetilmiş ki, adeta plastik gibi şekil değiştirmiş. O dönem YÖK tarafından kabul edilmeyen bir üniversiteden yapılan bu geçişin nasıl mümkün olduğu, hala çözülemeyen bir matematik problemi gibi ortada duruyor.

Yatay geçiş şartları mı? Onlar da bir güzel göz ardı edilmiş. Şimdi soralım: Eğer bu geçiş gerçekten mümkünse, neden aynı yolu denemek isteyen binlerce öğrenciye kapılar kapalı kaldı? Yoksa üniversiteye giriş, gizli bir anahtar kelimeyle açılan bir kapı mıydı?

Siyasi Mağduriyet Mi, Yoksa Gerçek Bir Skandal Mı?

Ekrem İmamoğlu cephesi, bu iddiaları "siyasi linç" olarak yorumluyor. "Efendim, seçim yaklaşıyor ya, bu yüzden bunlar gündeme getiriliyor" diyorlar. Peki, bir kişinin akademik geçmişiyle ilgili şaibeler varsa, bunlar tam da siyaset yaptığı dönemde incelenmeyecekse ne zaman incelenecek? Adam sonuçta belediye başkanı olmuş, ülkenin en büyük şehrini yönetiyor!

Düşünün ki, üniversiteye bile normal yollardan giremeyen biri, milyonlarca insanın hayatını etkileyen kararlar alıyor. E hal böyle olunca, vatandaş da ister istemez soruyor: "Bu adamın hangi kararı gerçekten hak edilmiş, hangisi torpille, kolaylaştırılmış bir geçişle sağlanmış?"

Üniversiteler Torpille Mi Mezun Veriyor?

Bu skandalın belki de en vahim boyutu, Türkiye’deki üniversitelerin güvenilirliğiyle ilgili endişeleri artırması. Üniversiteler, bilimin ve liyakatin yuvası olmak zorundadır. Ama görünen o ki, bazıları için akademik hayat, tıpkı VIP geçiş hakkı gibi işlemekte. Eğer bir belediye başkanı, hiç kimseye tanınmayan bir kolaylıkla yatay geçiş yapabiliyorsa, hangi akademik kurumun verdiği diplomaya güvenebiliriz?

Bugün İmamoğlu’nun diploması tartışılıyor ama yarın bir başkasının diploması gündeme gelecek. Eğer bu ülkede bazıları için kapılar ardına kadar açılıyor, diğerleri için sıkı sıkıya kapatılıyorsa, burada bir adaletten söz etmek mümkün değil.

Sonuç: Akademik Sihirbazlık mı, Yoksa Bürokraside Bir El Çabukluğu mu?

Ekrem İmamoğlu’nun diplomayla ilgili bu muamması, sadece onun siyasi kariyerine değil, Türkiye’de eğitim sistemine ve liyakat anlayışına da ciddi bir darbe vuruyor. Eğer gerçekten usulsüz bir geçiş yapıldıysa, bunun hesabı verilmelidir. Ama eğer her şey usulüne uygunsa, o zaman neden bu kadar çok soru işareti var?

Son olarak, eğer bir gün "Türk siyasetinde en gizemli olaylar" diye bir kitap yazılırsa, İmamoğlu’nun diploması kesinlikle ilk sayfalarda yer alacaktır. Ama şunu da unutmayalım: Sihirbazın en büyük numarası, izleyicinin gözünün önünde olanı fark ettirmemektir. Şimdi soralım: Burada gerçekten bir diploma var mı, yoksa bize gösterilen bir illüzyon mu?


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.