7.05.2019 18:58:55

2678

Filiz Keleş

İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder derken doğru analiz yapmış olmanın verdiği özgüven ile konuşuyordu seçim meydanlarında parti liderleri. Doğruydu, haklılardı herkes kendi kulvarlarında girdi seçime, kaybedeni oldu elbet, mazbatasını almış bir kazananı da. Peki pes etmeyenler YSK nın verdiği yeni seçim takviminde kırdıkları, uzaklaştırdıkları partililerini kazanabilecekler mi?

Tamda bu cümlenin ardından aklıma vakti zamanında, Horasan halkına yol göstericiliği yapan halk kahramanı Eba Müslim Horasani'nin meşhur vecizesini hatırlattı. Horasani vecizesinde şöyle diyordu;

“Onlar,  zarar vermeyeceklerinden emin oldukları için dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de düşmanlarını yakınlaştırdılar.

Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Ama uzaklaştırılan dost düşman oldu.

Herkes düşman safında birleşince de,  yıkılmaları mukadder oldu”

İMAMOGLU SEÇİLMİŞ BAŞKAN MI?

Asıl acı olan; Özellikle İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin “vatansever” seçmeni oyuna getirilmiş olması, FETÖ ve PKK unsurlarının, onların Batılı patronlarının iradesine teslim edilmesi idi. Amaç yüzyıllar sonra ayağa kalmış bir milletin iradesini kırmaktı. Düşman aynı cepheye yerleşip hâkimiyetimizi tırnaklamayı başlamışken, Ekrem İmamoğlu aslında bu oyunun neresindeydi.

Gerçekten CHP li olduğu için mi seçime girdi, yoksa SEÇİLMİŞ kişi miydi?

İstanbul’un merkezinden kilometrelerce uzak ilçelerinde biri sayılan Beylikduzunden bir adam çıkıyor, aklı, özgüveni, memleketi, beden dili, aile yapısı ile ve en çokta kusturulmuş Ak partililerin birleştiği safların kendine sağladığı kazanç ile İBB başkanı oluveriyor. Herkes şok, itirazlar kapıda, dosyalar valizlerde bugün, yarın, öbür gün yine durmadan taşındı dosyalar.

Olmadı… Olmadı… Olmadı…

Mazbatasını verelim adı başkan olsun olağanüstü itiraz hakkımız kullanılsın” denildi. Bunun söylenileceğini mazbata verildiği gün Twiter hesabımdan yazmıştım. İşte şimdi olağanüstü itiraz surecinin iplerini ellerine verdi Ekrem başkan demiştim, tıpkı dediğim gibi de oldu.

Adam haklı, bu seçimi de alır, Haziran seçimini de alır. Yeniden itiraz edin bir sonraki seçimi de alır,  silip süpürür ortalığı bence.

NEDEN Mİ?...

Çünkü onun amacı ayrıştırmak değil birleştirmek. Uzaklaştırmak değil toplamak hal böyle olunca dostlarınız İmamoğlu saflarında boy gösteriyor. Buna siz göz yummaktasınız.

Kaybedilmiş bir İstanbul seçimi sonrasında yapılacak ilk şey Yüksek Seçim Kuruluna itiraz dilekçeleri götürmek yerine, aynaya bakmak olmalıydı. Mevcut il başkanının görevinden alınması olmalıydı. Hatta bu ilçe başkanlıklarında bile uygulanılası bir kuraldı.

Türkiye’nin adını dünya ülkeleri arasında önemli bir noktaya taşımış lider olan Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Ak Parti il başkanlığına birleştirici gücü yüksek, kırgın, dargın tüm partililer tarafından sevilen bir isim getirmeli, sonrasında koltuğuna oturup İstanbul nasıl şaha kaldırılır izlemeli.

GÖRUNEN KÖY KILAVUZ İSTEMEZ !...

İstanbul il başkalığında ki mevcut isim 1 mart seçimlerinde İstanbul’u kaybetmemekle kalmamış, bir önceki görev yeri olan ilçesini ( Avcılar )  CHP ye teslim edip il başkanlığı koltuğuna oturmuştur veya oturtulmuştur.

Dışarıdan gözlemleyen biri olarak hep söylerim, parti sizlerin kısır döngülerinizi yaşayacağınız, egolarınızı tatmin edeceğiniz, kişisel hırslarınız ile işinizde kariyer yapacağınız yerler değil.

Bu tüm siyasi partiler için tek düşüncem ve tek sözümdür. Başarı çıtalarını yükseltemeyen, partilileri uzaklaştırıp başka saflarda birleştiren isimleri geri plana çekmediğiniz sürece kaybetmek kaderinizde var. İstanbul diye başlar bu liste Büyükçekmece, Esenyurt, Avcılar  ….. diye uzar gider.

AK KADRODA KÖKLÜ DEĞİŞİM ZAMANI !...

İstanbul’u Binali Yıldırım ın kolaylıkla alabileceğini düşünenler, öncelikle il başkanlığında revizyona davet ediyorum sizleri, İstanbul Ak parti kadrolarının başına METİN KÜLÜNK getirilmeli, Sevilen sayılan söz geçen, hitap eden, kişiliği ile İstanbul’un abisi bir isim gelmeli, bunu yıllarca onunla çalışma fırsatı bulduğum için söylemiyorum.

ÇÜNKÜ; Karşınızdaki rakip gerçekten güçlü bir isim her şeyden önce arkasında yüzbinlerce Trabzonlu var. Siz kadrolarınızda revizyona gitmeyecekseniz, değil İstanbul ve ilçeleri tüm Türkiye’de SEÇİLMİŞ BAŞKANLARA verilen oylara daha çok itiraz edeceksiniz.

Hadi kalın sağlıcakla !...


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.