Bugün, 9 Aralık 2025 Salı
Günde iki kez Beylikdüzü’ndeki o iki devasa yapının önünden geçiyorum.
Bir ara yolumu değiştirmek istedim ve mesafeyi uzattım. Bir gün, iki gün derken... Tabi olmadı, vazgeçtim!
Kader, illa o iki yapıyı her gün gözüme gözüme sokuyordu.
Ben de her gördüğümde bir yerlere sallayıp duruyordum!
Bu konuyu daha önce de yazmıştım.
Aslında o yapıları görüp moralim bozulsun istemiyordum.
Ama moralimin bozulmasına engel olamıyordum!
Yaradılışım böyleydi.
Vurdumduymaz ve bananeci olmayı çok istiyordum!
Şu hayattan biraz benim de tat almaya hakkım yok muydu?
Hep kızgın, hep asabi, hep dertliydim!
Böyle hayat çekilir miydi?
Ben mi kurtaracaktım bu vatanı?
O binanın ortaklarından değildim, sahiplerini veya çalıştıranları tanımıyor, bilmiyordum!
Ama kapalı olmasına, kapısına mühür vurulmasına belki de onlardan daha çok acı duyuyordum.
Böyle çaplı bir israfı hiçbir vatanseverlik onaylamazdı!
Şimdi bir düşünün:
O yapı içinde çalışan birkaç kişi büyük yanlışlara imza atıyor, suç işliyor!
Evet, bence asla affedilmemeli ve bu yanlışlarından dolayı ipe de çekilmelidir!
Tamam, eyvallah!
Ama adaletimiz ne yapıyor?
O binayı, müştemilatıyla ve içindeki malzemeleriyle birlikte idamına hükmederek kapısını mühürleyip cezalandırıyor, paslanmaya emanet ediyor!
O bina içinde namuslu çalışanların alayı bir anda kendilerini işsiz olarak kapının önünde buluyorlar.
Taksitleri, kiraları, tatil planları, hayalleri… Hepsi bir anda kara bir bulut gibi çöküveriyor!
Şu adalete bakın!
“Şeriatın kestiği parmak acımazmış!”
Yahu bu parmağı şeriat kesmiyor ki, acımasın!
Şimdi soruyorum:
Bu işyerinin kapatılmasıyla kimler kazandı?
Aslında bu soruyu, “Bir işyerinin kapatılmasıyla kimler kazanır?” diye genel olarak sormak gerekir.
Neyse, konumuz bu özel hastaneler!
Devlet mi kazandı?
Çünkü buradan artık vergiler gelmeyecek!
İşsiz kalan onlarca sağlıkçılar, güvenlikçiler, işçiler, temizlikçiler, şoförler mi kazandı?
Her gün oraya yemek veren yemek fabrikası mı kazandı?
Medikalciler mi, sigorta kurumu mu kazandı?
En az bin çeşit kalem üreticileri mi?
Elektrik kurumu mu? İSKİ mi? İGDAŞ mı?
Bitişiğinde bulunan büfeci mi?
Taksici esnafı mı kazandı?
Kim kazandı?
Hepsi kaybettiler!
İki suçlu doktor ve ekibi yüzünden…
Bunun ismi “adalet” olamaz, olmamalı!
Kayyum atardın en azından!
Milli Eğitim Bakanlığı bundan sonra öğrencilere;
“Bir okul aç, bin cezaevi kapat” sözü ile birlikte
“Bir işyerini yaşat ki, bin cezaevi kapalı olsun” sözünü de öğretmeliler!
Aç köpek fırın yıkar!
Aş ve iş her şeyden önemli!
Vatandaşın işi varsa; aşı var, evi var, huzuru var, kamunun asayişi var!
Eğer bunlar yoksa, kaosa gidiş var!
Devlet bu icraatıyla ayağına sıkmıştır!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
