Güzel İstanbulum da bir fırtınadır koptu… Meydanlar diyemiyorum çünkü üçü bir meydanda olmak üzere İstanbul’da toplam 5 miting yapıldı.
Bu cümlede vurgulamak istediğim nokta, İstanbul’da adam akıllı meydan bulunmamasıdır. Dünya ülkelerinde ki meydan kavramı maalesef bizde pek görülmüyor. Bir Taksim meydanımız var, o da eylemlere ev sahipliği yapmaktan başını kaldıramıyor.
İstanbuuuul İstanbul olalıııı hiç görmediiii böyle palavraaaa… Diye bir şarkı tuttursak hiç abartmış olmayız. Neden mi? Bu miting savaşı esnasında trajikomik bir şey yaşandı da ondan.
Atalarımızın bir sözü vardır; “Aç tavuk kendini darı ambarında sanır” diye. Aynen doğrudur. Miting meydanlarında ki kalabalık hususunda pek bi palavralar savruldu. Polis’in yaptığı açıklamalara baktığımızda partililerin yaptıkları hep polisinkinden birkaç misli kalabalık çıkıyor. Biri değil, ikisi değil beşi de öyle… Al birini vur ötekine yani.
Kimse benim yoğurdum ekşi der mi hiç? Tabi ki demez… Hal böyle olunca, palavralar havalarda uçuşunda da atalarımızın sözleri cuuk oturur.
İsterseniz polisin istatistikleri ile partililerin istatistiklerini şöyle bir karşılaştıralım.
AK PARTİ
Polis: 150 bin Partililer: 500 bin
CHP
Polis: 50 bin Partililer: 150 bin
SP
Polis: 45 bin Partililer: 500 bin
BBP
Polis: 4 bin Partililer: 10 bin
DP
Polis: 2 bin Partililer: 30 bin
İşte Polisin ve partililerin istatistikleri… Polisin verilerini göz önünde bulundurursak Ak Parti CHP’yi 3’e katlamış görünüyor. Ve yine polisin verilerine göre Saadet Partisi’nin katılımı da CHP’nin ki ile hemen hemen aynı.
Bu duruma MHP ve diğer partileri de katarsak, Kılıçdaroğlu’nun meydanlarda boş yere gırtlak yırttığını, Kadir Topbaş’ın seçimden açık ara farkla galip çıkacağını söyleyebiliriz.
Recep Tayip Erdoğan’ın Saadet’ten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu ve Saadet’in mitinginde ki kalabalığı göz önüne alırsak, SP’nin İstanbul’da CHP’den daha güçlü olduğunu söyleyebiliriz.
Türkiye’de bir söz vardır; “Seçim son gün kazanılır” diye… Eee sandıklar açılmadan her şey garantide değildir. İster Dereyi görmeden paçayı sıvamanın anlamı yok deyin, isterseniz görünen köy kılavuz istemez.
Seçimleri her kim kazanırsa kazansın, benim için en önemli olan Türkiye’nin kazandıklarıdır.
Bakalım kimin ambarında daha fazla darı olduğunu vatandaş söyleyecek.
Hoş ve sevgiyle kalın.