Tarih: 10.12.2021 17:22 Güncelleme: 10.12.2021 17:22

Mehmet ERDİL

657 Bu Ülkenin El Frenidir



Bir saat sonra çağıracağız bekle dediler, tam üç saat geçti haber yok, patlamak üzereydim, kapıyı çalıp içeri daldım!


Memur çayına, yumuşaması için bisküviyi sokup çıkarıyordu,
Tam üç saattir bekliyorum çağırmadınız! Dedim.


-Burası dingonun ahırı mı ne öyle hışımla içeri girdin, demedi ama bir müddet çatık kaşlarıyla yüzüme bakması o anlama geliyordu!
-Tamam, bilgisayar biraz soğusun bakalım! dedi.


Tabi yine olmadı işim!


Oysa devlet benden tam 25 bin lira benden kazanacak, bir bu kadarda satış yapacağım taraftan kazanacak, memur bunu biliyor! Kendi işi olsa kaçırır mı asla!


Yahu kardeşim alsana şu parayı devletin kasasına bir an evvel!
Bence vatan hainliğinin tarifi yeniden yapılmalı!



Hantal bürokrasinin düzeltilmesi konusunda hiçbir adımın atılmaması iktidara olsun muhalefete olsun yani siyasete ne gibi kazanç sağlar ki bu işin tarafına bakan yok! Bunu hep merak etmişimdir.



Oysa devlet memuru vatandaşın işini mütebessim bir sima ile adil bir şekilde hızlı ve doğru yapmak zorunda değil mi, sonra da çayını ve bisküvisini mesaisinin dışında afiyetle yesin!



Bir kamu işi, çalışanın iyi veya kötü olmasına bırakılmadan sistem kurulmalı.


Her kamu çalışanı Recep Yazıcıoğlu gibi istidatta, kabiliyette ve mizaçta olamayacağına göre “sistem” şart.


Sistem olsa;
Her çalışan, ne iş yaptı, yapmadı mı, ne kadar yaptı, doğru mu yaptı, hızlı mı yaptı, yavaş mı yaptı bütün bunları ölçer değerlendirir rapor olarak en büyük amirin masasının üzerine kor.



Hâsılı devlet dairelerinde bulunan küçüğünden büyüğüne kadar her kamu görevlileri, misal; bu günlerde habire etiketleri günlük yükselterek vatandaşın canına tak ettiren üç harfli zincir marketlerinde ki kasiyerler kadar her önüne gelen vatandaşa hoş geldiniz dese ve hiçbir iş yapmasa bile yüzde elli işi yapmış olur, tutum ve davranış bu kadar önemli.

O da yok arkadaş.

Devlet bu konuda iki bakanlığın icraatlarından bir kısmını özelleştirerek bir rahatlama sağlamıştır, Milli eğitim ve Sağlık Bakanlıkları!



Misal, özel okulların patronları ticaret kurallarını önceleyerek müşteri memnuniyetini esas alır, memnuniyetsizlik ve kalite düşüklüğüne sebep olacak ve 657 gibi bir zırhı olmayan bu müesseselerde çalışan öğretmen bilir ki kendisi o müessesede bir gün tutulmaz hatırana bakılmaz.

657’nin zırhına bürünmüş devlet okulları personellerinde ise bu hassasiyet olmaz.



Sağlık bakanlığı da böyle, Burada da hastalar potansiyel müşteridir, ilgi alaka olur ki tercih edilsinler, hastanenin esas niyeti bunu ne kadar sağabilirim düşüncesi olsa da iyi muamelenin hatırına maddiyata katlanılır, kalbinden rahatsız bir müşteriye topuk emarını da çektir ona da bir bakalım dense itiraz edilmez. Burada tabiplerin haftalık toplantıları ciro üzerine olur.



Diğer bakanlıkların icraatları da böyle özelleştirilse, hiç olmazsa vatandaş gizli vereceği parasını belirtilen nark üzerinden içinden söğe söğe de verse açıktan verir ve hemen işini görür kendisi perişan olacağına parası perişan olmuş olur, hiç olmasa meşru olur.



Bu şekilde garibanlar için de devlet kapısı yoğunluğu azalmış olur, bugün git yarın gel ler azarla birlikte azalır.



Hülasai kelam, devletimiz, 657’nin bu ülkeye el freni olmasına mani olup gaza çevirme projesini TÜBİTAK ta masaya yatırsa, genç bilim adamları bu işi İHA kadar yapar ve ülkeyi uçurur inancındayım.

Ülkeyi yavaşlatan her türlü frenlere hayır...


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.