4.10.2022 17:14:00

Prof. Dr. Ahmet MARANKİ

21. yüzyılın maarif projesi..!!?

  

Kâinatı idare eden “külli şeyin kadir!” olan Allah’ın lütfettiği hayat membaı Kur’an ve nuruyla hayat bulduğumuz kâinatı temaşa etmek, arzla arş ve arasındakilerle uyumlu yaşamak, ilâhi nizama uymak, “hayrımıza-bizim için-bize en uygun olan” emirleri uygulamak esastır!

 

“Vicdanın ziyası olan dini ilimler” ve “aklın nuru olan modern fen bilimleri” birleştirip-kaynaştırarak temeli atılan, dünle bugünün barışmasıyla bina edilen gerçek bilimlerle insanlık kurtuluşa kavuşabilecektir!!

 

Vaktiyle maalesef “dil tahribatı”yla örselenen tedris sistemimiz, son yıllarda eğitim politikalarında artan tutarsızlık, başarısızlık ve olumsuzluklarla nesilleri fikren ve ruhen tükenme noktasına getirmiştir! Bu oluşumdaki manevi eksikliği gidermek için kurulan imam hatipler ve ilahiyatlar da bu büyük boşluğu kapatamamıştır..! Tekke ve medreselerin kapatılma gerekçelerindeki şartlara geri dönülmüştür! Modern dedikleri “sözde modern eğitim kurumu” okullar da ihtiyacı karşılamamıştır.

 

BEDİÜZZAMAN’DAN, MİLLETİMİZİN VE DEVLETİMİZİN KURTULUŞ REÇETESİ!

 

“Medresetüz Zehra”

 

Kur’an-ı Kerim’in iman hakikatleri noktasında tefsiri sayılabilecek eser vermiş Bediüzzaman hazretlerinin; Kur’an-kaynak bütünlüğü ekseninde “vicdanın ziyası olan dini ilimler”in yanında, aklın nuru olan modern fen bilimlerini de “Hanefi-Maturidi” akleden ve sorgulayan Türk-İslâm mefkûresindeki din ve bilim şuuruyla izahı son derece mühimdir!!

 

 

Mustafa Kemal’in, milli mücadele günlerinde hususi davetiyle Ankara’ya icabet eden Said Nursi’nin, ilk sözleri doğudaki problemlerin halli üzerine olmuştur! İlk iş olarak da “Doğu’da bir üniversite kuralım..!” fikri ve meclisten tahsisat talebi hasıl olmuştur! Fakat talep, 163 mebusun kabul oyuyla ve Mustafa Kemal’in de imzasıyla yürürlüğe girse de; devrimlerin hızı ve gölgesi altında hayat bulamamıştır! Tahsisat kararda uygulanamayıp, akim kalmıştır.

 

Sonraki yıllarda da bu konu üzerinde hiç durulmamıştır. Demokrat Parti iktidarından sonra, Bediüzzaman’ın hayatını vakfettiği ama şartların elverişsizliği ve muhtelif engeller sebebiyle tahakkuk ettiremediği “Medresetüz Zehra” projesi ve Risaleyi Nur hizmeti, sivil temel üzerine inşa edilmiştir. Bediüzzaman, 1950’den sonra Reisicumhur Celal Bayar ve başvekil Adnan Menderes’e hitaben bir mektup yazmıştır:

 

“Vilayeti Şarkiye-doğu vilayetlerinin merkezinde Hindistan, Arabistan, İran, Kafkas ve Türkistan ortasında “Medresetüz Zehra” mânâsında cami ile eser üslubunda bir darülfünun, hem mektep hem medrese olarak bir üniversite için, tam 55 senedir Risaleyi Nur halkına hakikâtlerine çalıştığım gibi ona da çalıştım. Bu üniversitede;

 

1. Yukarıda sayılan ülkelerdeki İslâm topluluklarında ırkçılığın oluşmaması, müsbet ve kutsi umumi milliyet, hakikî olan İslâmiyet ve milliyet ile “Mü’minler ancak kardeştir!” mealindeki Kur’an’ın bir kanun esasındaki tam inkişafa mazhar olması lazımdır elzemdir!

 

 

2. Dinî ilimler yanında fennî ilimler de mutlaka birbiriyle barıştırılmalı, beraber tedris edilmelidir!

 

3. Avrupa medeniyeti, İslâmiyet hakikatleriyle barışmalıdır!

 

4. Anadolu’daki mektep ve medrese ehli, birbirlerine yardım ve ittifak ederek beraberce bu hallerin yoluna gitmelidir!”

 

İleride Türkiye’nin başkanlık edeceği “İslâm Birliği”, ABD ve AB modeli gibi madden-manen refahı ve ilerlemeyi sağlayacak hayati hamleler olacaktır!!?

 

Son hükümetlerin ve Cumhur İttifakı’nın hedeflediklerini, Bediüzzaman 75 yıl önce düşünüp projelendirmiştir! Devamcılarıysa maalesef Risaleyi Nur’dan hakkıyla istifade edememiştir. Bu asırlık gecikme, Türkiye’ye ve dolayısıyla İslâm âlemine çok pahalıya mal olmuştur!!

 

Rahmetli Özal, 1983-87 yıllarında danışmanlığını yaptığım ve canlı şahidi olduğum dönemlerde, tamamen bu fikirlere odaklanıp harfiyen uygulamaya çalışmıştır! Ne yazık ki, “Medresetüz Zehra” ve “Türk-İslâm Birliği”nin karşısındaki güçlerce engellenmiş projeler, Turgut Özal’ın da canına mal olmuş ve şehit edilmiştir!!

 

 

Cumhur İttifakı Hükümeti’nin milli ve dini çizgideki siyaseti yeterince icra edilebilseydi, yukarıda anlatılan projelerle, her sahada çok yüksek düzeyde bir doğu ve güneydoğu, Türkiye, hatta Orta Doğu ve Avrasya tablosunda barış içinde yaşıyor olacaktık!!!

 

HEDEF, BU PROJELERİN ACİLEN HAYATA GEÇİRİLMESİ OLMALIDIR!

 

30 yıldır vatan evlatlarımızın şehit edilmesi ve terörün tetiklediği bölgedeki geri kalmışlık ortadan kalksaydı krizler, ihtilaflar, kavgalar, çekişmeler yaşanmayacaktı!!? Bölgenin naif, mütedeyyin ve mutaassıb insanı “Medresetüz Zehra” ve “Türk-İslâm Birliği” şuuruyla, Van’da kurulacak üniversiteyle Bitlis ve Diyarbakır’daki fakültelerle de bölge madden-manen korunacaktı!! Uhuvvet-kardeşlik maddi-manevi her meselede ittifak sağlanacaktı!!! İnsanlar cehaletten, fakirlikten ve ihtilaflardan kurtulacaktı!!!

 

Özal’da akamete uğratılan 2023 hedeflerindeki bu büyük hamlelerin, radikal karar ve atılımlarla hayata geçirilmesi zaruridir elzemdir kat’idir!! Necip milletimizin beklentisi olarak; Osmanlı bakiyesi olmamız hasebiyle “Orta Asya Türk Cumhuriyeti, Misak-ı Millî ve Osmanlı sınırları içinde birliğin sağlanması” adına “mazlum ve mağdurların umudu Cumhur İttifakı Hükümetinin başı Recep Tayyip Erdoğan”a, “Acil Eylem Planı”na alınması noktasında tarihe kayıt düşerek arz ediyoruz! Vesselâm.

Prof. Dr. Ahmet Maranki İletişim: maranki@maranki.com


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.