Günümüzde çemberin daraldığını hissetmeliyiz. Bundan 20 yıl evvel televizyonda seyrettiğimiz haberlerde ve gazetelerde 400 gram esrar, 3 - 4 bin adet uyuşturucu hap yakalandığını ve suçluların adalete teslim edildiğini okumakta ve dinlemekteydik.
Şimdi bu miktar, 6-7 ton esrara yüz milyonlarca adet uyuşturucu hapa ulaşmış durumda. Bunlar da yavrularımız tarafından kullanılmakta. Diğer anlamda çeşitli yöntemlerle yavrularımız bunlara alıştırılmakta ve kullandırılmaktadır. Asıl başlangıç sigara ve alkolle olmaktadır. Alkol aslında bir uyuşturucudur. İnsanların bedensel, ruhsal ve sosyal yaşamlarını ve de boyutlarını bozan, alışkanlık yaratan bir sıvıdır. Vücuda girdikten sonra emilerek kana karışır. Kana karışan alkol insanın tüm vücudunu etkisi altına alır. İnsanlara değişik etkiler yapar. Bu etkileri “bedensel-ruhsal-ahlaki- sosyal- ekonomik- karakter ve davranış bozuklukları” şeklinde açıklayabiliriz.
Bu arada çarpıcı rakamlarda vermek istiyorum. Alkol beyni % 17 oranında küçültmektedir. Dünyada yaklaşık iki milyon kişi alkollü içki tüketmektedir. Alkol kullanımına bağlı olarak yılda 1.8 milyon kişi hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde ilk kez alkol kullanma yaşının 11’lere indiği görülmektedir. Bunun yanı sıra 17 milyon kişi de alkol kullanmaktadır.
Alkol kaynaklı suçları sıralayacak olursak, cinayetlerin % 85’i, ırza tecavüzlerin % 50’si, şiddet olaylarının % 50’si ve trafik kazalarının % 65’i alkol kullanımından oluşmaktadır. Yanlış bilinen konular içinde alkollü içkilerin kalp ve damar hastalıklarına faydalı olduğu yolundaki yaygın ama tamamıyla yalan ve yanlış olan tavsiyelere inanılmaktadır. Alkollü içkilerin iştah açıcı olmadığı, tam tersine zamanla mide rahatsızlıklarına, iştahsızlıklara ve sindirim bozukluğuna sebep olduğu, fayda yerine tamamen zarar verdiği bir gerçektir.
Ergenlik döneminde gençlerin iletişim kurdukları kişilerin etkisinde kalma eğilimi yüksektir. Gencin gözünde ebeveynlerin ve aile büyüklerinin saygınlığı aynı zamanda onlarla kurabildiği etkileşim türü, karakterinin oluşmasında rol oynamaktadır. Bu rolü alacak kişileri eğer aile içinde bulamazlarsa diğer kişilerin değer yargılarını edinme riski artmaktadır. Bu nedenledir ki çocuğunuzun sizinle ve aile dışındaki kişilerle kurduğu iletişim türü ve sıklığı çok önem kazanmaktadır. Nedenine gelince onlarla ne kadar güçlü bağ kurarsa o nispete onların değer yargılarını benimsemiş olurlar.
Madde kullanan genç, kullandığı maddenin türüne göre farklı tepkiler verebilir. “ Herkes kullanıyor ve bir şey olmuyor” bu düşünce kişinin kendisine yandaş arama çabasından kaynaklanmaktadır. İnsanların ve gençliğin büyük çoğunluğu madde kullanmaktadır. Çevresinde madde kullanan kişilerin, maddenin zararlarını görmesi biraz zaman alabilir. Bu nedenle bu gün onlara bir şey olmaması, yarın maddenin zararlarını görmeyecekleri anlamına gelmemektedir.
Kullanılmaması dileklerimle…