Facebook Twitter Linked-in Whatsapp

Bir önceki köşe yazımda bildiğiniz gibi ERZURUM İSPİR yeşilyurtta bayram günü köyümde

meydana gelen o feci ayı saldırısı sonucunda ölen iki hemşerim hakkında  yazmıştım bu saldırıdan sonra hemen hemen bütün ulusal kanalların köyümde konuyla alakalı haber yaptığını izledik feryat figanlar evimizin her bir yanında yankılandı ama ne yazıkki somut bir gelişme olmadı bu güne kadar bende bu olaydan sorumlu orman bakanı sayın Veysel EROĞLUn’a   bir mektup yazmaya karar verdim bu mektubum da  istedim ki siz değerli okurlarımla paylaşayım.

 

Bakanım artık yazmaya bile utandığımız bu vahim olayla alakalı ne yazık ki somut bir adım atmadınız çok üzgünüz yani ölen öldüğüyle mi kalacak hâlbuki biz sizi çok yakından tanıyoruz İstanbul da oturan bir vatandaş olarak İSKİ deki çalışmalarınızı unutmadık hala dua ediyoruz size sizin ayağınız kırıldığı halde sabahın saat 7’sinde makamınızda olduğunuzu da unutmadık hatta Büyükçekmece’deki  İSKİ arıtma kollektörünün açılışında ben oturduğum belde için bir iki tane pankart yazmıştım (2002) ve siz kürsüye çıktığınızda söze şöyle başlamıştınız benim yazdığım pankartı göstererek şu pankart çok dikkatimi çekti yani şöyle yazmıştım; Orda Bir Köy Var Uzakta Tepecik dediniz ki TEPECİK orda uzakta kalan bir köy değildir bölgedeki ilk alt yapı çalışmasını TEPECİK’ten başlatıyorum ve bunu hemen yaptınız ilk bizim beldede alt yapı çalışması başlatmıştınız tekrar teşekkürler sağolun…

 

Şimdi gelelim bu güne yine sizden bir adım atmanızı bekliyoruz köyümdeki köylülerim korku içindedirler bağa, bahçeye gidememektedirler sizden acil bir çözüm bekliyoruz şunu da biliyorum ayılara karşı yapacağınız bir çalışmada hayvan hakları savunucuları sizi düşündürüyor olmalı bölgemizdeki yapılan HES’ler zaten bu konuda size sorun çıkarıyor birde bu ayıları mevcut soruna ilave olmasından çekiniyor olabilirsiniz. ama ömrünü milli eğitime adamış bir öğretmenin bir köylü hanım efendinin kanını yerde bırakmayacağınızı umuyorum.

 

Bakanım haddim olmayarak bir eski siyasetçi Erzurumlu bir Yerel Gazeteci ve Türkiye’de partinize ilk geçmiş belediye meclis üyesi olarak (1999 2004 tepecik belediyesi) sizden rica ediyorum.

 

1. Birçok ülkede olduğu gibi bölgede bir av turizmi başlatıp ayıları belli sayıya indire bilirsiniz bu hemde ekonomimize bir girdi olur buradan elde edilen gelirle bu ayıların bulunduğu bölgelere yiyecek filan alabilirsiniz.

 

2. Eğer bunları yapamıyor iseniz karayollarımızın kenarlarında bulunan tamamen güneş enerjisiyle çalışan adını bilmiyorum ama gündüz güneşten şarj olan geceleri yanan ışıklardan köyümün kenar kısımlarına yerleştirebilirsiniz bu ayıları en azından köyümden uzak tutar.

 

3. Birde bakanlığınızın mevcut köylerde bir iki avcıyla anlaşarak ve onları eğiterek köylere girecek ayıları bir şekilde onlara zarar vermeyecek iğneyle bayıltmalarını sağlayabilirisiniz.

 

4. Kimine göre ayıların böyle hırçın olmalarının sebebi bölgedeki HES çalışmalarındaki atılan dinamitlerin sesinden dolayı olduğu söyleniyor bu masrafları onlara yaptırabilirsiniz. 

 

Her ne yapacaksanız bir an önce yapın kaldı ki benim köyüm ve ilçem Türkiye genelinde partinize en çok oranda oy veren yerleşim yerleridir bunada hakları vardır. Eğer köylülerim ayağa kalkmıyor bakanlığınız hakkında sizlere sitem etmiyorlarsa bu köylülerimin efendiliğindendir vatana millete saygısındandır bunu böylece bilin lütfen. Ha birde eğer bu gün yüzde ellilerde bir oy oranına sahipseniz ve işlerde çok iyi seyrediyorsa bu köylülerimin sizlere ettiği dualardandır eğer onların dualarını yüce yaradan kabul ediyorsa beddualarını niye kabul etmesin. Ben sayın başbakanımızla Ak Parti’nin kurulma aşamalarında bir kaç kez görüştüm her görüşmemizde bana şöyle demişti sayın başbakanımız Mehmet Bey çalışın ve dua edin dedi bizlerde dua ettik sonuç ortada bakanım eğer bu ayı ve ayılar ikinci bir kez bir can daha alırsa kendinizi nasıl affedeceksiniz daha işin başındayken sizden çok çok rica ediyoruz ne olur bir şeyler yapın ve hemen yapın.

 

Eğer yapmayacaksanız o zaman lütfen ayılarınıza sahip çıkın bizden ırak olsunlar bir ayı bile devlet tarafından korunuyor kollanıyorsa bakanlığınızın bir ayıya verdiği değeri ve önemi bir öğretmene veremiyorsa bizleride ayıların haklarına kavuşturun prosedür neyse haber verin evraklarımızı hazırlamaya başlayalım. Bizde en azından sırtımızı devletimize dayarız ayı bile olsak bu halimizden daha iyidir bence.

 

not: sağlık bakanı prof dr recep AKDAĞ ın köyüde benim köyümle

karşı karşıyadır ne yazıkki bu konuda sayın bakanın bir sesi çıkmadı

bunuda kamu ayu bilsin lütfen

— KÖŞE YAZISI SONU —